Dolar

34,8684

Euro

36,6737

Altın

3.022,06

Bist

10.051,58

‘Yaşananlar bir dönüm noktası’

'Darbe günlükleri' haberinin yayınlandığı sırada Nokta dergisinin yayın yönetmeni olan Alper Görmüş, son yaşananları, 'Bu bir eşiktir. Sadece darbe, yaşanan süreci engelleyebilir' dedi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-02-22 19:22:00

‘Yaşananlar bir dönüm noktası’
Türkiye güne, emekli Eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek ve çok sayıda askerin, ‘Balyoz’ planı iddiasıyla gözlatına alınmasıyla başladı.

Kuvvet komutanları, geçtiğimiz aylarda Taraf gazetesinde yer alan ‘Balyoz’ darbe planı nedeniyle gözaltına alınsalar da darbe iddiaları ilk olarak 2006 yılında Nokta dergisinde ‘Darbe Günlükleri’ haberiyle gündeme gelmişti.

Darbe günlükleri haberinin yayınlandığı dönemde Nokta dergisinin yayın yönetmenliğini yürüten Alper Görmüş, ‘Balyoz dalgası’nı ntvmsnbc’ye değerlendirdi.

'YAŞANANLAR DÖNÜM NOKTASI'

Son gözaltılarla, Ergenekon soruşturmasında ve darbe iddialarında yeni bir aşamaya gelindiğini söyleyebilir miyiz?

Elbette... Hatırlarsak Egenekon davasının, darbe girişimlerine odaklandımasından itibaren, şöyle bir itiraz gündeme getiriliyordu: “İşbirliği yaptığı iddia edilen akademisyenler, yazarlar ve diğer siviler içeride, ama darbeyi fiilen yapabilecek olan, bu güce sahip olanlar dışarıda...” Bu kısmen haklı bir itirazdı. Bugün, emekli kuvvet komutanlarının gözaltına alınmasıyla bu itiraz ortadan kalktı.

Gözaltıların çapı ve yaygınlığına, gözaltına alınanların önem ve rütbelerine baktığımızda, 2003-2004 sürecinde darbe planları ile ilgili konuların ciddiye alındığını söyleyebiliriz. Bu nedenle son yaşananları bir eşik, bir dönüm noktası olarak görüyorum.


'DAHA ÖNCE YAPILMALIYDI'

Kuvvet konutanlarının bugüne kadar gözaltına alınmamış olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Son gözaltılar, Balyoz planıyla, yani nispeten daha erken tarihli iddialarla ilgili. Ama bunun Nokta dergisinde yayınlanan ‘Darbe Günlükleri’nden sonra yapılması gerekirdi. Nitekim Başbakan o dönemde savcıların gereğini yerine getireceklerini net bir biçimde belirtmişti. Buna rağmen savcılar harekete geçmedi.

Komutanların gözaltına alınmasını, belki de teşebbüse geçileceğine yönelik çok ciddi bulgulara ulaşıldığını gösteriyor. Bana sorarsanız teşebbüse geçilmesine dair bulgular da şart değildi. Fiilen adım atılmamış olsa da darbe planı yapmak da başlı başına bir suçtur.

Bir yıl kadar önce, yani darbe planlarının Ergenekon soruşturmasının özünü oluşturduğu zamandan itibaren, kimi hukukçular teşebbüse geçmeden sadece plan yapmanın suç olmayacağı argümanını savunuyorlar. Geçtiğimiz günlerde Deniz Baykal da benzer görüşü dile getirip, komutanların da herkes gibi ülke meselelerini görüşebileceklerini ve bunu anormal görmediğini söylemişti. Öyle anlaşılıyor ki, savcılar bu görüşe itibar etmiyor.

'MUHTEMELEN KOMUTANLARIN İMZALARI GERÇEK'

Kuvvet komutanlarının gözaltına alınmasını, savcıların çok ciddi delillere ulaşmalarına bağlamak spekülasyon mu olur?
Spekülasyon olmaz. Belli ki savcıların elinde suç delillileri var. Gözaltına alma ‘ciddi’ şüphe gerektirir, yoksa gözaltına alınamazlardı. Ayrıca bugün bazı askerler için arama kararı da çıkarıldı. Arama kararı için de mahkeme kararı gerekir. Bu, mahkemenin de iddiaları ciddiye aldığını gösteriyor.

Balyoz darbe planının altında kuvvet komutanlarının imzalarının olduğu söyleniyordu. Muhtemelen bu imzaların gerçek olduğu anlaşıldı ki, komutanlar gözaltına alındı.

'SÜRECİ ANCAK DARBE ENGELLEYEBİLİR AMA...'

Bundan sonrası için ne öngörüyorsunuz?
Süreç devam edecek ve muhtemelen cezai sonuçlar üretecek. Bu ancak mevcut rejimin değişmesi yani bir darbe ile engellenebilir.

Sürece karşı çıkanlar bile ortada hiçbir şey olmadığını söylemiyor. Hukuki süreci sabote etmek, buna yeltenecek herhangi bir kurumu, altından kalkamayacağı bir şaibe altında bırakacaktır. Bu nedenle engelleyici bir müdahale beklemiyorum. Herkes, davanın sonucuna razı olacaktır. Ve ben sürecin sonunda cezai sonuçların ortaya çıkacağını tahmin ediyorum.

Kaynak:ntvmsnbc

Haber Ara