Filistinliler, İsrail askerleriyle çatıştı
İsrail hükümetinin, El Halil'deki Halil İbrahim Camisi (Mahpela Mağarası) ile Beytüllahim'deki Raşel'in türbesi adlı dini mekanları, Yahudi tarihinin simgesi olarak benimseyip, koruma kapsamındaki "ulusal miras" listesine alması, zaten gergin olan El Halil'de öfke ve gerilimi artırdı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-02-22 22:05:00
100 kadar Filistinli kentin güney kesimlerinde lastikleri yakıp kararı protesto ederken, Halil İbrahim Camisi'ne doğru yürüyüşe geçti. Kent merkezinde Şuheda caddesinin bulunduğu alanın girişindeki bir İsrail askeri karakolu taşlı saldırıların hedefi oldu. İsrail askerlerinin de protestocuları dağıtmak için ateş açtığı belirtiliyor. Askerlerden birinin atılan taşlarla hafif yaralandığı bildirildi.
Kentte Tarık İbni Ziyad okulunun bulunduğu alanda da öğrencilerle İsrail askerleri arasında gerginlikler yaşandı.
Öğrenciler okullarına girmeyip, söz konusu karara karşı sloganlar attı.
İsrail askerlerinin El Halil'de herhangi bir gözaltı veya tutuklama yapmadığı belirtiliyor.
El Halil'in güneyinde, Yatta'da, kent valisi Zahran Ebu Kbeyta, İsrail'in kararını kınayarak, bunun Filistinlilerin kutsal mekanlarına erişme haklarının ihlali anlamına geldiğini ve barış sürecinin yeniden başlatılması çabalarına da sekte vuracağını belirtti.
Filistin Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin, "İşgal güçlerinin, Kudüs'te, El Halil'de İslam'ın kutsal mekanlarını çalmak; Filistin kentlerinin Arap ve İslami karakterini değiştirerek, ülkenin Yahudi kenti olduğunu kanıtlama yolunda her türlü çabayı gösterdiğini" söyledi.
Filistin Yönetimi'nin Vakıflar ve Dini Konulardan Sorumlu Bakanı Mahmud Habaş da söz konusu kararın sadece Filistinlilere değil, dünyada Müslümanlara, insanlığa ve medeniyete yönelik bir saldırı olduğunu kaydetti ve barış görüşmeleri üzerinde olumsuz etki yapacağını yineledi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun kararına İsrail parlamentosunun (Knesset) Arap parlamenterleri de tepki gösterdi. Milletvekili Talib El-Sana, "Bu, bir ülkenin kendi ülkesi dışındaki mekanları ulusal mekanlar olarak ilan ettiği ilk karar olarak tarihe geçmiştir" dedi. El-Sana, kararın, dini mekanların siyasi amaçla kullanımı anlamına geldiğini vurguladı.
Karara, Gazze Şeridi'ndeki Hamas yönetiminden de tepki geldi.
Hamas, yaptığı yazılı açıklamada, "Bu uygulamaların temel amacı Filistin topraklarındaki Siyonist varlığı kökleştirmektir. Alınan bu karar, Filistin topraklarındaki tarihi İslami eserleri çalmaktan başka bir şeyi ifade etmiyor" denildi.
Hamas'ın açıklamasında, kararın İsrail'in barış istemediğini gösterdiği ifade edildi.
Açıklamada, Ramallah'taki Filistin Yönetimi'nden de işgal rejimine karşı durması, Siyonistlerin yerleşim birimleri inşaatını durdurmalarını sağlamasını ve işgalcilerin Filistin halkına karşı yaptığı tecavüzleri engellemesi için direniş yolunu izlemesi istendi. Hamas, İslam ülkelerine de İslami eserleri korumak için sorumluluklarını yerine getirmeleri çağrısında bulundu.
Hamas, Halil İbrahim Camisi ile Beytüllahim'deki Raşel'in türbesinin İsrail'in "ulusal mirası" kapsamına alınmasını protesto için Batı Şeria'nın diğer kentlerinde Filistinli gençlerin düzenlemek istedikleri protesto gösterilerini, Filistin Yönetimine bağlı güvenlik güçlerinin engellediği iddiasında da bulundu.
BM'den kınama
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Ortadoğu Barış Süreci Özel Temsilcisi Robert Serry de bir açıklama yayımlayarak, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun kararını kınadı.
Karardan duyduğu endişeyi dile getiren Serry, söz konusu mekanların işgal altındaki Filistin toprağı olduğunu belirtti ve bu mekanların sadece Yahudilere ait kutsal yerler olmadığının altını çizdi.
Serry, açıklamasında bu mekanların İslam ve Hristiyanlık için de kutsal mekanlar olduğunu vurguladı.
Haber Ara