Dubai suikastinin yankıları sürüyor
İngiltere hükümeti, Dubai'de bir Hamas liderinin öldürülmesinde şüphelilerin sahte İngiliz pasaportlarını kullanmasıyla ilgili İsrail Büyükelçisini görüşmeye çağırdı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-02-18 10:57:00
İngiliz Daily Telegraph gazetesi, Mossad ajanlarının sahte İngiltere pasaportlarını kullandığı doğrulanırsa, İngiltere'nin İsraille istihbarat paylaşımı anlaşmasını iptal etmeyi değerlendireceğini yazdı.
Başbakan Gordon Brown da, İsrail ve İngiltere vatandaşı altı kişinin isimlerini taşıyan, ancak bu kişilerin resimlerinin bulunmadığı pasaportlar konusunda soruşturma emri verdi.
Dubai polisi, 'Avrupa ülkelerinin pasaportlarını taşıyan 11 ajanın' Hamas'ın askeri kanat lideri Mahmud el Mabhuh'u öldürdüğüne inanıyor.
İsrail yetkilileri ise, Hamas liderine yönelik suikastin arkasında İsrail gizli servisi Mossad'ın bulunabileceği iddialarını reddediyor.
İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, İsrail Ordu Radyosu'na yaptığı açıklamada, "Bu olayın ardında Mossad'ın ya da başka bir istihbarat servisi veya ülkenin bulunduğunu düşündürecek herhangi bir kanıt yok" diye konuştu.
Lieberman İsrail'in istihbarat konularında açık olmamayı tercih ettiğini de sözlerine ekledi.
İsrail'in Londra Büyükelçisi Ron Prosor'un bugün, Diplomatik Hizmet Dairesi Başkanı Sir Peter Ricketts'le bir görüşme yapması bekleniyor.
Ağır Organize Suçlarla Mücadele Dairesi, pasaportlardaki tahrifatla ilgili bir soruşturma yapacak.
Kuruluş, pasaportlardaki fotoğraflar ve imzalarla, İngiltere'nin verdiği pasaportların farklı olduğunu açıkladı.
Kapsamlı soruşturma
İngiltere Başbakanı Gordon Brown, 'Bu konuda kapsamlı, tam bir soruşturma yapmalıyız. İngiliz pasaportu önemli bir belgedir ve dikkatle ele alınmalıdır' dedi.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Tel Aviv'deki İngiltere Büyükelçiliği'nin olaydan etkilenen İngiliz vatandaşlarına destek olmaya hazır olduğunu duyurdu.
Pasaportlarda isimleri olanların, İsrail ve İngiltere vatandaşlığı bulunuyor.
Hamas liderlerinden Mahmut el Mabhuh'ın 20 Ocak günü Dubai'de kaldığı otelde öldürülmesi ardından Dubai yetkilileri tarafından olaya karıştığı zannıyla adları açıklanan 11 Avrupa pasaportlu kişi arasındaki 6 İngiliz'in tümü İsrail'de yaşıyor ve hepsi de tek tek olayla hiç bir ilgileri olmadığını söylüyorlar.
Zanlı olarak adı geçenlerden Melvyn Adam Mildiner Reuters haber ajansına olayla hiç bir ilgisi olmadığını söyleyerek, "Tabi ki öfkeliyim, sinirlerim bozuk ve korku içindeyim. Adımı temizlemek ve bu olayla ilgim olmadığını kanıtlamak için ne yapabileceğimi araştırıyorum" diye konuştu.
31 yaşındaki Mildiner, pasaportunun kaybolmadığını, halen kendisinde olduğunu da ekledi.
'Şok içindeyim'
Adı sayılanlardan 37 yaşındaki Spethen Daniel Hodes, "Şok içindeyim. Bana ait bilgileri nasıl aldıklarını, kimin almış olabileceğini anlayamıyorum. İki yıldır İsrail'den çıkmadım ve hayatımda hiç Dubai'ye gitmedim. Çok korkuyorum. Bu işin ardında büyük güçler var" diye konuştu.
Zanlı listesindeki İngilizlerden 54 yaşındaki Michael Lawrence Barney de kalbinde dört damarın değiştirildiğini söyleyerek, "ajanlık için pek ideal biri sayılmam" dedi.
Son 15 yıldır İsrail'in kuzeyinde bir Kibbutz'da yaşayan 42 yaşındaki inşaat ustası Paul Keeley Daily Telegraph gazetesine verdiği mülakatta, "haberleri duyunca önce pasaportumu yokladım, koyduğum yerde duruyordu" diyor ve adının bu işe nasıl karıştığını çözemediğini söylüyor.
İrlanda, kendi vatandaşı olduğu söylenen üç zanlının isimleri ve pasaport numaralarının kendi kayıtlarıyla uyuşmadığını bildirdi.
Dubai'den gelen açıklamalar
Dubai polisi Mahmut el Mabhuh'un 20 Ocak günü kaldığı otelde öldürülmesinden sonra zanlılar hakkında tutuklama emri çıkarmıştı.
Olayla ilgili olarak İngiliz ve İrlanda pasaportlu dokuz kişinin dışında, bir Fransız ve bir Alman pasaportlu iki kişi daha aranıyor
Fransa Dışişleri Bakanlığı bu kişinin Fransız vatandaşı olup olmadığını saptayamadığını bildirdi.
Alman yetkililer ise verilen pasaport numarasının ya eksik ya da yanlış olduğunu kaydediyor.
Bazı haberlerde Hamas yetkilisi El Mabhuh'un Dubai'ye silah almaya gittiği öne sürülmüştü.
Hamas tarafından yapılan açıklamalarda suikastten İsrail ajanları sorumlu tutulmuştu.
Hamas'ın açıklamasından bir gün sonra Dubai polisi zanlılara ait olduğunu düşündüğü isim, güvenlik kamerası kayıtları ve pasaport numalarını yayınladı.
Yapılan açıklamada zanlıların, İrlanda Cumhuriyeti vatandaşları Gail Follard, Evan Dennings ve Kevin Daveron, İngiliz vatandaşları James Leonard Clarke, Stephen Daniel Hodes, Paul John Keeley, Michael Lawrence Barney, Jonathan Lewis Graham ve Melvyn Adam Mildiner oldukları kaydedilmişti.
İngiliz basının da suikast olayı
İngiltere basını, Dubai'de geçen ay önde gelen bir Hamas liderine suikast düzenleyen şüphelilerin altısında, sahte olduğu belirtilen İngiliz pasaportları bulunmasıyla ilgili tartışmalara geniş yer ayırıyor.
Guardian'ın manşetinde de bu konu var.
İsrail Büyükelçisi'nin Hamas'ın askeri kanat lideri Mahmud El Mabhu'yu öldüren suikastçilerle ilgili 'bilgi paylaşımı' için dışişleri bakanlığına çağrıldığını yazan gazete, bir yetkilinin 'İsraille ilişkiler bundan önce zaten buzdolabındaydı. Şimdiyse derin dondurucuya girdi' sözlerine yer veriyor.
Guardian başyazılarından birinde de bu konuyu ele alıyor.
'Stratejik fiyasko mu?'
Gazete İsrail gizli servisi 'Mossad'ın operasyonu' diye tanımladığı suikastin, İsrail'de bir taktik başarı olarak görüldüğünü belirtiyor ve şöyle devam ediyor;
'İsrail'de doğru hedefin öldürülmüş olması ve tüm suikast timinin Dubai'den zarar görmeden çıkması nedeniyle bir rahatlama vardı. İsrail suikast politikasını güden tek ülke değil. Amerika Birleşik Devletleri Pakistan'ın Kuzey Veziristan bölgesinde Taliban ve El Kaide'ye karşı insansız uçaklarla aynı politikayı izliyor. Farklı savaş bölgelerinde aynı şeyi yapıp, İsrail'in saldırılarını kınayanlara hemen ikiyüzlülük suçlaması getiriliyor. Ancak suikastler nadiren istenen etkiyi yaratır. Burada amaç Hamas'ın Dubai'de İran'dan silah almasını engellemekse, bu Tahran'ın başka bir yöntemle silah göndermesini engellemeyecek. Hamas komutanının yeri de çabucak doldurulacak. Ancak böyle suikastler, Arap ülkelerinin İsraille ilişkilerini normalleştirme nedenlerini daha da azaltıyor. Pekiş şimdi bu taktik bir başarı mı? Yoksa stratejik bir fiyasko mu?'
Ölüm tuzağı
Independent ise, Hamas üyesi Mahmud El Mabhu'nun İsrailli ajanlar tarafından bir ölüm tuzağına çekildiği iddialarını taşıyor sayfalarına. Gazete güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberinde, El Mabhu'nun seyahat planlarını değiştirdiğini ve bir 'toplantıya' gitmek için korumalarını geride bıraktığını yazıyor. Bu 'toplantı'nınsa Mossad tarafından organize edilmiş olabileceği kaydediliyor. Haberde ayrıca suikastteki şüpheli sayısının ikisi kadın, 18 kişiye yükseldiği bildiriliyor.
El Mabhu'ya boğularak öldürülmeden önce elektrik verildiğini ve işkence yapıldığını yazan Independent, suikastçilerin bu şekilde Hamas liderinden bilgi almaya çalıştığı yönünde spekülasyonlar olduğunu kaydediyor.
Kaynak: BBC
SON VİDEO HABER
Haber Ara