Dolar

34,8950

Euro

36,7603

Altın

3.010,65

Bist

10.058,63

Dünya basınında bugün

Dünyada meydana gelen olaylarla ilgili gazete, dergi ve internet sayfalarında yer alan haber, yorum ve analizler...

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-02-16 10:56:00

Dünya basınında bugün
New York Times: "Acı Ortadoğu Gerçekleri"
ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times’da "Acı Ortadoğu Gerçekleri" başlıklı bir makale göze çarpıyor.

Roger Cohen imzalı makalede, bir asırdan fazla bir süredir Siyonizmin ve Arap milliyetçiliğinin, kutsal topraklarda uzlaşma sağlama konusunda başarısız kaldıkları belirtiliyor.

Her iki hareketin de çökmüş bir imparatorluğun ardında kalan boşluğu doldurmaya çalıştıkları ancak arzu edilen sonuca ulaşamadıkları kaydediliyor.

Günümüzde ise bu ikisini barış içinde birarada yaşamaya ikna görevinin sözde bir imparatorluğa yani Amerika Birleşik Devletleri’ne bırakıldığı ancak bu yöndeki girişimin de sonuçsuz kaldığı yazılıyor.

Makalede şu ifadelere yer veriliyor:
"Başkan Barack Obama, bir yıldan biraz daha uzun zaman önce yeni bir bakış, İslam dünyası ile diyalog ve Filistin-İsrail meselesine odaklanma sözü vererek göreve başladı. Ancak kulağa hoş gelen konuşmalar, can sıkıcı bir açmaza yol verdi. Bana söylendiği kadarıyla Obama ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasındaki ilişkinin kimyası sıfır yani asla uyuşamıyorlar.

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki iç politika, Ortadoğu’daki sürece ilişkin yeni fikirleri hatta kamuya açık tartışmaları sınırlıyor. Buna bağlı olarak gerçekten bir barış arayışı hedefi izlenemiyor. Bu sürecin mevzilerinde uzunca süre çalışan Aaron David Miller’in gözlemlediği gibi "Sonuçta Washington, adil bir arabulucu olmaktan ziyade İsrail’in avukatı olarak görülüyor" bu durumda, Obama’nın seçim kampanyasında verdiği sözü tutması gittikçe daha önemli hale geliyor.

Devam eden çatışma ortamı, iki devletli çözüm olasılığını azaltıyor, Filistinlileri korkutuyor, İsrail devletinin geleceğini karartıyor ve İslam ile Batı arasında köprü kurmaya yönelik her girişimi baltalıyor.

İki devlete dayanan barış olasılığı, Filistin devletinin kurulması gittikçe ihtimal dışı kalırken yok olup gidiyor.

İki devlet yoksa, nehir ile deniz arasında tek bir devlet ve onun içinde de Yahudilerden çok Araplar olacak... Obama İsrail’den toprağı bölüp-yönetmekten çok paylaşmasını talep etmeli..."

Japonya’daki Ekonomik Durum BBC’nin Internet Sitesine Konu Oluyor
BBC’nin Internet sitesinde Japonya’daki ekonomik duruma ilişkin bir haber yer alıyor.

Ekonominin 2009’un son 3 ayında tahminlerin ötesinde büyüme kaydettiği, 2009’un bütününde ise daralma gösterdiği belirtiliyor.

Söz konusu artışta ihracat rakamlarındaki yükselişin rol oynadığı da belirtiliyor.

Deflasyona yönelik politikasını genişletmek amacıyla Merkez Bankası üzerindeki baskısını artıran hükümet, geçen çeyrek ile karşılaştırıldığında yüzde 1,1’lik büyümeden pek de memnuniyet duymadı.

Gayrı safi milli hasılanın ise 3 çeyrek arka arkaya yükseldiği kaydediliyor.

Küresel mali kriz nedeniyle dünya genelinde hükümetlerin hazırladıkları ve uyguladıkları teşvik paketlerinin, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Japonya’da olumlu etkiler doğurduğu yazılıyor.

Bu paketler sayesinde küresel ticaretin canlandığı ve Japonların, kalıcı ürünlere yönelik harcamalarını artırdığı ekleniyor.

İhracatın artmasıyla ülkenin gayri safi yurtiçi hasılası, geçen yılın Ekim ve Aralık ayları arasındaki 3 aylık dönemde, yıllık bazda yüzde 4,6 oranında yükseldi. Japon ekonomisinin yüzde 60’ını oluşturan tüketici harcamaları da bir önceki döneme göre yüzde 0,7 yükseldi.

Kurumsal harcamaların da 2008 Martından bu yana ilk kez artış kaydettiği ayrıntılar arasında...

Guardian, Afganistan’daki Sivil Kayıplara Değiniyor
Guardian gazetesinde Afganistan’daki NATO operasyonuna ilişkin bir haber yer alıyor.

Haber şöyle :
"12 Afgan sivilin NATO roketleri sonucu ölmesi Taliban"a yönelik operasyonlara ciddi zarar verdi." Bu sözler İngiltere Genelkurmay Başkanı’na ait...

General Jock Stirrup, olayın, halkın desteğini kazanmaya yönelik gayretleri sekteye uğrattığını itiraf etti ancak çatışma sırasında bu tür kazaların kaçınılmaz olduğunu ekledi.

BBC Today programına konuk olan general şu ifadeleri kullandı: "Bu operasyon, Taliban’a karşı savaşmak ile ilgili değil...Yerel halkı korumak ile ilgili.. Onları öldürdüğünüzde onları korumuyorsunuz.. Evet, çatışma olduğunda bu tür istenmedik olaylar yaşanabilir. Bunların tekrarını önlemek için gereken her türlü tedbir alınmalıdır. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki sivil ölümlerin çoğunun sorumlusu Taliban’dır...

12 sivil, Helmand viyaletinde yer alan Marcah kentinin dışındaki evlerine 2 roket isabet etmesi sonucu hayatlarını kaybetmişti.

İngiltere Savunma Bakanı da olaydan derin üzüntü duyduğunu dile getirdi.

Afganistan’daki NATO güçlerinin komutanı da benzer yönde bir açıklamada bulunarak sivillerin ölümüne neden olan roketlerin fırlatıldığı sistemin kullanımının durdurulduğunu kaydetti.

Öte yandan "Müşterek" adı verilen ve son 9 yılda Taliban’a karşı başlatılan en büyük operasyon devam ediyor.

Çoğu Amerikan, İngiliz ve Afgan olmak üzere 15 bin askerin katıldığı operasyonda ciddi bir direnişle karşılaşıldı.

Deniz piyadeleri, Marcah’ın pazar bölgesine ulaşmak için 2 kez saldırıya geçti ancak püskürtüldü. Yoğun ateş altında kalan askerler hava desteği istemek zorunda kaldı. Taliban keskin nişancıları da askerlerin işini oldukça zorlaştırıyor.

"İsrail, Goldstone’a İhtiyaç Duyuyor"
İsrail’de yayınlanan Haaretz gazetesinde, Bradley Burston tarafından kaleme alınmış bir yazı dikkat çekiyor.

"İsrail, Goldstone’a İhtiyaç Duyuyor" başlıklı yazı ana hatları ile şöyle :
"Şok kelimesinin sözlük anlamına baktığınızda şu karşılığı bulursunuz: "Ağır bir yaralanmadan sonra tıbbi aciliyet gerektiren durum. Belirtileri arasında aşırı heyecan, korku, zihinsel karmaşa ve kimi zaman saldırganlık da görülür... Bu, karanlık korkusuna ilişkin...

Bu vakada içimizdekilerin açığa çıkmasından duyulan dehşetten bahsediyoruz.. Bu, kendimize inanmak için ihtiyaç duyduğumuz şeyleri korumaya ilişkin..

Aynaya bakıp dürüstçe ne gördüğümüzü söylemeden önce kaç kişiyi suçlayabileceğimiz ile ilgili...

Bu, Gazze’deki savaş ve bu savaşın İsrail’e ne yaptığı ile ilgili..

İsrail’in savaştaki davranışının, kendisine binlerce Filistin roketinden daha fazla zarar vermesi hakkında..

Şimdi o davranışın, etkilerini binlerce şekilde hissediyoruz..Savaşı eve getirdik...

İsrail’in savaş planı, Hamas’ı ve Gazze’nin tümünü şok içinde bırakmaya yönelikti..

Ancak etkisi daha fazla oldu. İsrail’in kendisini şoke etti.

Şimdi o günleri hatırlamak istemiyoruz.. Aklımız karışık.. Savaşın geçtiği yere bakmak istemiyoruz..

Bazı durumlarda, şok saldırganlık belirtileri ile tanımlanır. Size yardım etmek isteyenlere bile saldırmanız gibi...

Biz kendi şokumuz içindeyken, Richard Goldstone’un bizi kurtamaya çalıştığını göremedik. Başından itibaren rapora karşı mücadele ettik. Kendimizi tıpkı Gazze’de olduğu gibi en kötü senaryonun gerçeklerin yani felaketin ortaya çıkması olduğuna inandırdık.

Ancak İsrail, Birleşmiş Milletler paneli ile işbirliğine gitseydi gelecekte böyle savaşların nasıl önlenebileceğini öğrenebilirdi.

İsrail içinde sağcılar, barış yanlılarını ve insan hakları savunucularını asıl hedef olarak görüyorlar.

İsrail, Goldstone raporundan kaçıp gerçekleri sakladığı sürece içinde bulunduğu şoktan çıkamayacak ve daha fazla zarar görecektir."
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara