Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Türkiye’nin geleceğine dair senaryolar

Amerikan düşünce kuruluşu Rand Corporation, Türkiye-ABD ilişkilerinin 10 yıllık geleceğiyle ilgili kitap hazırlandı. Kitapta dört ayrı senaryo üzerinde duruluyor.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-02-15 13:01:00

Türkiye’nin geleceğine dair senaryolar
Rand Corporation'ın hazırladığı kitapta Türkiye-ABD ilişkilerinin 10 yıllık geleceğiyle ilgili dört ayrı senaryo üzerinde duruluyor. Bunlardan ilkine göre, AB üyesi olmuş bir Türkiye Washington yerine Brüksel'e yönelecek ve ABD çıkarları bundan olumsuz etkilenecek. İkinci senaryo “İslâmlaşmış Türkiye” ve kitapta buna karşı “ılımlı İslâm”ı temsil ettiği savunulan AKP'nin yerinin sağlamlaştırılması öngörülüyor.

DARBE DE İLİŞKİLERE ZARAR VERİR

Üçüncü senaryo “ulusalcı Türkiye” ve bu da ABD çıkarlarına aykırı görülüyor. Son senaryo ise sert veya yumuşak bir askerî darbe olarak ifade ediliyor ve bunun da Türkiye-ABD ilişkilerine zarar vereceği belirtiliyor. Pentagon'a yakınlığıyla bilinen Rand Corporation'ın çalışmasında öngörülen en iyi senaryo, AKP iktidarı ile devam eden “ılımlı İslâm” modeli.

ABD’nin tercihi AKP

Amerika’nın ünlü düşünce kuruluşu RAND Corporation’un hazırlamış olduğu ve kuruluşun analisti F. Stephen Larrabee tarafından kaleme alınan Sorunlu Müttefiklik: Küresel Jeopolitik Değişim Çağında ABD-Türkiye İlişkileri (Troubled Partnership U.S.-Turkish Relations in an Era of Global Geopolitical Change) adlı kitap büyük yankı uyandıracak görüşler içeriyor.. Türkiye’deki siyasal ve sosyal değişimleri ve buna paralel olarak Türkiye-ABD ilişkilerini analiz eden kitapta, önümüzdeki on yıllık dönemde Türkiye ile ilgili gelecek senaryoları yer alıyor. Kitapta “Türkiye’nin Geleceğine Dair Alternatif Senaryolar” başlığı altında “Batıya Entegre olmuş AB üyesi Türkiye”, “İslamlaşmış Türkiye”, “Ulusalcı Türkiye” ve “Askeri Müdahale” şeklinde 4 farklı gelecek senaryosu çiziliyor. Bu senaryolar özellikle Türkiye-ABD ilişkileri ve ABD’nin çıkarları bağlamında ele alınıyor.

ABD, AB ÜYESİ TÜRKİYE İSTEMİYOR

Birinci senaryoda AB üyesi olmuş ve batıya entegre hale gelmiş bir Türkiye’de, öncelikle insan hakları ve sosyal standartların yükseleceği, askeri vesayetin kalkıp sivil denetimin güçleneceği ve böylece Türkiye’nin daha istikrarlı bir hale geleceği, Müslüman dünyasıyla Batılı değerler arasında bir köprü vazifesi göreceği öngörülüyor. Böylesi bir Türkiye’nin ilk bakışta ABD’nin Orta Doğu ile ilgili zahiri planlarıyla mutabık olacağı öngörülse de, uzun vadede Türkiye’nin dış politika ile ilgili stratejilerinde bundan böyle Washington yerine Brüksel’e yöneleceği belirtilerek, ABD’nin çıkarlarının ve Türkiye ile ilişkilerinin bundan olumsuz etkileneceği ifade ediliyor. Bu senaryonun gerçekleşme ihtimalinin düşük olduğunun da altı çizilen kitapta, Avrupa’da özellikle Fransa, Almanya ve Avusturya’da Türkiye karşıtlığının arttığı, Türkiye’deki askeri vesayet problemi, Kıbrıs ve Kürt sorunu gibi meselelerin Türkiye’nin AB’ye üye olma ihtimalini azalttığı savunuluyor.

İSLÂMLAŞMIŞ TÜRKİYE TEHLİKESİ

Rand Corporation’un hazırladığı kitaptaki ikinci gelecek senaryosu ise: “İslâmlaşmış Türkiye” başlığını taşıyor. Bu senaryoya göre eğer Recep Tayyip Erdoğan’ın temsil ettiği “Ilımlı İslâm” hareketi zayıflar ve bunun yerine daha radikal bir İslâmî hareket gelirse, bunun yanısıra Avrupa Birliği Türkiye’yi dışlamaya devam ederse ve ABD söz verdiği gibi Kuzey Irak’ta PKK varlığını yok etmezse, Türkiye’nin İslâmlaşması senaryosu hayata geçebilecek. Kitapta, bu senaryo hayata geçtiği takdirde, Türkiye-ABD ilişkilerinin ciddi anlamda bozulacağı öngörülüyor. Genel olarak Türkiye’nin batıya sırtını çevireceği, ilişkilerinin zayıflayacağı, bir çok dış politika konusunda –meselâ Arap-İsrail çatışmasında- Türkiye’nin Arap siyasetine entegre ve taraftar olacağı belirtiliyor. Bu senaryoda Türkiye, İran ve Suriye ile ilişkilerini güçlendiriyor, NATO’dan çekiliyor ve AB’ye üye olmaktan vazgeçiyor. Böylesi bir senaryoda ABD’nin Türkiye yerine Orta Doğu’da yeni bir müttefik bulmak zorunda kalacağı, özellikle İncirlik Üssü’nü kaybettiği takdirde bunun yerini doldurmakta zorlanacağı ifade ediliyor. Söz konusu kitapta şu anda devam eden Irak işgalinin lojistik ve silâh materyallerinin yüzde 70’nin İncirlik Üssü’nden tedarik edildiğinin de altı çiziliyor. Böylesi bir senaryoda adeta Türkiye’nin İranlaşacağı, askeri müdahale ihtimalinin güçleneceği, askeri müdahale durumunda Laikler ve İslâmcılar arasında çatışmalar çıkacağı ve Türkiye’nin adeta bir Orta Doğu ülkesi haline geleceği öngörülüyor. Bu ihtimalin gerçekleşmemesi için de ılımlı İslâm’ı temsil eden AKP’nin yerinin sağlamlaştırılması ve değiştirilmemesi gerektiği vurgulanıyor.

EN MUHTEMEL SENARYO: ULUSALCI TÜRKİYE

Türkiye ile ilgili geliştirilen üçüncü senaryo ise “Ulusalcı Türkiye” modeli. Bu senaryoda Türkiye daha milliyetçi bir yöne doğru kayıyor. AB’nin Türkiye’nin üyeliği için engeller çıkarmaya devam etmesi ile Türkiye üye olmaktan vazgeçiyor. Böylesi bir senaryoda Türkiye’nin ABD ile daha sıkı ilişkiler kurabileceği ancak Orta Doğu ve Orta Asya’da daha bağımsız bir dış politika gütmek isteyebileceği de öngörülüyor. Ulusalcı bir Türkiye’nin ekonomik anlamda Rusya ile sıkı ilişkilere gireceği, Kuzey Irak yönetimine karşı da PKK konusunda baskılarını arttıracağı ifade ediliyor. Ulusalcı Türkiye modelinin eğer AB ve ABD ile ilişkileri gittikçe zayıflarsa, gerçekleşmesi en yakın ihtimalli senaryo olduğunun altı çizilen kitapta, böyle bir Türkiye’de batı karşıtlığının artacağı, Kıbrıs sorununun çözümünün imkânsızlaşacağı ve Yunanistan ile ilişkilerin de bozulacağı öngörülüyor.

SERT YA DA YUMUŞAK ASKERÎ MÜDAHALE

Türkiye ile ilgili olarak önümüzdeki on yılda öngörülen son senaryo ise “Askerî Müdahale” olarak dikkat çekiyor. Bu ihtimalde eğer mevcut AKP yönetimi askeriyenin kırmızı çizgilerine müdahale etmeye devam ederse, sosyal ve siyasi tansiyonun gittikçe yükseleceği ve bunun da askeri müdahaleyi kaçınılmaz hale getireceği belirtiliyor. Askerî müdahale için iki farklı yöntem öngörülüyor: Ya yumuşak darbe, ya sert darbe... Yumuşak bir darbede askerin psikolojik olarak AKP yönetimini baskı altına alması öngörülüyor. Böylece AKP iktidarının istifaya zorlanacağı ifade ediliyor. Eğer bu yöntem işe yaramazsa klasik metod olan doğrudan askeri müdahaleye yani “sert darbeye” başvurulabileceği AKP’nin ebediyen kapatılacağı ve hükümetin alaşağı edilmesi öngörülüyor. Askeri yönetimin muhtemelen daha milliyetçi ve içe kapalı bir yönetim anlayışı benimseyeceği öngörülen senaryoda, böylesi bir durumun Washington tarafından asla hoş karşılanmayacağının altı çiziliyor. Böylece Washington’un Türkiye yerine başka bir müttefik aramak zorunda kalacağı vurgulanıyor.

BOP’UN GARANTÖRÜ AKP

Söz konusu 4 senaryoda da Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinin bozulacağı ve Washington’un bu dört senaryoya da sıcak bakmadığı anlaşılıyor. Pentagon’a yakın bir kuruluş olan ve İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Amerikan siyasetine yön veren Rand Corporation tarafından hazırlanan bu çalışmada, Türkiye’de AKP yönetimi ile devam eden “ılımlı İslâm” modelinin önümüzdeki 10 yıllık süreçte de Amerikan çıkarlarına en iyi hizmet edecek ve Türkiye’yi ABD’nin müttefiki olarak muhafaza edecek dolayısıyla Büyük Ortadoğu Projesi’nin işletilmesine imkân sağlayacak en iyi senaryo olarak algılandığı ortaya çıkıyor.

KİTAP, ABD ORDUSU İÇİN HAZIRLANDI

Amerikan Hava Kuvvetleri (United States Air Force) için Rand Project Air Force tarafından hazırlatılan ve 3 Şubat 2010’da yayınlanan sözkonusu “Troubled Partnership U.S.Turkish Relations in an Era of Global Geopolitical Change” adlı kitabın PDF formatındaki dijital versiyonu aşağıdaki linkten okunabiliyor veya bilgisayara indirilebiliyor:ttp://www.rand.org/pubs/monographs/2009/RANDMG899.pdf

Kaynak: Yeniasya
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara