Ordu artık ''laik cumhuriyetin garantörü'' değil
Türk Ordusunun cumhuriyetin kuruluşundan bu yana "laik cumhuriyetin garantörü" olarak görüldüğünü yazan Economist, Türk Ordusunun siyasete daha az müdahale etme eğilimine girdiğini" yazdı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-02-12 16:02:00
Dergi bu haftaki sayısında, "Türkiye'deki darbe planları tartışmalarına" ilişkin bir makaleye yer verdi.
"Darbeler geride kaldı" başlığıyla yayımlanan makalede, "Çılgınca darbe planları hikayelerine rağmen, Türk ordusu siyasete daha az müdahale etme eğilimine giriyor" denildi.
"Balyoz planından" bahseden Economist dergisi, şu ifadelere yer verdi:
"Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, savaşta 'Allah Allah' diye bağıran askerlerin nasıl bir camiyi bombalayabileceğini sordu. Bu soruya, sivil ve askeri savcılar cevap vermeye çalışıyor.
Balyoz planı, son yıllarda ortaya çıkan bir dizi darbe planından sadece biri ve en sonuncusuydu. Bu durum, asayişin bozulduğu illerde orduya yetkiler veren EMASYA protokolünün hükümet tarafından neden kaldırıldığını da açıklıyor."
Ordunun siyasetteki rolünün sadece Türkler açısından önem taşımadığının belirtildiği makalede, Türkiye'nin, Avrupa ve Orta Doğu arasında stratejik bir "kilit taşı", NATO'nun ikinci büyük ordusuna sahip ve çoğunluğun Müslüman olduğu ender laik ülkelerden biri olması ve enerji nakil hatlarında bulunması açılarından önemine dikkat çekildi.
Türk Ordusunun cumhuriyetin kuruluşundan bu yana "laik cumhuriyetin garantörü" olarak görüldüğünü yazan Economist, 1960'dan bu yana ordunun üç darbe yaptığını belirterek, bu darbelerin sebeplerinden ve tarihten bahsedildi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'dan "Modern General" ara başlığı altında bahsedilen makalede, "Şu anda eğer Türk Ordusu siyasete karışma tutkusundan vazgeçiyorsa, bu kısmen Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ sayesindedir. 1990'larda Güneydoğuda görev yapan ve sertliğiyle nam salan Başbuğ, aslında diğerlerinden daha az laik değil. Ancak Başbuğ, Ordunun İslam diniyle yıldızının barışmadığı algısının, zaten azalan halk desteğini daha da düşürdüğünün gayet bilincinde" yorumu yapıldı.
Makalenin sonunda ise, "Atatürk Jön Türklere 1909 yılında askerlerin artık siyasete bulaşmak yerine Orduyu güçlendirmesi gerektiğini söylemişti. Aradan geçen 100 yılı aşkın süre sonra, mesaj yerine ulaşmış görünüyor" denildi.
(AA)
SON VİDEO HABER
Haber Ara