Cem’in ‘mağdur’ rolüne şırıngalı isyan
Münevver Karabulut’u öldürmekten ilk kez hakim karşısına çıkan Cem Garipoğlu çelişkili ifadelerine genç kızın kardeşi Enver çileden çıktı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-02-12 09:33:00
MUSTAFA MEYDAN-GÜL ÇELİKKOL İSTANBUL
Sevgilisi Cem Garipoğlu tarafından canlı canlı başı kesilerek öldürülen liseli Münevver Karabulut için dün adalet zamanıydı. Türkiye’nin nefesini tutarak aydınlatılmasını beklediği cinayetin duruşması Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya zanlı Garipoğlu, avukatları Aytekin Kaya ve Tuğçe Uçal, Münevver’in babası Süreyya Karabulut, annesi Nagehan Karabulut, kardeşi Enver Karabulut, ailenin avukatları Altan Altınyurt, Rezan Epözdemir ve Deniz Özkan katıldı.
‘ANİ BİR CİNNET HALİYLE ÖLDÜRDÜM’
Garipoğlu’nun tıraşlı olduğu, beyaz gömlek, siyah kazak ve gri pantolon giydiği görüldü. Duruşma, zanlı hakkındaki ‘Canavarca hisle vahşice adam öldürme’ iddiasının yüzüne okunmasıyla başladı. Savunmaya geçen sanığın olay gününü anlatırken ‘cinayetin ani bir cinnet hali’ olduğunu belirten ifadeler kullanması dikkat çekti.
ÖNCE ‘ÖNEMSİZ BİR MEVZU’ DEDİ
Hakimin Münevver’le tartışma nedenini sorduğu Garipoğlu “Önemsiz bir mevzu” dedi. Israr üzerine de “Erkekliğime hakaret etti” yanıtını verdi. Bunun üzerine Karabulut’un kardeşi Enver, yerinden fırlayarak Garipoğlu’na içinde tuz ruhu ve çamaşır suyu bulunan şırıngayla saldırdı. Polisler tarafından güçlükle zaptedilen Karabulut, salondan çıkarıldı. Kardeş Karabulut ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Garipoğlu, saldırı sonrası ara verilen ve öğleden sonra devam eden duruşmada savunmasını şöyle sürdürdü:
TANIMADIĞIM BİRİ BENİ 7 AY GİZLEDİ
Münevver’le telefonuna gelen mesajlar yüzünden tartıştık. ‘Kim oluyorsun, babam mısın’ dedi. Deliye döndüm. Kendime geldiğimde onu ölü buldum. Cesetten kurtulmaya çalışırken bavula sığmayınca başını testereyle kestim. Cinayeti babama bazı gerçekleri gizleyerek anlattım. Beylikdüzü’nde Mehmet Karakayalı ve Habip Kurt’un yaşadığı eve gittik. Babam ayrıldı, tanımadığım bir adam geldi. 6 saat yol gittik. Tanımadığım başka biri kaldığım evde 7 ay yemek getirdi. Keşke Münevver’i geri getirebilsem. Aileler için zor durum. Onların kızları öldü, benim ailemin de oğulları katil oldu. Suçu tek başıma işledim. Pişmanım.
En geç 8 yıl sonra serbest
‘Canavarca hisle adam öldürme’ suçundan 18-24 yıl arası hapis cezasıyla yargılanan Cem olay tarihinde 18 yaşından küçük olduğu için yaş indirimi alacak. 6’da 1 oranında indirim, teslim olma ve dava süresindeki tutuklu bulunduğu süre nedeniyle 8 yıl sonra cezaevinden çıkabilecek.
Eliyle sürekli cebini yokladı
Anne ve babasıyla adliyeye gelen Enver Karabulut’un bekleme sırasında elini sürekli cebine atması dikkat çekti. Davada yanıtsız kalan sorulara dikkat çeken baba Karabulut, daha önce gündeme taşıdığı ‘arka bahçe’ konusunun hatırlatılması üzerine de “Arka bahçeyi ileriki süreçte anlatacağım” dedi.
Dosyalar birleştirildi
Mahkeme heyeti, olay tarihinde 18 yaşından küçük olduğu için Çocuk Mahkemesi’ne gelen Cem Garipoğlu’nun dosyasının, cinayetin diğer sanıklarının bulunduğu İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosyayla birleştirilmesine karar verdi. Münevver Karabulut cinayetine iştirakten müebbet hapis cezası istenen baba Nida Garipoğlu’nun dosyası İstanbul 4. Ağır Ceza’da bulunuyordu.
AİLECE YARGILANACAKLAR
26 Şubat’ta görülecek davada ayrıca anne Tülay Makbule Garipoğlu’nun suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirmekten 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası, Cem’in amcası Hayyam Garipoğlu, Mehmet Karakayalı, Habib Kurt ve Ahmet Batur’un ise suçluyu kayırmaktan cezalandırılmaları talep edilecek.
Vahşetin kronolojisi
3 Mart 2009: Liseli Münevver Karabulut, Bahçeşehir’de bir villada başı canlı canlı kesildikten sonra cesedi valize ve gitar kutusuna konarak Etiler’de çöp konteynırına atıldı. Aynı gece cesedin kime ait olduğu belirlenip failin Cem Garipoğlu olduğu ortaya çıkarıldı.
7 Mart 2009: Cem’in babası Mehmet Nida Garipoğlu, annesi Makbule Tülay Garipoğlu ile cesedin taşındığı taksici M.C.B. gözaltına alındı. Daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar.
27 Nisan 2009: Baba Garipoğlu, Münevver’in tırnakları arasında DNA’sı bulunduğu iddiasıyla tutuklandı.
30 Nisan 2009: Münevver’in, Cem ile nasıl tanıştığını anlattığı günlüğü ortaya çıktı.
14 Mayıs 2009: Firari zanlı Cem için kırmızı bülten çıkarıldı.
10 Haziran 2009: Garipoğlu ve Karabulut’un MSN yazışmaları ve villaya nasıl girdiklerine dair görüntüler ortaya çıktı.
2 Temmuz 2009: Cem Garipoğlu, Interpol’un ana sayfasında fotoğraflı ve videolu olarak aranmaya başladı.
19 Ağustos 2009: Cem Garipoğlu’nun iş adamı amcası Hayyam Garipoğlu ve halasının evine baskın yapılıp bilgisayarlarına el kondu.
20 Ağustos 2009: Garipoğlu Grubu’nun üst düzey şirket çalışanlarının evlerinde de arama yapıldı.
27 Ağustos 2009: Münevver Karabulut’un Ankara’da Jandarma Genel Komutanlığı’nda görevli bir teğmenle mesajlaştığı ortaya çıktı.
17 Eylül 2009: Cem Garipoğlu 197 gün kaçtıktan sonra Bahçelievler’de teslim oldu
Kaynak:Star
Haber Ara