'Parmakla gösterilen bir başarı'
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Türkiye'de siyasi, ekonomi alanında gerçekleştirilenler dünyada parmakla gösterilen bir başarıyı temsil ediyor" dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-02-10 13:11:00
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından düzenlenen İstanbul Sanayi Forumu 2010 Yılı 1. Meslek Komiteleri Ortak Toplantısında Babacan, küresel ekonomideki ve Türkiye ekonomisindeki son gelişmeleri kriz öncesinde, süresince ve krizin etkilerinin yavaş yavaş azaldığı bugünlerde yaptıkları konusunda üyelerle görüşlerini paylaştı.
Temelleri sağlam olmayan ekonomilerde, demokratik koşullar yerine keyfiliğin hakim olduğu ülkelerde hızlı büyümeden sonra daralmalar, resesyonlar yaşandığını anımsatan Babacan, Türkiye'nin de geçmişte ekonomide inişli çıkışlı dönemleri defalarca yaşadığını kaydetti.
Geçmişte zaman zaman yüksek büyüme oranları da yakalanmadığını ancak elde edilen kazanımların hemen ertesinde yaşanan krizlerle heba olup gittiğini dile getiren Babacan, geçtiğimiz yaklaşık 7 yılı aşkın dönemde kamu yönetiminden, bankacılığa, kamu maliyesinden sosyal güvenliğe kadar kritik öneme sahip pek çok alanda reformlar gerçekleştirdiklerini anlattı.
Babacan, şöyle devam etti:
''Her ne kadar Sayın Başkan (İSO Başkanı Tanıl Küçük) biraz önceki konuşmasında makro, mikro reformlar yapılmadı dese de ben bunun çok doğru bir tespit olduğuna inanmıyorum.
Bugün Türkiye'nin gerçekleştirmiş olduğu reformlar pek çok ülkenin örnek aldığı, esinlediği reformlardır. Biz bunları zamanında yapmasaydık bugün böylesine bir ekonomik küresel kriz karşısında Türkiye ekonomisi ne hale düşerdi? Onu düşünmek bile istemiyorum, hayal etmek bile istemiyorum. Şunu diyebiliriz, 'Evet önemli reformlar yapıldı ama daha önümüzde yapılacak işler var'. Bu söyleme katılırım, 'Doğru' derim ancak hakkı da teslim etmek lazım. Türkiye'de siyasi, ekonomi alanında gerçekleştirilenler dünyada parmakla gösterilen bir başarıyı temsil ediyor.''
GÜVEN VE İSTİKRAR EKONOMİ İÇİN OLMAZSA OLMAZ BİR ŞART
Ali Babacan, Türkiye'de güven ve istikrar ortamının sağlamasının ekonomi için olmazsa olmaz bir şart olduğunu belirterek, ekonomide herşeyin temelinin güven olduğunu, güven sağlanmazsa kaynaklar ne kadar yüksek olursa olsun düzlüğe çıkmanın mümkün olmayacağını söyledi.
Bir şirket, bir iş adamı eğer itibarlıysa, güvenilen bir iş adamıysa, kuruluşsa işlerinin kolaylaşacağını, ekonomi yönetiminde de bunun tamamen aynı olduğunu dile getiren Babacan, şöyle konuştu:
''Aksi halde hazırda ne kadar paranız olursa olsun yapacağınız iş o parayla sınırlıdır. Onun üzerine kolay kolay çıkamazsınız. Biz hem kasım 2002 seçimlerine giden dönemde ve hem de ondan sonra hep şu soruyla karşılaştık; 'Kamu borcu neredeyse milli gelire yaklaşmış, çift haneli enflasyon, çift haneli faiz, çift haneli reel faiz, petrol yok, doğal gaz yok... Kaynağı nereden bulacaksınız?' dediler bize... Biz, 'kaynak Türkiye'dir' dedik.
Bunu söylediğimizde, bu inceliği anlamayanlar, güven ve istikrar dönemini anlamayanlar bize boş gözlerle baktılar, 'Ne demek istiyor ki bunlar?' dediler.
Çok şükür bugün geldiğimiz noktada 230 milyardan yaklaşık 800 milyar dolara milli gelirini yükselten bir ülke söz konusu... 36 milyar dolardan 132 milyar dolara artan ihracat söz konusu...
Herhalde biz sanayicimizi önemsemesek, sanayimizle ilgili birşey yapmasak, ekonomiyle ilgili tedbir almasak bunlar kendiliğinden olmazdı, daha önceki dönemlerde niye olmadı, neden Cumhuriyet tarihinde topu topu 230 milyarlık milli gelire ulaşılırken bu son 7 senede Türkiye 800 milyar doları buldu? Neden ancak 2.500-3.000 dolarlık kişi başına milli gelir varken 10 bin doları geçen rakamlara ulaştık. 'Tesadüf, rüzgar esti böyle oldu' Önceki dönemlerde hiç mi rüzgar esmemişti.''
(AA)
SON VİDEO HABER
Haber Ara