Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Demir eksikliği deyip geçmeyin

Dikkatli anne baba tarafından fark edilen ve hekime başvurulursa basit yollarla halledilebilen 'demir eksikliği' gözden kaçırıldığı takdirde ileriye dönük önemli sorunlara sebep olabiliyor.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-02-07 12:21:00

Demir eksikliği deyip geçmeyin

Çocukluk çağı kan hastalıkları içerisinde en sık rastlanılanı demir eksikliği ve bunun sonucu olan demir eksikliği anemisi (kansızlığı) konusunda ebeveynleri uyaran uzmanlar, "Özellikle ülkemiz gibi beslenmenin çağın koşullarına uygun olarak yapılamadığı ishallerin ve barsak parazitlerinin çok sık görüldüğü ülkelerde bu sorun daha sıktır.

Demir eksikliği anemisi bulunan hastaların büyük bir çoğunluğu biz hekimlere anemi dışı sorunlarla başvurduğundan ailelerin ve hatta biz hekimlerin bu konu hakkında dikkatli olmaları gerekmektedir.

Çok ağır kansızlıkları tanımak kolay olduğu halde hafif anemileri hatta anemiye eğilimli çocukları tanımak ancak düşünüldüğünde ve şüphe edildiğinde mümkün olmaktadır." açıklamasını yaptı.

Bursa Gemlik Muammer Ağım Devlet Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ömer Artar, bazı metabolik olaylarda rol oynayan demirin varlığının büyüme için zorunlu olduğunu, büyüyen çocuğun demir gereksiniminin oldukça fazla olduğunu kaydetti.

Demir eksikliğinin en ağır şekliyle çocuklarda ortaya çıktığını ve özellikle ilk iki yılda 6-24 aylar arasında görüldüğünü belirten Dr. Artar, hastalığın toplumun sosyoekonomik koşulları ile ters orantılı bir sıklık gösterdiğini ifade etti.

Dr. Artar, Türkiye'de çeşitli bölgelerde yüzde 90'lara varan oranlarda görülen hastalığın sadece hasta çocuğun bireysel olarak tedavisi açısından değil toplum sağlığı için gerekli tedbirlerin alınması açısından da büyük önem taşıdığına dikkat çekti.

Demir eksikliği nedenleri arasında 'yetersiz alım ( İnek sütü ile beslenme), artmış gereksinim, düşük doğum ağırlıklı bebek, erken doğum (Prematürelik), ikiz veya çoğul gebelik, ergenlik dönemi, kan kayıpları, bağırsak parazitleri, aspirin kullanımı, burun kanamalarını sayan Dr. Artar, kendine özgü klinik belirtileri çok fazla olmayan bu hastaların daha çok şüphe edilip incelendiğinde ortaya çıkarıldığını söyledi.

Uz. Dr. Ömer Artar, şöyle devam etti: "Bu çocuklar tek yönlü beslenmeye bağlı şişman yada kötü beslenmeye bağlı zayıf olabilirler.Öykülerinde düşük doğum ağırlığı, erken doğum olabilir.Toprak yeme ,sık enfeksiyona yakalanma, huysuzluk, halsizlik, iştahsızlık, arkadaş ilişkilerinde düzensizlik ve solukluk saptanabilir.

Barsak parazitleri mutlaka sorulmalı ve araştırılmalıdır.

Deri solukluğundan çok göz altlarının , tırnak yataklarının ve avuç içlerinin solukluğuna dikkat edilmelidir. Düşünülenlerin aksine kırmızı yanaklı anemi (kansızlık ) olabileceği gibi kansız olmadıkları halde soluk görünen kişilerde vardır. Bu açıdan solukluk incelenmesinde en önemli bölge avuç içleri ve buradaki çizgilerdir.

Tırnaklarda kolay kırılma, düzleşme ve çukurlaşma (kaşık tırnak ) ya da rastlanır.Vakaların yüzde 5 kadarında yutma güçlüklerine de rastlanabilmektedir.

Demir eksikliğinin bağışıklık sistemi üzerine olan etkileri de son yıllarda çokça incelenmiştir. Buna göre demir eksikliği olan kişilerin özellikle bazı enfeksiyon ajanlarına karşı dirençlerinin düştüğü ve böylece de sık enfeksiyona yakalandığı gösterilmiştir. Ancak bunun yanında diğer önemli olan bir konuda enfeksiyon devam ederken verilen demir tedavisinin enfeksiyonun iyileşmesini geciktirdiğidir.

Doğru olan öncelikle enfeksiyonu kontrol altına almak ardından demir tedavisine başlamaktır."

Demir eksikliğinin okul başarısını olumsuz yönde etkilediği, çocukları daha dikkatsiz, daha gergin daha korkak yaptığı ve daha çabuk yorulduklarının da tespit edildiğini dile getiren Dr. Ömer Artar, yeterli demir için; zamanında doğan bebekleri ilk altı ay sadece anne sütü verilmesini, ardından da demir içeren gıdalar ilave edilmesini tavsiye etti.

(CİHAN)
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara