Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Netanyahu'nun İslam dünyasıyla son kumarı

İsrail Başbakanı Netanyahu dört bir yandan yaylım ateşi altında. Haremüşşerif’teki Mağribi Kapısı’yla ilgili inşaat süreci yüzünden Netanyahu'nun üzerinde ağır baskı var.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-02-03 20:53:00

Netanyahu'nun İslam dünyasıyla son kumarı
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Haremüşşerif’teki Mağribi Kapısı’yla ilgili inşaat süreci yüzünden ağır baskı altında. Netanyahu'nun bir yandan kapının yenilenmesini amaçlayan planı uygulamaya koymanın yollarını ararken, diğer yandan da komşularını öfkelendirmemeye çalışıyor.

Ürdün Kralı Abdullah Doğu Kudüs’teki statükonun ihlal edilmesi nedeniyle Netanyahu ile arasına mesafe koyarken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, İsrail hükümetinin İslam’ın kutsal mekanlarına yönelik en ufak bir kışkırtma üzerine ayağa kalkmak için tetikte bekliyor.

Haaretz gazetesinde Akiva Eldar’ın kaleme aldığı analizde bütün bunlar göz önüne alındığında Mağribi Kapısı sorununun patlamaya hazır bir bomba olduğu ancak Kudüs Bölge Mahkemesi’nin iki hafta önce aldığı bir kararın Netanyahu için bir çıkış yolu sunduğu belirtildi.

Mağribi Kapısı’na çıkan yoldaki çatlaklar 2004 yılında keşfedilmiş, bundan üç yıl önce de restorasyon amaçlı kazı çalışmalarına başlanmıştı. Kısa süre içinde Arap dünyası, Yahudilerin Haremüşşerif’te bulunan El Aksa Camii’nin temellerini zayıflatmak ve bölgeyi üçüncü bir tapınağın inşasına hazır hale getirmek için bu kazıları yaptığı söylentileriyle çalkalanmaya başladı.

ÖNCE ÜRDÜN, SONRA HAMAS
Ürdün Kralı çalışmaların Ortadoğu’daki istikrara zarar vereceğini söylerken, Hamas’tan yapılan açıklamada “camiye bir zarar verilmesi durumunda geçici ateşkesin sona ereceği” ifade edildi. Birkaç ay sonra da Türkiye’den İsrail’e giden bir bilirkişi heyeti kazı bölgesinde yaptığı incelemeler sonrasında “çalışmanın İslam döneminden kalan kültürel değerleri yok etmeye yönelik bir çaba olduğu” sonucuna vardı.

Eldar, tüm bu yaşananların yanı sıra, kazılardan çıkar sağlamak isteyenlerin olduğunun da altını çizdi. Ağlama Duvarı hahamı Şmuel Rabinovitz bu kişilerden bir tanesi.

Kadınların dua etmesi için kullanılan bölümü kapıya çıkan yolun altındaki boş alanı kapsayacak şekilde genişletmek isteyen Rabinovitz, dönemin Başbakanı Ehud Olmert’le bağlantı kurmuştu. Mağribi Kapısı’nın değiştirilmesini öngören detaylı bir plan hazırlatan Rabinovitz, bu planı Ulusal Planlama ve İskan Komitesi’ne kadar taşımıştı.

MAHKEME: “HASAR ÇOK KÜÇÜK”
Ancak iki hafta önce, Kudüs Bölge Mahkemesi yaşananlara ilginç bir boyut getirdi. Mağribi Kapısı’yla ilgili davada mahkemeye sunulan bir dilekçedeki fotoğraflar, projenin tehlikeye girmesine neden oldu. Projeye karşı dava açan bir İslam tarihçisinin mahkemeye kanıt olarak sunduğu, 2004’te çekilmiş bu fotoğraflarda çatlakların yola fazla hasar vermediği, sadece 15 bin dolara hasarın tamir edilebileceği ortaya çıktı.

Mahkemenin yargıcı Başbakanlık temsilcilerine Netanyahu’nun Rabinovitz’in planını rafa kaldırıp kaldırmamaya karar vermesi için bir ay mühlet verdi. Bu esnada davacı tarafın avukatı Kais Nasser de planın detaylarını UNESCO’yla görüşerek uygun olup olmadığının incelenmesini talep edecek.

Avukat Nasser, “Birkaç taşın düşmesinin bütün bölgeyi değiştirmek için bir bahane olarak kullanıldığını kanıtlamış olduk” dedi ama durumdan pek ümitli olmadığını da sözlerine ekledi: “Ağlama Duvarı lobisinin muhalefetinin ve nüfuzunun boyutlarını düşündüğümüzde hükümetin mahkemenin teklifini kabul etmeye yanaşacağını düşünmüyorum.”

Eldar, “Bu koşullar altında Türkler kızarsa ne olur?” şeklindeki soruya “Büyükelçi uzun bir süre Danny Ayalon’un karşısındaki koltuğa oturmamıştı” diye cevap vererek Mağribi Kapısı yüzünden yeni bir krizin yaşanabileceği sinyalini verdi.

Kaynak: Haaretz

Haber Ara