Ses kaydında suç mevcut
Genelkurmay, Çetin Doğan tarafından hazırlandığı belirtilen 'Balyoz darbe planı'nın senaryo olduğunu iddia etti.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-01-30 09:46:00
Seminer konuşmalarında gündeme gelen bu planlar Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen birçok suç maddesini ihlal ediyor. Balyoz darbe planına ilişkin başlatılan soruşturmada ana suçlama Türk Ceza Kanunu'nun 311 ve 312. maddelerinde düzenlenen "cebir ve şiddet kullanarak Meclis'i ve hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevini yapamaz hale getirmeye teşebbüs".
Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu komutanların seminer ses kaydı, darbeyle yönetime el koymaya giden süreçte birçok suçu da içeriyor. Bunun ilk örneği TCK'ya göre hiçbir suç işlememiş vatandaşları "irticacı" diyerek hapse atmak. Cunta ekibi, İstanbul ve çevresinde "irticacı" olarak belirlediği yaklaşık 250 bin kişiyi koyacak hapishane ayarlıyor. Bu da TCK'nın 257. maddesine göre "görevi kötüye kullanma" suçuna giriyor. 257. maddede, "Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." diyor. Aynı şekilde, Balyoz planı kapsamında askeri personelin herhangi bir idari ya da adli suçu olmadan görevinden uzaklaştırılması da aynı suç kapsamına giriyor.
DEVLETE KARŞI SAVAŞA TAHRİK SUÇU
Ses kaydında Tuğgeneral Yurdaer Olcan'a ait olduğu iddia edilen konuşmada Yunanistan'la savaş çıkarılabileceği, bunun da içte birlik ve bütünlük sağlayacağı ifade ediliyor. Bu da "Devlete karşı savaşa tahrik suçunu düzenleyen TCK'nın 304. maddesinde şu şekilde suç olarak düzenleniyor: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı savaş açması veya hasmane hareketlerde bulunması için yabancı devlet yetkililerini tahrik eden veya bu amaca yönelik olarak yabancı devlet yetkilileri ile işbirliği yapan kişi, on yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Tahrik fiilinin basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır."
Ses kaydından öne çıkan bir eylem de İstanbul'da pastanelere ve fırınlara kadar vatandaşların fişlenmesi. Bu vatandaşların hangi başlık altında fişlendiği belirtilmiyor. Ancak, Çetin Doğan'a ait olduğu iddia edilen ses kaydında "İstanbul için daha fazla bilgiye ihtiyacımız olmasına rağmen elimizde yeterli bilgi var. Yani fırınlarından pastanelerine kadar hepsini çıkardık. Listelerimiz hazır, örgütlerin nerelerde olduğu, vakıflar nerelerde, sinagoglar, kiliseler, nereleri korunacak, yeterli çalışma yaptığımızı sanıyorum." ifadeleri yer alıyor. Söz konusu fişlemeler de TCK'nın "Özel hayatın gizliliğini ihlâl" suçunu düzenleyen 134. maddesi ve "kişisel verilerin kaydedilmesi" suçunu düzenleyen 135. maddesi kapsamına giriyor. 134. madde, "Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlâl eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır." derken, 135. madde ise "(1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir. (2) Kişilerin siyasî, felsefî veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlâkî eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydeden kimse, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır." diyor. ZAMAN
Haber Ara