Robert Fisk: İki devletli çözüm öldü
Filistin-İsrail sorununda hayal edilen 2 devletli çözümün öldüğünü söyleyen Robert Fisk, Batı Şeria’nın büyük kısmının Apartheid rejimi benzeri bir uygulama altında olduğunu yazdı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-01-30 23:04:00
Bürokrasi ile yapılanın etnik arındırmayı gösterdiğini anlatan Fisk, Filistinlilerin kalmasına izin verilmeyen evler, çatıları kaldırılması gereken evler, kırık kapılar ile yıkılmış kanalizasyon sistemlerinin sistematik bir göçertme uygulaması olduğunu kaydetti. Filistinlilerin ev yapma başvurularının yıllarca bekletildiğini, izinsiz yapılan evlerin ise yıkıldığını yazan Fisk, bölgede Filistinlilere yardımda bulunan uluslararası sivil toplum örgütlerinin de engellendiğini ifade ederek bu uygulamaların bir skandal olduğunu belirtti.
Fisk, “ABD İsrail buldozerlerine neden göz yumuyor?” başlıklı makalesinde, Batı Şeria’nın Apartheid rejimi anlamına gelen uygulama altında olduğuna dikkat çekti.
Yazısında Fisk, “Filisin artık yok diyor. İster ‘barış süreci’ ister ‘yol haritası’ deyin; Barack Obama’nın zayıflığına, onun hazin, Ortadoğu Barış’ının kendisinin hayal ettiğinden ‘daha zor’ olduğu şeklindeki çocukça kabul edişine –tıpkı iyimser bir doktorun, kurtarma umudu olmaksızın hasta bir çocuğu ailesine göndermesi gibi – bağlayın. Ama güvenliği sırılsıklam, asil, onlarca yıllık İsrailliler ile Filistinliler arasındaki savaşı sonlandırma hayali Filistin-İsrail sorununda 'iki devletli' çözüm hemen hemen ölmüştür” dedi.
APARTHEİD REJİMİ
ABD ve Avrupa’nın İsrail hükümetinin etkili bir şekilde Filistin devleti umudunu yok etmesine seyirci kaldıkları eleştirisini yapan Fisk'in yazısı şöyle:
“Bu kelimeleri okuduğunuzda bile, İsrail buldozerleri ile verilen yıkım emirleri barışın son şansını yok ediyorlar; Sadece sembolik Kudüs’ün merkezi değil, –stratejik olarak daha önemli olan- Yahudilerin şimdi sayıca Müslümanlardan 2 kat üstün olduğu, işgal altındaki kutsal Batı Şeria’nın yüzde 60’ında da.”
Fisk, Oslo anlaşmasında “C bölgesi” olarak tanımlanan Batı Şeria’nın çoğunun şimdiden İsrail’in, kağıt üzerinde apartheid anlamına gelen egemenliği altında bulunduğuna işaret ederek, Filistinlilerin bölgede hayat sürdürmelerini imkansız hale getiren İsrail yasaları ve uygulamalarına dikkat çekiyor.
Uluslararası alanda yasadışı olan Filistinlilerin en zengin toprak bölümleri üzerinde 220 yerleşim alanında 300 bin İsrail’inin yaşadığını kaydeden Fisk şöyle dedi:
“Obama’nın yaşlı temsilcisi George Mitchell bu hafta aşağılanmış halde eve dönerken, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu onun dönüşünü, Kudüs’ün etrafındaki 3 büyük İsrail kolonisinden 2’sinin etrafında ağaç dikmekle kutladı. Gush Etzion ve Ma’aleh’deki ağaçlama ile ‘Burada olduğumuzun net mesajını gönderiyoruz. Biz burada kalacağız. Planlıyoruz ve inşa ediyoruz’ dedi. Kudüs’ün kuzeyindeki Ariel ile birlikte, bu iki dev yerleşim yerlerinin ‘İsrail’in sonsuza kadar tartışmasız parçası’ olduğunu söyledi.”
“Bu, sadece Ortadoğu’da değil ABD’de de İsrail’in gücüne meydan okuma cüretinde bulunan sonradan görme ABD Başkanı’na karşı zafer kutlamasıydı” diyen Fisk, dünya bu hafta Holocaust anmasında Netanyahu’nun Yahudi soykırımı ve İran’ın yeni Nazi Almanya’sı olduğu suçlamasını dinlerken, gelecek “Filistin” umutları uzaklaşmaya devam ettiğini kaydetti.
Fisk şunları yazdı: “İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad İsraillilerin Nazi olmasından daha fazla Adolf Hitler değildir. Ama İran ‘tehdidi’ dünyanın dikkatlerini dağıtıyor. Bu nedenle, Tonny Blair dün, Irak’taki kanlı felaketin sorumluluğundan kurtulmaya çalışıyordu. Ancak gerçek felaket, Kudüs’ün hemen dışında, Batı Şeria vadilerinde, antik mağaralar ve taşlık tepeleri arasında yaşanmaya devam ediyor.”
ANF
SON VİDEO HABER
Haber Ara