Dolar

34,9500

Euro

36,7165

Altın

2.994,43

Bist

10.056,57

Kamu düzeni müsteşarlığı mecliste

TBMM Genel Kurulunda, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulmasın öngören yasa tasarısının tümü üzerindeki görüşmelerde muhalefet partilerinin tümü tasarıya karşı çıktı.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-01-28 20:28:00

Kamu düzeni müsteşarlığı mecliste
MHP Ankara Milletvekili Bekir Aksoy, bölücü terörle mücadele için mevcut teşkilatın yeterli olduğunu, kurulacak ''Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı''nın kargaşaya neden olacağını ileri sürdü.

TBMM Genel Kurulunda, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulmasın öngören yasa tasarısının tümü üzerinde MHP Grubu adına konuşan Aksoy, tasarının gerekçesinde, ''terörle mücadelede görevli kurumlar arasında koordinasyonsuzluk olduğu, bunun zafiyete, etkin ve verimli çalışmaya engel oluşturduğu'' ifadesinin yer aldığını belirterek, bu gerekçenin inandırıcı olmadığını savundu.

''Terörle mücadelede görevli bu kurumlar, başka ülkelerin ya da özel sektörün kurumları mı? Eğer bu alanda bir zafiyet varsa, bu Hükümetten kaynaklanıyor'' diyen Aksoy, ''Hükümetin terörle mücadeleyi değil, terörle müzakereyi seçtiğini'' ileri sürdü.

Aksoy, terörle mücadele ve ülke hassasiyetleri konusunda 2002 ile 2010 arasında büyük sapma olduğunu, aradan geçen süreçte milli refleksi zayıflatacak her şeyin yapıldığını iddia etti.

MHP'li Aksoy, bölücü terörle mücadele için mevcut teşkilatın yeterli olduğunu, yeni bir teşkilat kurulmasına gerek olmadığını savunarak, yeni bir birimin kargaşa yaratacağını söyledi. Hükümetin terörle mücadelesinde muhalefetin engel olduğu söyleminin önüne geçmek için tasarıyı destekleyeceklerini kaydeden Aksoy, ancak bazı maddelerde değişiklik yapılması gerektiğini vurguladı.

Müsteşarlığa bağlı olması öngörülen ''İstihbarat Değerlendirme Merkezi'' konusunda belirsizlik bulunduğunu anlatan Aksoy, ''Gelen istihbaratı kim değerlendirecek? Buna mutlaka açıklık getirilmeli'' dedi.

-''MUTLAK İKTİDARIN ÇATISI ÖRÜLÜYOR''-

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart da tahrip edilmiş bir bürokratik yapıyı kıdem ve liyakatı tümden ortadan kaldırmak pahasına yeni bir düzenlemeye neden ihtiyaç duyulduğunu sordu. Kart, ''Siyasi iktidar kendi sorumluluğu altında olan kurumlarına güvenmiyor mu? Neden, kurumlar arasında ayrımcılık yapmak pahsına böyle bir düzenleme yapılıyor?'' dedi.

Siyasi iktidarın Türkiye'yi yönetemediğini, yetersizliğin getirdiği panik haliyle sistemin tahrip edildiğini savunan Kart, şöyle konuştu:

''Sistemi koordine etmekle ve düzeltmekle görevli siyasi iktidar, özellikle Jandarma ve Genelkurmay istihbaratına egemen olma amacını ve Emniyet bünyesinde kendisinin yarattığı gruplaşmayı, kendince kontrol altına alma amacını öne çıkaran bir düzenlemeyi getiriyor. MİT ve Jandarmada istediği kadrolaşmayı gerçekleştiremeyen Hükümet, mutlak iktidara ulaşmak için yeni bir hamle yapıyor.

Yeni istihbari düzenleme; sayılarının 11 ila 15 arasında olduğu bilinen özel donanımlı mobil dinleme araçları kontrol altına alınabilecek mi, bu araçların kim, hangi kurumlar tarafından kullanıldığı ortaya çıkacak mı? Yoksa bu araçlar Müsteşarlık bünyesine alınarak Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele bünyesinde fiili ve illegal olan dinleme, legal hale mi getirilecek? Başbakanlık ve karagahın fiili kullanımında olduğu anlaşılan bu araçların iş başında olması hangi hukuk devletinde kabul edilebilir? Bu süreç, başlı başına faşizan bir süreç anlamın gelmez mi? Getirilmek istenen düzenleme, Türkiye için utanç olan Hrant Dink, Rahip Santoro, Zirve Yayınevi, Uğur Kaymaz ve Aydın Erdem'in ölüm sebep ve sorumlularının ortaya çıkarma konusunda kararlı bir iradeyi iradeyi ortaya koyabilecek mi? Yoksa tüm bu ilişkileri daha da kirletecek ya da karartacak yapılanmayı mı getirecek? Dink cinayeti sürecinde ihmali olan Emniyet yetkilileri neden siyaseten korunuyor ve terfi ettiriliyor? Bunların, Müsteşarlık bünyesinde kilit görevlere getirilirse şaşmayın. ''

Kart, tasarının, ''istihbari amaçlı kadrolaşma ve toplumu sıkıyönetim yöntemleriyle kontrol altına almayı'' amaçladığını ve mutlak iktidar arayışının çatısının örüldüğünü, ''ikinci bir milli güvenlik kurulu oluşturulduğunu' ileri sürdü. Kart, ''Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı ağırlıklı karargah, kamu güvene ve yetkisin kötüye kullanılarak illegal bir yapıya dönüşmüştür'' dedi.

-''DERİN YAPILAŞMAYA ÇANAK TUTACAK''-

BDP Grubu adına konuşan Hakkari Milletvekili Hamit Geylani, tasarıyı ''askeri vesayetin diktesi'' olarak nitelendirerek, ''Düzenleme, savaş hali yaratma durumudur. Kürt sorununu terör sorunu olarak gören anlayışın yansımasıdır. Devlet içinde derin yapılaşmaya çanak tutmaktan başka bir şey olmayacak'' dedi.

Özgürlük ile güvenlik arasında doğru bir paralellik bulunduğunu, dünyanın en özgür ülkesinin en güvenilir ülke olduğunu belirten Geylani, özgürlüğün olmadığı bir ülkede ne devlet ne de birey güvenliğinin sağlanabileceğini ifade etti.

Geylani, ''Kürt sorunu ne güvenlik, ne terör, ne şiddet, ne kültürel sorundur, bir insanlık yani varoluş sorunudur. Bu tasarı yerine yeni bir Anayasayı konuşmamız gerekirdi '' dedi.

AA

SON VİDEO HABER

Petrol kuyusundaki yangında itfaiye eri helallik istemiş

Haber Ara