Türk iş adamları yoksa İHH var
200 Bin kişiden fazla insanın ölümüne neden olan Haiti'deki deprem felaketine Türk iş dünyası sessiz kaldı. Ancak Türkiye'den yardıma koşan İHH Haiti'de destan yazıyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-01-27 12:32:00
Referans'ın haberine göre Türkiye ekonomisinin yüzde 90'ından fazlasını temsil eden iş örgütleri, kriz ve gündem yoğunluğu gerekçeleri ile Haiti'ye yardımda bulunmadı.
IMF ve Dünya Bankası'nın 100 milyon dolar yardım yaptığı duyurulan Haiti içinde Hollywood starları göstermelik bile olsa yardım topladı.
Mesele Brezilyalı top model Gisele Bundehen de Haiti'ye yaptığı 1.5 milyon dolarlık yardımla bütün dikkatleri üzerine çekti.
Türk iş dünyasının en büyük çatı kuruluşlarıysa ölenlerin yakınlarına "başsağlığı" dileyip, kalanlara da "geçmiş olsun" demekle yetindi.
İHH OLAĞANÜSTÜ İŞLER YAPIYOR
Türkiye'den depremin vurduğu Haiti'ye yardım eli uzatan tek kuruluş ise İHH İnsanı Yardım Vakfı olarak göze çarptı. Öyle ki ulaşım olanakları çok kötü olan Haiti'ye İHH’nın nasıl olur da kısa bir sürede Haiti’ye girdiğini soran Hürriyet yazarı Yalçın Bayer bile vakıf tarafından yapılan açıklama üzerine haklarını teslim etti.
GÖNÜLLÜ DOKTORLAR HAİTİ'DE
Türkiye'den giden İHH'nın insani yardım ve sağlık ekipleri, Haiti’de yetimlere ve ihtiyaç sahiplerine yemek ve gıda dağıtımını sürdürürken gönüllü doktorlar, yaralıları sağlık taramasından geçiriyor.
İHH, Haiti’de depremde yetim kalan 700 çocuğa sahip çıkmış. Korumaya alınan 700 yetime üç öğün sıcak yemek veriliyor. Yetimler, sponsor aile sistemine alınmış.
Ayrıca İHH tarafından Haiti’ye 3 gönüllü uzman doktor gönderildi. Genel Cerrahlar Dr. Ali Alemdar ve Dr. Giray Yavuz ile Acil Yardım Hekimi Dr. Ali Yalçın isimli doktorlar depremzedeleri sağlık taramasından geçiriyor.
HAİTİ'DE İNSANLIK DİBE VURDU
Depremle sarsılan Haiti’den olumsuz haberler gelmeye devam ediyor. Haiti’de yardım çalışmalarında bulunan İHH İnsani Yardım Vakfı ekibinden Mustafa Öztürk, depremin üzerinden 15 gün geçmesine rağmen mevcut durumun halen düzelmediğini belirtiyor. Öztürk, izlenimlerini şöyle anlatıyor:
21 ocak 2010 akşamı 12 saat süren bir uçak yolculuğunun ardından Dominik Cumhuriyeti’ne indik. Otellerin tamamı doluymuş. O yüzden bizi Nur mescidine götürdüler. Dominik’in tamamında 500 kadar Müslüman bulunuyor. Ertesi gün Haiti ekibinin verdiği yardım malzemesi listesini tamamladık. Diğer taraftan bütün günümüz Haiti’ye gidecek araçları ayarlamaya çalışmakla geçti. Arabaları ancak akşama doğru ayarlayabildik. Ertesi sabah erkenden yola çıktık. Fakat kamyonlarımız çok yavaş ilerliyor ve sürekli tekerlekler patlıyordu. 285 km yolu 15 saatte aldık. Dominik Cumhuriyeti’nden Haiti’ye kadar yollar çok iyi. Haiti yolları depremden önce de çok kötüymüş.
Haiti’de devlet kalmamış
Haiti tarafında gümrük dahi kalmamış. Pasaportlarımıza kimse bakmadı. Haiti mührü yok yani. 7.0 şiddetindeki depremin yaşandığı Başkent Portau Prince’ye gece ulaşıyoruz. Saat 01.00’e kadar kamyonları boşaltıyoruz.
Haiti’de çok ciddi güvenlik problemi var. Ertesi gün poliklinik kuracağımız yere gidiyoruz. Planlarımızı yapıyor ve çalışmaya başlıyoruz.
Sokaklar cesetlerden geçilmiyor
Depremin etkili olduğu bölgelerde durum çok vahim. Cesetler yolların kenarlarına atılmış. Bazılarını yakmışlar. Enkazların yanından geçerken ceset kokularından nefes alınmıyor. İnsanlar enkazdan bir şeyler toplama telaşındalar. Çadır kamplarda tam bir felaket yaşanıyor. Birleşmiş Milletler (BM) iflas etmiş durumda, dağıtım yapmayı organize edemiyorlar, sürekli bir yağma telaşı var.
3 Türk doktor günlük 200 hastaya bakıyor
Sağlık çalışması adına görebildiğimiz hemen hemen hiçbir şey yok. Salgın hastalıkların başlaması an meselesi... Genel cerrahlar Dr. Ali Alemdar ve Dr. Giray Yavuz ile Acil Yardım Hekimi Dr. Ali Yalçın’dan oluşan sağlık ekibimiz, günlük 200 hastaya bakıyor. Türk doktorlar, şimdiye kadar bini aşkın kişiyi tedavi etti. Yaralara dikişler atıldı, pansumanları yapıldı. İlaçları verildi. Bu çalışma özellikle yaralı çocuklar için çok iyi oldu. Muayenelerin yapıldığı çadıra haberi alan herkes geliyor.
Bölgede genel anlamda ilaç sıkıntısı var. Bizim şimdilik çok fazla ilaç sıkıntımız olmamasına rağmen çok yakında bizdeki ilaçlar da tükenecek. Dominik Cumhuriyeti’nden yeni ilaçlar getirmek için çalışmamızı başlattık. Doktorlarımız moral olarak çok iyiler.
Lastikler cesetleri yakmada kullanılıyor
Haiti’de insan hayatının bir kıymeti kalmamış. Birçok bölgede yağmalar devam ediyor. Cesetler sokaklarda ve enkazların arasında kolayca görülebiliyor. Yol kenarlarında bavul içinde çocuk cesetleri var. Cesetlerin üzerlerine lastik koyup yakıyorlar. Köpekler cesetleri parçalıyor. İnsanlar ceset kokularının ve sineklerin arasında yağma yapma telaşında. Polikliniğimizin yanında her gün saat 13.00’de 700 kişiye yemek dağıtıyoruz. Öncelikle yıkılan bir yetimhanenin çocuklarına daha sonra genel halka dağıtım yapıyoruz. Bugün İHH ekipleri olarak 2 bin kişiye gıda dağıtımında bulunacağız. Dağıtımda güvenliği BM kapsamında görevli Nepal polisi sağladı. Yetimlerin kalacağı güvenli bir bina arıyoruz. Diğer taraftan 100 yetim çocuğu Türkiye’ye getirmek için çalışmalarımız sürüyor.
Organ mafyaları ve insan tacirleri iş başında
Batı ülkelerinden gelen misyoner kuruluşlar, organ mafyaları ve insan tacirleri binlerce yetim çocuğu kaçırdı. Çocukları fuhuş sektöründe ve köle olarak kullanmak için kaçıranlar var. Haiti hükümeti çok aciz. Zaten şuan burada bir devletin olduğunu söylemek çok zor. Haiti, şuan çocuklar için dünyanın en kötü ülkesi diyebiliriz.
Haber Ara