Dünya basınında bugün
Dünyada meydana gelen olaylarla ilgili gazete ve dergilerde yer alan haber, yorum ve analizler...
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-01-26 08:35:00
The Guardian, Ali Hassan El Macid’in kendisi de asılarak idam edilen eski devlet başkanı Saddam Hüseyin’in kuzeni ve eski istihbarat şefi olduğunu hatırlatıyor.
Otuz yıla yayılan Baas yönetimi sırasında Saddam Hüseyin’in en sadık adamı olarak tanınan 68 yaşındaki Macid’in idamının Saddam’dan bu yana en yüksek düzeyli infaz olduğu belirtiliyor.
1980 ve 90’lı yıllarda özellikle Şii ve Kürtlere yönelik yok etme kampanyalarındaki rolünden dolayı yargılandığı davalarda suçlu bulunarak 4 kez idama mahkum edilen Macid’in diğer bir lakabının da Kürdistan Kasabı olduğu yazılıyor.
Rejimin en acımasız ismi olarak ün yapan Macid, savaş suçları işlediği ve soykırım yaptığı suçlamasıyla 2003 yılında tutuklanmıştı.
Halepçe katliamı olarak bilinen saldırı dışında,Kürtleri yoketmeye yönelik saldırılarda 4 bin köy yok edilmiş,180 bin Kürt öldürülmüş ve bir buçuk milyon kişi evlerinden edilmişti.
The Guardian’ın bir diğer haberi de ABD’de Irak’taki polis eğitimlerine ayrılan paranın kötü kullanıldığı yolundaki iddialar.
Amerika Birleşik Devletleri’nde Irak’taki polis eğitimlerine ayrılan paranın kötü kullanıldığı yolundaki iddialar da The Guardian Gazetesi’nde öne çıkan haberler arasında.
Haberde, polislerin eğitimine ayrılan iki buçuk milyar dolar değerindeki kontratın kötü yönetilmesinin, ayrılan fonların boşa harcanması ve yolsuzluğa açık hale gelmesine yolaçtığı ileri sürülüyor.
İddialar, Irak’ın yeniden yapılanması harcamalarını soruşturan özel müfettiş Stuart Bowen’ın raporuna dayandırılıyor.
Haber şöyle sürüyor:
Amerikan Dışişleri Bakanlığı ve 2004 yılında 2 buçuk milyar dolarlık ihaleyi kazanan DynCorp’s International firması şiddetle eleştiriliyor.
Irak polisinin eğitimi, bugüne kadar Dışişleri Bakanlığı tarafından verilen en büyük ihale olma özelliğini taşıyor.
Dışişleri Bakanlığı’nın ilgili birimi,6 yıl olarak öngörülen eğitimin ilk yıllarında denetçilerin uyarılarına rağmen kontrol mekanizmalarını arttırmamakla itham ediliyor.
Kongre üyeleri,DynCorp’s firmasının eğitim fonunu iyi kullanmadığı iddialarının aynı firmanın Afganistan’da kazandığı benzer ihalelerin üzerine gölge düşürdüğünü söylüyor.
Senatonun İhale Alt Komisyonu Başkanı Demokrat Claire McCaskill bu yanlışın derhal düzeltilmemesi halinde aynı konuşmaların birkaç yıl sonra Afganistan ihaleleri için yapılacağını ileri sürüyor.
Rapora göre,son dört yıl içinde firmanın Irak’ta yaptığı harcamaları ve performansını denetleyen yalnızca tek bir görevli bulunuyor. Bürokrasi ve kağıtlar içinde boğulan görevlinin önüne gelen her faturayı sorgulamadan onayladığı iddia ediliyor.
The Guardian haberine göre DynCorp’s şirketinin bu şekilde yaptığı harcamaların yaklaşık 1 milyar doları üzerinde şaibe bulunuyor.
Financial Times gazetesi Afganistan’daki NATO kuvvetlerinin komutanı General Stanley McChrystal’le yapılan demeci yayınlıyor.
Kabil’de gazetenin muhabiri Matthew Green’e mülakat veren General, "Asker olarak, yeterince savaştığımızı düşünüyorum. Bütün savaşlarda olduğu gibi burada da siyasi çözümün kaçınılmaz olduğuna inanıyorum..." dedi.
Ülkesinin Afganistan’da yürüttüğü savaşa karşı çıkanların arttığını kabul eden Amerikalı General,yine de ekstra 30 bin asker gelmesinin dengeleri olumlu yönde etkilediğini söyledi.
Haberde, yeni gelen güçlerle Taliban’ın kontrolündeki güney bölgeleriyle başkent Kabil arasında bir güvenlik yayı oluşturulduğunu belirten General McChrystal’ın, "bu şekilde direniş hareketinin zayıflatılarak Afgan hükümetiyle anlaşmaya yanaşmasını sağlamayı amaçlıyoruz" şeklindeki sözlerine de yer veriliyor.
NATO güçlerinin komutanı, Taliban’ın iktidara gelme ihtimaline ilişkin soruya, "Geçmişe değil de geleceğe odaklanan her Afganlının oynayacağı rol vardır" cevabını verdi.
Financial Times gazetesi bu açıklamarı, geçen hafta Pakistan’daki temasları sırasında Taliban’ı Afganistan’ı oluşturan parçalardan biri olarak tanımlayan Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanı Robert Gates’in yaklaşımının onaylanması olarak yorumladı.
Gazete,bu güç paylaşımının ülkedeki savaşı sona erdirmek için umut yarattığını çünkü Amerikan başkanının kararlarını verirken General McChrystal’ın değerlenmelerini dikkate aldığını yazıyor.
İngiliz Times Gazetesi, Başbakan Brown’nın Afganistan konferansına katılacak ülkelerden Afgan asker ve polisini eğitmesini isteyeceğini açıklamasıyla ilgili bazı iddiaları gündeme getiriyor.
Başbakan Gordon Brown düzenlediği aylık basın toplantısında, "Konferansta, ülkelerin Afgan asker ve polisinin eğitimine nasıl katkı sağlayabileceğini konuşacağız. Umarım, birkaç ülke bu konuya dahil olmayı kabul eder" diye konuştu.
Brown ayrıca, konferansa katılması beklenen Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ve bakanlarının, Afganistan’da güvenlik konusunu kontrol altına alabileceklerini göstermeleri gerektiğini kaydederek, "Taliban’ı bölmek zorundayız ve bence bunu da yapıyoruz" dedi.
Afganistan’da 9 bin 500 askeri bulunan İngiltere,ülkede istikrar ve refahın artmasıyla birkaç yıl içerisinde bu ülkedeki askerlerini çekmeyi planlıyor.
İngiliz Times gazetesi konferansın sonuç bildirisi taslağından sızan bilgileri aktararak, "İngiliz askerlerinin 5 yıl daha Helmand’da olacağını, Taliban’la savaşmaya devam edeceğini" yazdı.
Gazetenin iddiasına göre, Afganistan konferansına katılacak hükümetler, çatışmaları sona erdireceği umuduyla Afganistan’daki isyancı gruplara milyonlarca sterlinlik rüşvet verilmesine ilişkin anlaşmaları onaylayacak.
Times, bu planın, Afganistan’da ölen İngiliz askerlerinin ailelerini öfkelendireceği yorumunu yaptı.
BBC İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband’ın açıklamasına yer veriyor.
Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun temsil etmesinin beklendiği Afganistan konferansının amacıyla ilgili açıklama yapan İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, Afganistan’da siyasi bir strateji için askeri ve sivil unsurların bir araya getirilmesi gerektiğini kaydetti.
Miliband, BBC’ye yaptığı açıklamada, Londra’daki Afganistan konferansından önce Türkiye’de yapılacak Afganistan’ın komşuları toplantısına da değindi.
60’dan fazla dışişleri bakanının katılmasının beklendiği Afganistan Konferansının bu ülkenin istikrarına katkı sağlayacağına inandığını belirten Miliband, "Bu konferans sadece Batı ülkelerinden değil, Türkiye’den de bölgedeki diğer ülkelerden de yetkilileri bir araya getirecek" dedi.
New York Times Gazetesi Obama’nın orta sınıf Amerikalılara yardım paketi açıklayacağını yazıyor.
Gazeteye göre, Obama’nın orta sınıfı maddi olarak rahatlatmak için açıklayacağı pakette ödedikleri vergi miktarlarında çocuk indirimi,öğrencilere öğrenim kredisi gibi yardımlar bulunuyor.
Gazetede bir Beyaz Saray yetkilisine atıfla, Amerikan halkının, çocuklarını koleje gönderebilmekle ailedeki yaşlıların bakımı arasında kalmış bir ’sandviç kuşağı’ haline geldiği yazıldı.
Konuşmanın hala yazılma aşamasında olmakla birlikte Obama’nın, sıradan Amerikalının maddi sıkıntılarını anladığı mesajını vereceği ve konuşmanın ağırlıkla yeni iş alanları yaratılması ,bütçe açığının kapatılması,orta sınıfa yardım ve Washington’daki değişim üzerine olacağı belirtiliyor.
İngiltere'nin bu sabah 18 aydır içinde bulunduğu resesyondan çıkmaya başladığının resmi rakamlarla beraber açıklanması beklenirken Guardian gazetesi, "nasıl oldu da resesyondan çıkabildik ve bundan sonra bizi ne bekliyor?" diye soruyor.
Guardian yazarı Patrick Wintour, `bugünkü güzel haberlere rağmen, iktidardaki İşçi Partisi'nin, Mayıs ayındaki genel seçimlere kadar ekonominin yeniden gerileyebileceği endişesi içinde olduğunu` aktarıyor.
İngiliz televizyon kanalı Channel 4'un yaptırdığı ankete katılanlar arasında, "resesyon sona erirse İşçi Partisi'ne oy veririm" diyenlerin oranı yüzde 12'yi geçmiyor. Yüzde 72'si ise bunun seçimlerinde bir fark yaratmayacağını söylüyor.
'İngiltere Muhafazakarlaşıyor'
Öte yandan Independent, Guardian ve Daily Telegraph, genel seçimler öncesi yapılan başka bir anketin de sonuçlarına geniş yer veriyor.
Daily Telegraph'ın başlığı: İngiltere İşçi Partisi döneminde daha muhafazakar oldu.
İngiltere'de 1983 yılından beri her yıl yapılan Sosyal Eğilimler Anketi'nin sonuçlarına göre İngiliz toplumunda kendisini Muhafazakar olan tanımlayanların oranı, İşçi Partililerin oranını 20 yıldır ilk kez bu sene geçti.
Sağlık ve eğitim harcamaları için daha fazla vergi ödenmesine verilen destek ise son 30 yılın en düşük seviyesinde görülüyor.
Anket, Muhafazakar Parti lideri David Cameron'ın seçim kampanyasına destek sağlayacak nitelikte.
"Üst sınıf rahatsızlığı"
Bununla beraber Guardian gazetesi manşetten yer verdiği haberde ICM danışmanlık şirketiyle yaptırdığı anketin Muhafazakar Parti aleyhine sonuçlandığını aktarıyor: Ankete göre Muhafazakar Parti, seçmenlerin üçte birinin gözünde üst sınıflara hitap ediyor, bu da sınıf ayrımı açısından bu partinin gerilediği şeklinde yorumlanıyor. Ancak genelde, İşçi Partisi'ne verilen destek, yine de Muhafazakarların hayli gerisinde seyrediyor.
Afganistan'da operasyon hazırlığı
Afganistan'daki Amerikan güçlerinin komutanı General Stanley McChrystal'in dün Financial Times'a verdiği mülakatın ardından gazetelerde çeşitli haber ve yorumlar göze çarpıyor. McChrystal, ülkenin geleceği için Taliban ile görüşmelere oturularak barış sağlanması gerektiğine inandığını bildirmişti.
Afganistan konusunda Perşembe günü Londra'da yapılacak büyük uluslararası konferans öncesinde gazeteler, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'nin yeni bir taaruz hazırlığında olduklarını bildiriyor.
Daily Telegraph, İngiliz birliklerin Helmand'da kontrolleri dışındaki yerleri yeniden ele geçirmeye hazırlandıklarını yazıyor. Haberlere göre askeri operasyon Londra konferansı sonrasında düzenlenebilir.
Bu arada Daily Telegraph Afgan yetkililerin, Cumhurbaşkanı Hamid Karzai'nin kendisine bağlı güçlerin insan hakları ihlalleri tartışma konusu olan general Raşid Dostum'u Genelkurmay başkanı olarak atamasını da doğruladıklarını aktarıyor ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband'in bu hafta Karzai'yle bu konuyu da görüşeceğini yazıyor.
Çin'de bilimsel atılım
Financial Times gazetesi manşetten yer verdiği bir haberde, Çin'in bilimsel araştırma alanında lider bir güç haline geldiğini duyuruyor okuyucularına. Çin son otuz yılda dünyanın başka hiçbir yerinde görülmeyen bir bilimsel araştırma atılımı yaptı.
Thomson Reuters adlı araştırma şirketinin derlediği verilere göre bu durum, şu anda ikinci en fazla bilimsel araştırmanın yapıldığı ülke konumunda olan Çin'in, böyle giderse, 2020 yılnda Amerika Birleşik Devletleri'ni de geçeceği anlamına geliyor.
Geçmişte bilimsel araştırma alanında öncü olarak görülen Rusya ise Brezilya ve Hindistan gibi ülkelerin gerisinde kalmış görünüyor.
Blair'in konuşmaları
İngiltere'nin eski başbakanı Tony Blair'in dünya siyaseti üzerine yapacağı dört konuşmaya karşılık 200 bin sterlin, yani yaklaşık 500 bin Türk lirası alacak olması gazetelerin öne çıkardığı haberler arasında. Independent gazetesi, Blair'e bu parayı ödeyecek şirketin Lansdowne yatırım fonu olduğunu ve bu kurumun, İngiliz bankalarını zor duruma sokan mali kriz sırasında kara geçtiğini yazıyor.
Konuşma yapması karşılığı en fazla para ödenen isimler arasında sayılan Blair, konuşma başına 50 bin ilâ 170 bin sterlin alıyor.
Haber, Blair'in Cuma günü Irak savaşına ilişkin yürütülen bağımsız soruşturma kapsamında tanık sandalyesine oturması öncesine rastladı.
Ötenazi hakkı
İngiltere gazetelerinin pek çoğunda bu sabah Yüksek Mahkeme'nin ağır hasta olan kızının ölmesine yardımcı olan bir annenin suçsuz olduğuna karar vermesine ilişkin bir haber dikkat çekiyor.
Gazeteler, annesi Kay Gilderdale'in yardımıyla hayatına son veren 31 yaşındaki Lynn'in, hastayı güçten düşüren ve kısaca ME adı verilen hastalıktan 17 yıldır muzdarip olduğuna dikkat çekiyor.
Daily Telegraph ve Times gazeteleri, Lynn'in, 2008'in Aralık ayında ölümünden bir ay öncesinde internette tuttuğu güncesinden de bölümlere yer vermiş.
Ötenazi hakkı üzerine kampanya yürüten gruplarsa daha geçen hafta beyin hasarı görmüş oğlunun ölümüne yardım ettikten sonra dokuz yıl hapse çarptırılan bir başka annenin durumuna dikkat çekerek bu konudaki kararların netleştirilmesini gerektiğini ifade ediyor.
Okullarda cinsel eğitim
Daily Telegraph gazetesi İngiltere'de okullarda cinsel eğitime 7 yaşından itibaren başlanmasına karar verildiğini aktarıyor.
Öğrenciler, ilkokul bitmeden vücut gelişimi, sperm ve yumurtaların nasıl oluştuğunu öğrenecek, evlilik kurumu, aile içi şiddet hakkında bilgilendirilecek.
Ortaokulda ise doğum kontrol, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve kürtaj konuları işlenecek. Daily Telegraph'a göre karar, bazı aile gruplarının çocuklarının daha hazır olmadan cinselliği öğrendikleri yolundaki kaygılarını dile getirdikleri bir döneme rastlıyor. Bu konuda kampanya yapan gruplar, mevcut derslerin, ergenlikte yaşanan hamilelikleri önlemediğine dikkat çekiyor.
İngiltere, Avrupa genelinde genç yaştaki gebeliklerin en fazla görüldüğü ülke konumunda.
SON VİDEO HABER
Haber Ara