Erdoğan İslam'a hizmet etti mi?
Kral Faysal ödülünü alanlar yaygın anlamıyla İslami ilimlere mensup kimselerken peki ödül bu yıl neden Başbakan Erdoğan'a verildi. İşte Arap medyası bunu tartışıyor...
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-01-25 14:21:00
Dr. Muhammed EL HEREFİ *
Kral Faysal ödülü en önemli uluslararası ödüllerden biri oldu. Hatta bu ödülü alanların çoğu daha sonra Nobel ödülü de aldı. Ödülü kazananların belirlenmesindeki kriterlerin hassasiyeti de biliniyor.
Türkiye Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bu yıl Kral Faysal İslam’a hizmet ödülüne layık görüldü. Birçok uzmana göre Erdoğan’ın bu ödülü alması, büyük bir takdiri hak eden, eşsiz bir olaydır.
Peki niçin Erdoğan’ın seçilmesi eşsiz ve özel bir olay?
Geçmiş yıllarda bu ödülü alanlar yaygın anlamıyla İslami ilimlere mensup kimselerdi. Bu alimler de tıpkı Erdoğan gibi bu ödülü hak ettiler. Fakat Erdoğan ile bu alimler arasındaki fark nerede? Alimlerin Allah’a davette büyük payları var. Zira onlar onlarca kitap yazdılar ve yüzlerce konferans verdiler. Allah’a davet etmek için dünyanın birçok yerine gittiler. Bir kısmı üniversitelerde ve camilerde dersler verdi. Onlar sayesinde- yüzlerce insan Müslüman oldu. Fakat Recep Tayyip Erdoğan bu bağlamda hiçbir şey yapmadı. Peki böyle olduğu halde Erdoğan bu ödüle nasıl layık görüldü?
Erdoğan’ın da bu alimler gibi çalıştığını dillendirmek için ödül komisyonunun sunduğu bütün gerekçeleri görmezlikten geleceğim. Hatta ‘Erdoğan’ın bu alimlerden fazlasıyla üstte olduğunu’ ifade edersem abartmış olmam her halde.
BAZILARI ERDOĞAN'IN İMANININ TETKİK EDİLMESİNİ İSTERDİ
İslam’a hizmet, İslam’dan direkt bahseden kitaplar yazmak değildir. İslam’a hizmet İslam’a davet eden konferanslarla sınırlı değildir. İslam’a hizmet konuşmak şeklinde de değildir. Bunlar önemli ancak İslam bu konularla sınırlı değildir. Daha geniştir. Bu kriterlerden biri Sayın Erdoğan üzerinde tatbik edilse Erdoğan bu ödülü alamazdı. Hatta belki bazıları Erdoğan’ın imanının tetkik edilmesini dahi isterdi!
ERDOĞAN İDEAL İSİMDİ
Sayın Erdoğan yıldızının parlamasından itibaren -halen parlıyor- ‘ideal isim’ idi. Onun eşsiz tutumları sebebiyle ülkesi içinde ve dışında, dinine tutunan milyonlarca insan olduğunu düşünüyorum.
Türkiye’yi birçok kez ziyaret ettim. Bu ziyaretlerden birinde gördüklerim, Arap asıllı Türk arkadaşıma "İstanbul’da neler oluyor? Çok değişmiş gördüm." sorusunu sordurttu bana. Arkadaşım "Bütün bunlar ve gördüklerinden daha fazlası, kentin belediye başkanı Sayın Erdoğan sebebiyledir" dedi ve ekledi:
"Erdoğan yorulmadan çalışıyor, ender görülen bir nezihlikten ve tahammül gücünden besleniyor.’ O günden itibaren bütün bu sıfatlara sahip birinin başarılı olması gerektiğini anladım.
Modern Türkiye tarihini bilenler bu adamın çalıştığı atmosferin zorluğunu, iç ve dış zorlukları anlar. Bütün bu zorluklarla ferasetli bir ilişki kurabildi. Bunlar ise bir Müslüman’ın sıfatlarıdır.
DİN ALİMLERİ DE ERDOĞAN GİBİ OLSAYDI
Ben diyorum ki, ülkelerimizdeki bazı din alimleri başka ülkelere oraların halklarını İslam'a davet etmek için gidiyorlardı ve halkı partilere, tarikatlara bölmeden dönmüyorlardı. Bu inancın bozulmasıdır. Bu din adamlarına göre, gittikleri ülkedeki insanlar inançlarını düzeltme ihtiyacındaydı. İşte anlaşmazlıklar bu yaklaşımdan kaynaklanıyor. Şayet bu kimseler ve başkaları Erdoğan gibi yapsaydı, işler çok değişirdi. Fakat Allah hikmeti dilediğine veriyor.
Türkiye, Erdoğan döneminde ekonomik, sosyal ve ahlaki açıdan çok iyi şeyler yaptı. Bütün bunlar İslam’a ve halkına en iyi hizmettir.
İSRAİL'İ ERDOĞAN DIŞINDA KİM AŞAĞILAYABİLDİ?
Bu küstah İsrail hükümetini onun dışında kim aşağılayabildi? Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı'nın yanından öfkelenerek ayrıldı. Salonu terk etti ve bir daha gitmeme sözü verdi. Bu tutum bütün Müslümanlara hizmet değil mi?
Türkiye, Siyonist terörden, çocukların öldürmesi ve kaçırılmasından bahseden ‘Kurtlar Vadisi’ dizisinin yayınlanmasına izin verdi. Bütün bu baskılara rağmen dünyanın Siyonist terörün boyutunu bilmesi için sunumuna devam etti. Bu çalışma İslam’a en büyük hizmet değil mi?
Siyonistler açıkça kendi utanç verici ilkelerini uyguladıkları ve Türkiye’nin büyükelçisini aşağıladıkları zaman, Erdoğan bazılarının yaptığı ve Siyonistlerin beklediği gibi susmadı. Siyonistlerin Türkiye’nin belirlediği şekilde özür dilemesi gerektiğini açık bir üslupla dile getirdi. İsrailliler boyun eğdiler. Onlar sadece güç dilinden anlıyor. Gücün dışında bütün yöntemleri alaya alıyorlar. Yahudiler özür dilediler, ancak bu özür Müslüman Türkleri hoşnut etmedi ve Erdoğan Türkiye’yi ziyaret eden Savunma Bakanı ile görüşmeyi reddetti. Bunu kim yapar? Bütün bunlar İslam’a hizmet değil mi?
MÜSLÜMANLAR İLK KEZ RAHAT BİR NEFES ALDI
Müslümanları ilk kez, Erdoğan'ı örnek olarak takip ederken ve rahat bir nefes alırken görüyorum. Müslümanlar bir örneğe muhtaçlar. Birçok sebepten dolayı uzun süre eğilmiş başlarını yükseltiyorlar. İslam’a asıl hizmet budur. İslam budur. Yoldaki bir taşı kaldırmak İslam’a hizmettir.
Erdoğan bu ödülü layıkıyla hak etti. Ve ben, İslam’a hizmetin şekline dair kavramlarımız değişmeye başladığı için çok sevindim.
* Katar gazetesi El Şark, 19 Ocak 2010, Arapçadan çeviri: Halil ÇELİK
Bu yazı ntvmsnbc'den alıntılanmıştır.
Haber Ara