Erdoğan'dan "Sivil Dikta"cılara tepki
"Menderes'i idama götüren manşetlerle bugünkü manşetler arasında bir fark yok"
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-01-25 14:58:00
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de neredeyse 100 yıldır ''irtica'' ve ''laiklik'' kavramlarının tartışıldığını belirterek, ''Demokrasiye yönelik tehditler, vesayet, sivil diktatörlük, sivil faşizm gibi kavramlar gündemden hiç düşmüyor. Şöyle bir altını karıştırırsan altından bakıyorsunuz ki belli tipler çıkıyor değişen bir şey yok'' dedi.
Erdoğan, Memur-Sen tarafından Rixos Otel'de düzenlenen ''Uluslararası Demokrasi Kongresi''nin açılışına katıldı.
Açılışta konuşan Erdoğan, Memur-Sen'in ''son derece isabetli bir konu başlığıyla, çok değerli bilim adamları, siyasetçi ve uzmanların katılımıyla bilgi ziyafeti ve beyin fırtınası'' başlattığını söyledi. Konuşmasında, sendikacı şair Mehmet Akif İnan'ı anan Erdoğan, İnan'ın ''Yankı'' şiirinden şu bölümleri okudu:
''Toprak kuşatınca ten kafesini, Yeni bir gündür göçümüz bizim, Kalkarız rüyadan uyanır gibi, Ben ki yeryüzüne ağdım ağalı, Dolandım cezbeyle yolculuğumu bekledim, Doğacak ufuklar gibi, Size bir mirastır iniltilerim, Sevdalar coşkular ve gözyaşları, Yol bulsun içlerde yankılanır gibi...''
Erdoğan, bundan tam 15 yıl önce merhum Akif İnan'ın kurucusu ve başkanı olduğu Eğitimciler Birliği Sendikasının katkılarıyla İstanbul'da Yerel Yönetimler ve Eğitim Sempozyumu düzenlediklerini anlattı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemin ilk yılında düzenlenen sempozyumdaki konulara, yaptığı konuşmaya bir kez daha baktığını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
''Şunu üzülerek kaydetmek durumundayım. Türkiye bir yandan çok hızlı bir şekilde değişim ve dönüşüm yaşarken diğer bir yandan bazı gündem maddelerini, bazı tartışma konularını bir türlü eskitemiyor, aşamıyor, bir türlü çöp kutusuna atamıyor. Neredeyse 100 yıldır, hatta ondan da fazla bir süredir bu ülke döne döne irtica kavramını tartışıyor. Laiklik kavramı, anlamı, özü, hedefi, amacı belliyken bizde yaklaşık 100 yıldır tartışılıyor. 'Takiyye gibi, sivil vesayet gibi, sivil diktatörlük gibi' kavramlar, belli periyotlarla ısıtılıp ısıtılıp ülkemin gündemine taşınıyor. Milli irade hala tartışma konusu yapılmak isteniyor. Demokrasiye yönelik tehditler, vesayet, sivil diktatörlük, sivil faşizm gibi kavramlar gündemden hiç düşmüyor. Şöyle bir altını karıştırırsan altından bakıyorsunuz ki belli tipler çıkıyor değişen bir şey yok. Açıkçası Türkiye'de bazılarının gündemi ve o bazılarının ülkeye empoze etmeye çalıştıkları gündem hiç ama hiç değişmiyor.''
-''İBRETLİK TARTIŞMALAR...''-
Başbakan Erdoğan, son bir kaç haftadır belli çevrelerin, bir tartışma başlattığını, ''Türkiye sivil diktatörlüğe gidiyor'', ''tek parti diktatörlüğü'', ''sivil vesayet, sivil faşizm var'' denildiğini belirterek, şöyle devam etti:
''Bu tartışmalar ibretlik tartışmalardır. Bu tartışmaların ibretlik olduğu, o eski gazete manşetleriyle aynen ortaya konmuştur.
Merhum Adnan Menderes'i idam sehpasına götüren 40 yıl önceki manşetlerle bugün atılan manşetler arasında içerik itibarıyla herhangi bir fark yok. Merhum Özal için atılan manşetlerle yazılan köşe yazılarıyla ki bazıları hala köşelerinde hala yazıyorlar, bugünküler arasında fark bulamazsınız yine aynı. Hani 'benim oğlum bina okur, döner döner yine okur' var ya işte bunlar öyle. 40 yıl önceki 15-20 yıl önceki ithamlar, senaryolar, kışkırtmalarla bugünkülerin nasıl paralellik arz ettiğini, muhteviyatın nasıl aynı olduğunu şaşırarak izliyorsunuz, izliyoruz.
O gün de bu gün de siyaset sahnesinde olanların söylemlerini, üsluplarını, dillerini hatta kelime ve kavramlarını değiştirmeden nasıl aynı eleştirileri, aynı iftiraları ifade ettiklerini eminim siz de ibretle takip ediyorsunuz. Türkiye değişiyor, ama bunların zihni ve zihniyeti değişmiyor. Türkiye gelişiyor, bunlar gelişmiyor. Türkiye büyüyor, kalkınıyor, ilerliyor, bunlar tekamül adına bir numune olacak bir tavır ortaya koyamıyor.''
-''ÖNCE AYNAYA BAKSINLAR''-
Çok partili demokratik hayatın, eski Başbakanlardan Adnan Menderes'e çok şeyler borçlu olduğunu söyleyen Erdoğan, ''Bize 'tek parti diktatörlüğüne Türkiye gidiyor' iftirasını atanlar, önce aynaya bir baksınlar. Bu ülke, tek parti diktatörlüğünü yaşadı. Kiminle yaşadı, CHP ile yaşadı. O diktatörlük döneminde CHP'nin il başkanları aynı zamanda o ilin valisi, belediye başkanıydı. Bunları bu ülke gördü, yaşadı. Şimdi hangi yüzle kalkıp da onların o yandaş düşünce grupları bunları söyleyebiliyor. Ayıp oluyor ayıp. Biraz kendinize çeki düzen verin. Bu millet bunları yutmaz artık geçti bu işler. Menderes'te bu kırıldı. Menderes bu noktada milletin teveccühüne mazhar olduysa kalkıp buna herhangi bir iftiraya yeltenemezsiniz ki'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Türk siyaset hayatının, demokrasi noktasında Menderes'e, ekonomik hayatında da 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a çok şeyler borçlu olduğunu ifade ederek, AK Parti iktidarıyla da Avrupa Birliği müzakere sürecinde Türkiye'nin demokratik standartlarını geçmişle kıyaslanmayacak şekilde yükselttiğini, sivil siyaset, siyasal hak ve özgürlüklerin önemli ölçüde geliştiğini anlattı. Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bu üç dönem de Türkiye'nin demokrasi tarihine not düşen önemli bir aşamayı ifade etmektedir. Türkiye'de değişimin lokomotifi olan bir siyasi hareketi, 'sivil faşizm' ile itham edenler acaba demokrasinin gelişmesini mi istememektedir? Yoksa statükodan beslenen ve demokratik değişime tahammül edemeyen bir anlayışa mı sahiptirler? 7 yıl boyunca kararlıkla, cesaretle demokrasi mücadelesi veren, demokrasinin standartlarını yükselten, demokrasiyi kökleştiren bir hükümeti, demokrasi karşıtlığıyla itham etmek, haksızlıktır, tutarsızlıktır, daha da ötesi vicdansızlıktır.''
Türkiye'de yıllardır cumhurbaşkanını halkın seçmesi konusunun konuşulduğunu, ancak bunun daha önce hayata geçirilemediğini belirten Erdoğan, ''Böyle bir yasal düzenlemeyi yapamadılar ama biz yaptık'' dedi.
Seçimlerin 5 yılda bir yapılmasının da fazla bulunduğu ve indirilmesi gerektiğinin söylendiğini ifade eden Erdoğan, ''4 yıla indirdik. Bunu biz yaptık. Nasıl oluyor da bunun adı 'sivil faşizm', 'tek parti diktası' oluyor. Bunun önünü açan biziz. Ama diğerlerinin bugüne kadar böyle bir şeyi olmadı. Onlar koltuğa yapışmak istedikleri halde, millet onlara 5 yıl gel iktidarda kal dediği halde 3.5 yılda kaçıp gittiler, kalamadılar. Çünkü bu iş biraz da beceri işi, bu iş tahammül ister, başarı ister. Bu becerin, bu başarın varsa o zaman tahammül edersin. Biz çok çirkin kampanyalara, iddialara maruz kaldık. Partimizi kurduğumuz günden beri, iktidara geldiğimiz günden beri bizimle ilgili ortaya atılan iddiaların tamamı sanaldır, yapaydır, niyet okuma gayretidir'' diye konuştu.
AA
Haber Ara