Afgan esirlere ''Kara Hücre''de işkence

Ahmet Faruk Ünsal / TIMETURK

Afganistan’da 11 Eylül 2001’de başlayan Amerikan işgali 9. Yılına girdi. 9 yıldır ülkede sivil, direnişçi demeden öldüren ya da hapse atan koalisyon güçlerine bağlı askerlerin Afgan esirlere uyguladığı işkenceler sürüyor.

Amerika’nın Afganistan’a müdahalesinin ardından başkent Kabil’in yakınlarında kurduğu Bagram üssünde yaşananlar Guantanamo’ya benzerlikleriyle dikkat çekiyor. Üs’te "terör" örgütüne mensup oldukları gerekçesiyle “yasa dışı düşman savaşçı” olarak nitelenen yaklaşık 700 tutuklu bulunuyor.

Amerikan Medeni Halklar Birliği tarafından yayımlanan belgelerde tutukluların beysbol sopalarıyla dövüldüklerine, enselerine silah dayanarak ve başlarına çuval geçirilmiş bir şekilde fotoğraflarının çekildiğine, tüm bunların münferit değil yaygın ve sistematik olarak yapıldığına dikkat çekiliyor.

BBC’nin Bagram Üssü’nde 2 ay süreyle kalan 27 tutukluyla ayrı ayrı ortamlarda görüşerek yaptığı mülakatlarda sadece iki kişinin işkence görmediği geriye kalan 25 kişinin aşırı ‘sıcak ve soğuk ortamlarda bırakılma’, ‘dayanılmayacak gürültüye maruz kalma’ ve ‘kadın askerlerin yanında çırılçıplak soyulma’ gibi işkence ve aşağılanmalara tabi tutulduğu belirtilmişti.

2009 yılı içerisinde Bagram üssünde Amerikalı askerlerin işkencesine maruz kalan 16 ve 17 yaşlarında iki Afgan genç haftalarca beton üstünde yatırılarak çıplak fotoğraflarının çekildiğini söylediler. Gençler bir Amerikan askerinin pornografik fotoğraflar ile annelerinin fotoğraflarını yan yana koyup ikisine aynı anda bakmaya zorlandıklarını söyledi. Bütün bu vahim iddialara karşın insan hakları kuruluşlarının üsse girişine izin verilmiyor. Bu yönüyle Bagram, ‘Kara Hücre’ olarak anılıyor.

2009 yılı sonunda Amerikalı bir sivil toplum kuruluşunun elinde bulunan Amerikalı askerlerin esirlere işkence yaptığını belgeleyen resimlerin basında yer almaması için Obama Yönetimi’nin ABD Yüksek Mahkemesi’ne gitmesi ise Başkan Obama’nın suçluları korumak bir tarafa, işkencenin neresinde durduğunu da gösteriyor.

Afganistan’da esirlere iyi muamele edilmemesiyle ilgili tek sorumlu elbette sadece ABD değil. Koalisyon Gücü diğer ülkeler ve Afgan Hükümeti de insan hakları örgütlerince suçlanıyor. 2009 Aralık ayında şüpheli Abdül Basir’in gözaltında ölümüyle ilgili İnsan Hakları İzleme Örgütü, söz konusu şahsın Afgan istihbarat birimlerince gözaltına alındıktan sonra öldürüldüğünü söylemişti. Şahsın cesedinde, yapılan işkencelerin izlerinin bulunduğu, konuyla ilgili şahsın ailesine ise Abdül Basir’in intihar ederek öldüğüne dair, Basir’in hapisteki babası ve kardeşlerini serbest bırakma karşılığında, kâğıt imzalatıldığını duyurmuştu.

Kanada’nın Afganistan büyükelçiliğinde çalışan bir yetkiliye göre ise Kanada askerleri suçlu olup olmadığına bakmaksızın birçok şüpheliye işkence yapmış ve konuyla ilgili resmi şikâyetler yetkililerce hasıraltı edilmişti. İnsan Hakları İzleme Örgütü ise Kanada askerlerinin yaptıklarını Kanada vatandaşlarının bilmeye hakkı olduğunu, iddiaların araştırılması yerine konuyu gündeme getiren yetkilinin suçlanması nedeniyle Kanada hükümetini eleştirmişti.

Afgan esirlere işkence iddiaları araştırılsın!...

MAZLUMDER devam eden çatışmaların işkenceyi meşrulaştıramayacağını, Afganistan’da gözaltına alınan insanlara yönelik işkence yapılmasının en temel insan hakkı ihlali olduğuna inanıyor. MAZLUMDER Koalisyon Gücü mensuplarının Cenevre Konvansiyonları’na uygun hareket etme zorunluluklarını hatırlatıyor. İşkencecilerin hukukun önüne getirilmesi ve uluslararası anlaşmaların gereğinin yapılması için Başta Afgan hükümeti olmak üzere Koalisyon Güçleri’ne bağlı askerlerin yaptığı işkenceler uluslar arası adil mahkemelerce araştırılması ve Bagram gibi gözaltı merkezlerinin sivil denetime açılması gerektiği belirtiliyor.

Afgan esirlere ''Kara Hücre''de işkence

ABD işgali altında bulunan Afganistan'da ele geçirilen esirlere Bagram üssünde uygulanan işkencelere tüm dünya sessiz. MAZLUMDER ise işkence iddiaları için çağrı yaptı.