Yarasalar yeni evlerini beğenmedi
Havran'da yapılan baraj nedeniyle doğal yerlerinden edilen 20 bin yarasa kendileri için yapılan 3 milyon liralık yeni yere taşınmadı. Bu durum hem doğal hayatı zedelerken hem de birçok zeytin üreticisine zarar verdiği iddia ediliyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-01-19 21:05:00
Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED) Edremit Körfezi Şubesi Başkanı Mehmet Akif Öznal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1995'te inşasına başlanan ve 72 milyon TL harcanarak geçen yıl ekim ayında tamamlanan barajın su tutmaya başladığını söyledi.
-'TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK YARASA KOLONİSİ'-
Söz konusu barajın kurulduğu alanda yer alan bir mağarada Türkiye'nin en büyük yarasa kolonisinin yaşadığını ifade eden Öznal, şöyle konuştu:
'Çevre ve Orman Bakanlığı, 4'ü endemik, 16 türden 20 bin yarasanın taşınması için 3 milyon lira harcayarak yapay bir mağara yaptırdı. Tüm uyarılarımıza rağmen doğal yerlerinden yapay mağaraya taşındığını söylediler. 'Taşınmadılar' dedikçe bizi yalancılıkla suçladılar. Dünyada eşi benzeri bulunmayan mağara yaptıklarını söylediler. Biz inanmadık. Yarasaların akıbetinden endişe duyduk. Havran Asliye Sulh Mahkemesine başvurduk ve delil tespiti istedik.'
Mahkeme kararıyla bölgeye gittiklerini ve hayal kırıklığına uğradıklarını dile getiren Öznal, 'Önce doğal mağaraya baktık. Yarasa görünmeyince taşındıklarını düşünerek çok sevindik. Ardından haftalardır kolluk kuvvetlerince içeri girişlerin engellendiği yapay mağaraya girdik. Burada da bir tek yarasa bile göremedik. Yapılan işin sonucunu gördük. Mahkemece tespitini yaptırdık. Haftalardır bizi, bilim adamlarını neden içeri almadıklarını öğrenmiş olduk' dedi.
-'BARAJ KAPAKLARI HEMEN AÇILMALI'-
Bölgedeki incelemelere üyeleri katılan Doğa Derneğinin başkanı Güven Eken ise Türkiye'nin en önemli mağarasının baraj suları altında kaldığını iddia ederek, içindeki 20 bin yarasanın da nereye gittiğinin bilinmediğini söyledi.
Yarasaların bir kısmının telef olduğunu düşündüklerini belirten Eken, şunları kaydetti:
'Tahminlerimizde yanılmadık. Ne doğalında, ne yapayında bir tek yarasaya bile rastlamadık. Büyük bölümü belki yaşıyor ama nerede olduğu belli değil. Bir ağaç ve kaya oyuğunda, minik mağaralarda yaşıyor olabilirler. Ama koloniler halinde yaşadıkları için fazla hayatta kalma şansları yok. Adeta bir yarasa katliamı yapıldı. Yarasalar evsiz kaldı. Hani taşınmıştı? Baştan bu yana yapılan hatanın bedelini 20 bin yarasa ödedi. Yarasalar binlerce yıldır yaşadıkları evlerinden oldular. Baraj kapakları hemen açılmalı, mağara tekrar eski haline getirilmelidir. Yarasalar iç güdüleriyle evlerine, mağaraya dönecektir.'
-YARASALARIN ÖNEMİ-
Eken, barajla birlikte Türkiye'nin uluslararası sözleşmelere aykırı hareket ettiğini öne sürerek, bu durumun bedelini sadece yarasaların değil Edremit Körfezi'ndeki zeytin üreticilerinin de ödemek zorunda kalacağını savundu.
Yarasaların, zararlıları yiyerek zeytincilikte önemli rol oynadığını belirten Eken, '20 bin yarasanın yediği zeytin sineklerini düşünün. Artık geceleri avlanacak yarasa bırakmadılar. Önümüzdeki yıllarda zeytin zararlılarıyla nasıl mücadele edecekler? Zararlı böcek populasyonunu azaltıyorlardı. Türkiye'nin zeytin üretiminde önde gelen yeri Edremit Körfezi'ni gelecekte zor günler bekliyor' dedi.
Eken, yarasaların mağaralarda olmadığının mahkeme kararıyla tespit edildiğini dile getirerek, Çevre ve Orman Bakanlığını, uluslararası sözleşmeleri aykırı hareket ettikleri gerekçesiyle mahkemeye vereceklerini bildirdi.
AA
Haber Ara