Ada'da süpekülasyon devri
Karanlığı ve bardaktan boşanırcasına yağan yağmuru siper alarak mezarlığa girip, mezarların arasında ilerlediler.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-01-12 15:47:00
İşte Kıbrıs Sorunu diye bilinen siyasi macera romanından bir sahne daha.
Ertesi sabah Kıbrıs tüm dünyada haber olmuştu. Başlıklar "Eski Kıbrıs Cumhurbaşkanı Tasos Papadapulos'un cesedi çalındı." diyordu.
Kıbrıslıların bayıldığı komplo teorilerine gün doğdu, internet günceleri bu haberle çalkalandı.
Mezar hırsızlığını izleyen ilk günlerde yapılan spekülasyonlar, adadaki siyasi bölünmeleri ve düşmanlığı yine gözler önüne serdi.
Kıbrıslı Rumların bloglarında çeşitli teoriler ortaya atıldı:
"Annan Planı'na kendileri EVET deyip de, HAYIR dediği için ondan nefret edenler yaptı." Ya da: "Aman oyuna gelmeyin, düşmanlarının değil destekçilerinin işi bu. Annan Planı'na EVET diyenleri zan altında bırakıp, Kıbrıslı Rumları yine bölmek ve halen süren birleşme çabalarını sabote etmek isteyenler yaptı." Ya da: "Kıbrıslı Rumları bölmek ve nefret ettikleri Papadapulos'a saygısızlık etmek isteyen Türkler yapmış olabilir."
Kıbrıslı Rum siyasiler de bu hırsızlığı en sert sözlerle kınarken, halka sükunet ve birlik çağrısı yaptı.
Adayı manşetlere taşıyan kediler
Kıbrıs'ı bu yıl dünyada manşetlere taşıyan komplo teorisi ise bambaşka bir konudaydı. Haberi önce Yunan ve Kıbrıslı Rum gazeteler verdi.
Kıbrıs Kedi Derneği, Afrodit ve Aziz Helen diye bilinen iki yerel kedi türünü "ulusal kedi" olarak kaydettirmeye karar vermiş.
Kıbrıs Kedi Derneği'ne göre Kıbrıslı Türkler bir kumpas hazırlamıştı: Afrodit ve Aziz Helen kedilerini sahiplenebilmek için bunları Türk kedileri ile çiftleştiriyorlardı.
Kıbrıs Safkan Kediler Birliği başkanı "Ciddi bir tehlike ile karşı karşıyayız: Yabancılar, özellikle de Türkiye'den gruplar, Kıbrıs'a ait bir kedi türünü Kıbrıs dışında kaydettirebilir. Bu kedi, ülkesine aittir." dedi.
Başpiskopos 2. Hrisostomos'un sözcüsü de "Bu kediler ülkemizin tarihinin ve geleneklerinin bir parçası olduğuna göre, tabii ki Kilise gösterilen çabaları gereken her şekilde destekleyecektir." diye konuştu.
Yunan gazetesi To Vima, bu komplonun Kıbrıslı Rumların istihbarat örgütleri tarafından ortaya çıkarıldığını duyurdu.
Atatürk heykeli tartışma yarattı
Atatürk'ün Kıbrıs Rum tarafına doğru at süren dev heykeli de ikili ilişkilere pek yaramadı tabii. Atatürk bu heykelde kılıcı havada, hücum pozisyonunda gösteriliyor.
Heykel, kuzeyde sağcı UBP'nin iktidara gelmesinden sonra, Kıbrıslı Türk yetkililerce dikildi. Kıbrıslı Rumların, araçlarıyla Kıbrıs Türk tarafına geçerken kullandıkları ana yola...
Heykeldeki sembolizm, Kıbrıslı Türkleri de rahatsız etti. CTP'nin gazetesi olan sol kanat Yeni Düzen, Bodrum'da Yunanistan'ın Kos adasına bakan ve Kıbrıs'takine birebir benzeyen bir heykelin fotoğrafını yayınladı. Ama bu heykelde Atatürk'ün elinde kılıç değil, zeytin dalı vardı.
Heykelin dikkat çeken bir başka yanı da, heykeltraşın uzaktan bakanların bile atın erkek olduğuna şüphesi kalmasın diye göstediği bariz çabaydı.
UBP 'eski modele' döndü
CTP'nin geçen yıl rahatsız olduğu bir başka olay, kendilerinin 2004'te yayınladıkları Kıbrıs tarihini anlatan okul kitaplarının UBP tarafından değiştirilmesiydi. CTP'nin çıkardığı kitaplarda, eski tarih kitaplarındaki gibi düşmanlık tohumları ekilmesin, olumsuz tiplemeler tekrarlanmasın diye bir çaba vardı. UBP'nin yaptığı değişiklikle eski modele dönüldü.
Örneğin 7. sınıflarda okutulan kitapta, bir başpiskoposu çirkin ve kötü niyetli bir karakter olarak gösteren bir resim var.
Kitabın ilerleyen sayfalarında mütevazı giyimli Müslüman bir kadın, bakışlarını yere indirmiş, bir kahve tepsisi taşırken görülüyor. Bunun hemen altında, Yahudi kadınlar resmedilmiş. Hepsi daha açık kıyafetler giyinmiş ve sokakta kışkırtıcı pozlarda dururken görülüyorlar.
2010 yine 'kritik bir yıl'
Bu arada Kıbrıslı Rumların tarafında bu yıl en büyük iki parti, iktidardaki sol eğilimli AKEL ile muhalefetteki sağ kanat DİSİ, görüşmelerde federal çözüme ulaşmak için can sıkıcı ödünler vermek gerektiği konusunda hemfikir oldu.
Kıbrıs Türk tarafında ise sol kanat CTP ile sağcı UBP arasında daha fazla görüş ayrılığı var. Eğer 2010'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerini UBP kazanırsa, o zaman sürmekte olan görüşmelerin başarı şansı daha da azalır.
Kıbrıslılar yeni yıl için, ben kendimi bildim bileli her yıl söyledikleri şeyi söylüyorlar: Bu yıl kritik olacak. Kıbrıs'ın siyasi macerasında yine heyecan dolu bir bölüm başlıyor. Farkı, belki bu sefer son bölüm olur. Eğer anlaşmaya varılamazsa, bir sonraki adımın ne olabileceğini ise kimse bilmiyor.
(BBC Türkçe)
SON VİDEO HABER
Haber Ara