Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Dünya basınında öne çıkanlar

Dünyada meydana gelen olaylarla ilgili önde gelen gazete ve dergilerde yer alan haber, yorum ve analizler...

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-12-30 12:16:00

Dünya basınında öne çıkanlar
Dünya basınında ilk durağımız Amerika Birleşik Devletleri...

Washington Post Gazetesi, terör örgütü El Kaide’nin intikam peşinde olduğunu yazıyor.

Gazetenin haberi şöyle devam ediyor:
El Kaide’nin, Arap yarımadasında faaliyet gösteren kolu, Amsterdam-Detroit seferini yapan yolcu uçağına saldırı girişiminin, Amerika Birleşik Devletleri’nin, örgütün, Yemen’deki grubuna yaptığı saldırılara cevap olduğunu bildirdi.

Bu grubun adına bir internet sitesinde yayımlanan bildiride, örgüt yandaşlarına, bölgedeki Batı büyükelçiliklerinde çalışanların öldürülmesi ve "topyekün savaş" açılması çağrısında bulunuldu.

Bildiride, örgütün saldırı girişiminde bulunan Nijeryalı Ömer Faruk Abdulmuttalip’e ileri teknik donanım sağladığı, ancak Abdulmuttalip’in teknik bir hata yüzünden, patlayıcıyı infilak ettiremediği kaydedildi.

Yemen güvenlik güçleri, Amerikan istihbaratının yardımıyla bu ay Yemen’deki El Kaide üyelerine iki kez hava saldırısı düzenlemişti. Saldırıların ikincisi, başarısız uçak düşürme eyleminden bir gün önce yapılmıştı.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama, Amerikan yolcu uçağına saldırı girişiminin sorumlularını buluncaya kadar peşlerini bırakmayacaklarını söyledi.

Barack Obama, "Saldırıya adı karışanları bulmadan ve bunların hesabı sorulmadan dinlenmek yok" dedi.

Amerikan Başkanı, "Masum insanları katledenler şunu bilmeli ki, Afganistan’dan, Yemen’den, Somali’den, saldırı planladıkları yer neresi olursa olsun, buralardan bizi tehdit eden ve şiddet içeren aşırılıkları bozmak, parçalamak ve yenilgiye uğratmak için gücümüzü kullanmaya devam edeceğiz" dedi.

Saldırı girişiminin, karşı karşıya oldukları tehlikeler ve ülkeyi tehdit edenlerin doğası gereği, bir uyarı niteliği taşıdığını ifade eden Obama, "Girişim eğer başarılı olsaydı, noel tatilini aileleri ve arkadaşlarıyla kutlamaya hazırlanan 300 masum insan ölebilirdi" ifadesini kullandı.

Zanlının, tehlikeli patlayıcıları uçağa nasıl sokabildiğinin ortaya çıkarılması ve gelecekteki saldırıları önlemek için ne gibi adımların atılabileceğini belirlemeleri gerektiğine işaret eden Obama, hava yolu ulaşımıyla ilgili izlenen tüm arama yöntemleri, teknolojiler ve prosedürlerin yeniden inceleneceğini söyledi.

Amsterdam-Detroit seferini yapan yolcu uçağına saldırı girişiminde bulunan Nijeryalı Ömer Faruk Abdulmuttalib’in Ağustos-Aralık ayları arasında Yemen’i ziyaret ettiği de bildirildi.

Yemen Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Abdulmuttalib’in başkent Sana’daki bir okulda Arapça öğrenmek için onay almasının ardından Ağustos’tan, Aralık ayı başına kadar Yemen’de kaldığı belirtildi.

Yetkililer, Abdulmuttalib’in Yemen’deyken kimlerle temas ettiğinin de araştırıldığını bildirdi.

New York Times Gazetesi de, Yemen ve terörizmle mücadeleye ilişkin bir haberi birinci sayfasına taşıyor.

Haberde, Amerika Birleşik Devletleri’nin, Yemen’de terörle mücadelede yeni bir cephe açtığı belirtiliyor.

Haber şöyle devam ediyor:
Amerika Birleşik Devletleri, Irak ve Afganistan’dan sonra terörle mücadele için Yemen’de sessiz ve gizlice üçüncü bir cephe açtı.

Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA’den ismi açıklanmayan üst düzey bir yetkili, CIA’in terörle mücadele deneyimi olan çok sayıda saha ajanını, bir yıl önce Yemen’e yolladığını, bu arada gizli özel operasyon komandolarının, terörle mücadele taktikleri konusunda Yemen güvenlik güçlerini eğitmeye başladığını söyledi.

Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon’un, Yemen ordusu, İçişleri Bakanlığı mensupları ve sahil güvenlik güçlerinin eğitimi ve donanımı için gelecek bir buçuk yıl içinde, 70 milyon dolardan fazla para harcayacağı bildirildi.

Yemen, 1980’lerde Afganistan’da savaşan aşırı dincilerin dönüşünü memnuniyetle karşılamış ve Batı’yı hedef alan saldırılar için bir sığınma yeri durumuna dönüşmüştü.

El Kaide de, Yemen’de son yıllarda bir üs oluşturmak için yoğun çaba gösteriyor.

Pravda Gazetesi, Rusya’nın saldırı silahları geliştirmesinin nedenini, Amerika Birleşik Devletleri’nin füze savunma sistemine bağlıyor.

Gazete, Başbakan Vladimir Putin, Moskova’da düzenlediği basın toplantısında, "Sorun, Amerika Birleşik Devletleri füze savunma sistemi geliştirirken, Rusya’nın geliştirmemesi. Bu sistem dünyada güçler dengesini sarsıyor, yeni saldırı silahlarını gerekli kılıyor" dedi.

Putin, Amerika Birleşik Devletleri’nin füze savunma sistemleri hakkında bilgileri paylaşması halinde, kendilerinin de yeni saldırı silahlarının bilgilerini paylaşabileceklerini söyledi.

Putin kendilerinin füze savunma sistemi yapmaya niyetleri olmadığını, çünkü bunun halkın üzerine yük getireceğini söyledi.

Pravda, füze savunma sistemlerinin beklenildiği kadar etkili olmadığının da altını çiziyor.

Guardian Gazetesi, Tahran yönetiminin, sokaklara dökülen muhaliflere yönelik sert tutumunu sürdürdüğünü yazıyor.

Gazetenin haberi şöyle devam ediyor:
Büyük bir muhalif avının başladığı ülkede çok sayıda kişi gözaltına alındı. Batı ülkeleri de, İran yönetimine karşı sesini giderek yükseltiyor.

İran’da hafta sonu yaşanan şiddet olaylarından sonra, şimdi de muhaliflere yönelik gözaltı dalgası başladı.

İran’ın eski cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi ve muhalif lider Mir Hüseyin Musevi’nin üç danışmanının ardından, Nobel barış ödüllü İranlı insan hakları savunucusu Şirin Ebadi’nin kız kardeşi Nuşin Ebadi de İran’daki gösteriler sonrasında gözaltına alındı.

Şirin Ebadi, kızkardeşinin politikayla hiçbir ilgisi olmadığını belirtti.

Daftar Tahkim Vahdat adlı öğrenci derneğinin üyesi Mehdi Arabşahi de gözaltına alınanlar arasında bulunuyor.

Derneğin sözcüsü, Tahran’da gözaltına alınan öğrencinin nereye götürüldüğü ve nasıl olduğunu bilmediklerini, işkenceye maruz kalmasından ya da tehdit altında ekranlara çıkarılarak itirafta bulunmaya zorlanmasından endişe ettiklerini söyledi.

Cep telefonu ağı neredeyse hiç çalışmadığı için başka öğrenci derneklerinden tutuklama olup olmadığına dair sağlıklı bilgiler alınamıyor.

Tahran hükümeti, protesto haberlerinin yayılmasının önüne geçmek için internet ağına da ağır kısıtlamalar getirdi. Ülkede basın mensuplarına uygulanan haber yasağı nedeniyle, hala tek görsel haber kaynağını, cep telefonlarıyla çekilip internete yüklenen amatör videolar oluşturuyor.

İran’daki gözaltı dalgasından gazeteciler de nasibihi aldı. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, birçok gazetecinin gözaltına alınmasını eleştirerek Tahran yönetimini "yaşanan olayları bastırmak için gözaltılar yoluyla sansür uygulamakla" suçladı.

İran makamlarının göstericilere uyguladığı şiddeti eleştiren İranlı muhalif politikacı Mehdi Kerrubi de ev hapsinde tutuluyor.

İran makamları, muhalif lider Hüseyin Musevi’nin yeğeni Seyid Rıza Musevi’nin de aralarında bulunduğu beş kişinin cesedini alıkoymaya devam ediyor. Bu şekilde cenazenin, yeni gösterilere yol açmasının engellenmesi hedefleniyor.

Independent'ın manşetinde, İran'daki protesto gösterilerinin ardından Tahran yönetiminin Londra'ya gösterdiği tepki yer alıyor.

"İran öfkesini şimdi de İngiltere'ye yöneltti." manşetini atan gazete, Tahran'ın en az sekiz kişinin öldüğü gösterilerde İngiltere'nin parmağı olduğunu iddia ettiğini ve Londra'nın "ağzının ortasına bir yumruğu" hak ettiğini söylediğini yazıyor. Haberde dini lider Ayetullah Ali Hamaney'in önde gelen muhalefet liderlerini "Allah'ın düşmanları" olarak nitelendirdiği ve cezalandırılmaları gerektiğini söylediği bilgisine de yer veriliyor.

Times'da Martin Fletcher imzalı yorum yazısında ise, böylesi bir adımın milyonlarca kişiyi daha sokağa dökeceği öne sürülüyor. Fletcher, "Bu taktik işe yaramaz çünkü İran'daki muhalefet bir taban hareketi. Musavi ya da Kerrubi tarafından yönetilmiyor." diyor.

2009'un son günlerinde, İngiliz basınında son on yılın muhasebesi de yapılıyor. Guardian yazarı Seumas Milne, 11 Eylül saldırılarına Washington'un verdiği tepkiyi eleştiriyor ve eski ABD Başkanı George Bush'un "terörle savaş" politikasının Amerika'nın dünya üzerindeki otoritesine en büyük darbeyi indirdiğini yazıyor. "Bu kadarını El Kaide hayallerinde bile göremezdi." diyen Milne, son on yılın ABD için "büyük bir sıfır" olduğu şeklinde yorumlar yapıldığını belirtiyor. Guardian yazarı, buna karşın, ABD'nin Irak'taki stratejik yenilgisinin, Çin'in çok kutuplu dünyada yeni bir güç odağı haline gelmeye başlamasının ve Latin Amerika'da yaşanan sosyal değişimlerin önümüzdeki yıllar için umut verici gelişmeler olduğunu söylüyor.

Financial Times'ın son on yılı değerlendirdiği yazıda ise, Bush ve Clinton döneminde terörle mücadele konularında hükümete danışmanlık yapan Richard Clark'ın şu sözlerine yer veriliyor: "ABD, dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir anda askeri bir harekat başlatabilme yeteneğine sahip olan tek güç ve önümüzdeki en az 25 yıl içinde de bu durum böyle kalmaya devam edecek."

Almanya'dan Frankfurter Allgemeine Zeitung'da yer alan yorumda, batılı ülkelerin İran’daki gelişmeler üzerindeki etkisi ele alınıyor:

“Tahran’daki rejim uluslararası protestolara kulak asmayıp, muhalefet üzerindeki baskıyı arttırıyor. Böyle bir süreci dışarıdan etkilemek zaten imkansız. Ama Batı gelişmelere seyirci de kalamaz. Alman meclis dışişleri komisyonu başkanı Polenz’in, İran güvenlik mekanizması mensuplarının seyahat imkanlarının keskinlikle kısıtlanması şeklindeki önerisi uluslararası platforma taşınmalıdır. Tek yaptırım bu olmamalıdır. Ama Tahran’daki rejimin tecrit edilmesi yolunda atılmış ilk adım olacaktır.”

Kaynak: BBC Türkçe - TRT - DW
SON VİDEO HABER

Şam'daki saray yakıldı, eşyalar alındı

Haber Ara