Sarılık tedavi edilmeli
Yeni doğan bebeklerde çeşitli nedenlerle görülen sarılık, tedavi edilmediği zaman beyinde ciddi hasarlara sebep oluyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-29 10:41:00
Sarılığı, 'vücuttaki yaşlı veya işlevsiz alyuvarların karaciğer, dalak ve kemik iliğinde parçalanması sonucunda oluşan hemoglobinin yıkım ürünlerinden bilirubin denilen maddenin kanda artması sonucu ciltte oluşturduğu bulgu' olarak açıklayan Prof. Dr. Kendirci, bu maddenin vücuttan atılması gerektiğini söyledi.
Bu işlemden sonra hastalığın safra yoluyla bağırsaklara geçerek atılabileceğine dikkat çeken Kendirci, "Eğer altta yatan ciddi bir neden yoksa yeni doğan sarılığı, yaşamın ilk 24 saatinden sonra görülür. Zamanında doğmuş bir bebekte ilk 7 günden sonra, erken doğmuş bebeklerde ise ilk 10 günden sonra görülmez. Aksi halde uzamış sarılıktan söz edilir ve ayrıntılı incelenmesi gerekir." dedi.
Doğum öncesi yaşamda bebeklerin alyuvarlarının oksijen taşıma kapasitelerinin daha fazla olması gerektiğinden alyuvar kitlesinin erişkin insana göre daha fazla olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Kendirci, kandaki ömürlerinin de erişkinlere göre daha kısa olduğunu, dolayısıyla erişkine göre yeni doğan bebekte fazla sayıda alyuvarın daha kısa sürede parçalandığını kaydetti. Artmış bilirubin yüküne karşın yeni doğan bebeğin karaciğerinin bu yükü arındıracak kadar olgunlaşmamış olduğunu aktaran Kendirci, "Bu nedenle biliruninin kandan temizlenmesi zaman alır ve ciltte sarılık ortaya çıkar. Prematüre dediğimiz zamanından önce doğmuş bebeklerde ise yeterince olgun olmadıklarından sarılık daha sık ve daha yüksek değerlerle karşımıza çıkar. Anne sütüyle beslenen bebekler erken dönemde sararabilirler. Ancak bu durumda bebeğin temel besin kaynağı olan anne sütü kesilmemelidir. Tersine daha sık emzirilerek bebeğin sıvı ve kalori gereksinimi giderilmelidir." şeklinde konuştu.
Konjuge olmamış bilirubinin kanda çok yüksek düzeylere eriştiğinde yeni doğan bebeğin sinir sistemi üzerinde çok ciddi kalıcı hasarlara neden olabileceğine değinen Prof. Dr. Kendirci, bilirubinin kanda çok yüksek düzeylere eriştiğinde, kan-beyin engelini aşarak yağdan zengin bir organ olan beyinde birikerek ciddi zedelenmelere yol açacağını vurguladı. Bu zedelenmelerin, etkilenmenin derecesine göre, sağırlık, öğrenme güçlüğü, istemsiz hareketler, spastisite, zeka geriliği gibi etkenlere yol açabileceği uyarısında bulunan Kendirci, "Yeni doğan sarılığı önce gözlerin beyazında ortaya çıkar, bilirubin düzeyleri arttıkça yüzde, gövdede belirgin hale gelir. Özellikle sarılık bacakların üst kısmında görülmeye başlandığında cilde basmakla kaybolmayan sarı bir renk gözleniyorsa; bu durum, bilirubinin kanda yüksek düzeylere eriştiğinin işareti olabilir. Ancak özellikle deneyimsiz anne-babaların gövdede sarılık belirgin hale geldiğinde hekimlerine başvurması gerekir. Eğer gerekli görülürse bebekten topuktan alınacak az bir miktar kanla kandaki bilirubin düzeyleri tetkik edilebilir." açıklamasında bulundu.
AİLE'NİN YAPACAKLARI
Bebeğin anne tarafından sık sık emzirilmesi teşvik edilmeli ve anneye yardımcı olunmadır. Uzun süre beslenemeyen bebeklerin daha çok sararacağı unutulmamalıdır. Her ne kadar yeni doğan bebeklerin büyük çoğunluğunda sarılık gözleniyorsa da, bunların bir kısmı tedavi gerektirdiğinden; sarılık fark edildiğinde bebek dikkatle gözlenmeli, sarılık gövdede belirgin olduğunda bir çocuk hekimiyle temas kurulmalıdır. Özellikle emmede zayıflık, sürekli uyuma, normal hareketlerinin azalması, geç dönemde tiz sesli ağlama ve vücutta kasılma kanda bilirubinin çok artığının göstergesi olabilir. Zaman yitirmeden hekime başvurulmalıdır.
(CİHAN)
SON VİDEO HABER
Haber Ara