Hollanda’da Sünni bir grup Ahmedileri tanıdı
Hollanda’da bir grup, hükümetin beş yılda bir verdiği radyo ruhsatını elde edebilmek için Ahmedileri tanıdı. Ruhsat alınabilmesi için en büyük grubu temsil etme şartı aranıyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-28 19:06:00
Hollanda İslami basın kurumu, radyo yayını ruhsatını kapabilmek için, Müslüman alimlerin, “İslam dışı” saydığı gruplardan biri olup, Hollanda’da geniş yayılım gösteren Ahmedileri tanıdı. Allah’ın uyuyup uyandığını, hata işlediğini, peygamberliğin Hz. Muhammed (sav) ile sona ermediğini aksine Gulam Ahmet’in peygamberleri ve gönderilmişlerin en iyisi olduğunu savunan bu grup, Kaydaniyye mezhebinin bir fırkasını oluşturuyor. İslami basın kurumu, bu adımla ülkede Sünnileri, Şiileri, Alevi ve Ahmedileri tek çatı altında toplamayı başaran ilk kurum olmayı başardıklarını savundu.
Hollanda’da İslami basın kurumu, diğer basın kurumlarıyla çetin yarışı çerçevesinde hükümetin her beş senede bir dini gruplara bahşettiği radyo yayını ruhsatını kazanmak için Ahmedi cemaatini Müslümanlardan bir grup olarak tanıdı.
Hollanda’da Müslüman azınlığın işlerini üstlenen İslami cepheler henüz bu adım karşısında tepkilerini göstermedi. Ancak, büyük Müslüman alimlerin “Kaydaniyye tüm fırkalarıyla İslam harici bir cemaattir” sözüne bakarak büyük ihtimalle eleştiriler yöneltecek.
Alevi mezhebinden ve İslami radyo kurumunun (SMO) yayın hakkı elde edebilmek için başvuruda bulunanlardan biri olan Fethi Kelley, kurumun Ahmedileri tanımasına gerekçe sunmak için yaptığı açıklamada şöyle dedi : “Avrupa’da hem Sünnileri hem Şiileri hem Alevileri hem de Ahmedileri temsil eden bir kurum yok. Bu, daha önce bizi kimsenin geçemediği bir başarıdır.”
Hükümetin vereceği yayın hakkı için 5 kurum yarışıyor. Bunlardan en ünlüsü İslami Radyo Kurumu (SMO), Hollanda Müslümanları Radyo Kurumu (MON)’dur.
Bilindiği üzere Hollanda Müslümanları arasındaki anlaşmazlıklar, İslami Yayını Gözetme Kurumu’na bağlı iki İslami radyonun yayınının ruhsat vakti dolmadan bir yık önce kapanmasına yol açmıştı.
Genel yayın yetkililerinin, hükümet destekli radyo yayını ruhsatı kazanan tarafı önümüzdeki günlerde ya da haftalarda açıklaması bekleniyor. Hollanda radyosuna göre ise Müslümanlar aralarındaki anlaşmazlıkları sona erdirene kadar Hollandalı tarafsız bir kurumun bu görevi üstlenme ihtimali söz konusu.
“Gulam Ahmet’e inanmayan sonsuz cehennemdedir”
Ahmediyye, 1900 yılında Gulam Ahmet’in Hindistan’ın Kaydan Köyü’nde, İngiliz işgali önderliğinde, Müslüman cihadını kırmak için kurduğu Kaydaniyye mezhebinin fırkalarından biridir. Müslüman alimler, İslami bir cemaat sayılmasını kabul etmemektedir. Bu mezhebe tabi olanlar (haşa) Allahu Teala’nın oruç tuttuğuna, namaz kıldığına, uyuduğuna, uyandığına, yaralandığına, hata işlediğine ve evlendiğine, peygamberliğin Hz. Muhammed (sav) ile sona ermediğine, aksine devam ettiğine inanmaktadır. Gulam Ahmet onlara göre Allah’ın peygamberidir ve gönderilmişlerin en iyisidir. Aynı şekilde bağımsız bir dine sahip olduklarına inanmaktadırlar.
Kaydan köyünün de Mekke ve Medine gibi olduğuna inanıyorlar. Kadyan’da senelik konferans yaparak hac yapmış oluyorlar. Onlara göre Allah cihadı iptal etmiştir. Gulam Ahmet’e inanmayan herkes ateşte ebedi kalıcıdır. İçki ve afyonu da mubah kılmaktadırlar.
Yaranın derinleştirilmesi
Sünni gruplardan birinin Ahmediyye’yi tanıması Hollanda Müslümanları arasında egemen bölünme ve ayrılığın derinliğini daha da artırdı. Bu ayrılık ve bölünme, aralarında radyo yayını hakkı da olmak üzere anayasanın kendilerine tanıdığı hak ve özgürlüklerden tam kapsamlı bir şekilde faydalanmalarını da engellemiştir.
Hollanda Medya Sekreterliği yayın için ruhsat verirken bu ruhsatı vereceği kurumun bir dinin en çok sayıdaki mensubunun ilk temsilcisi olmasına dikkat ediyor.
Ahmediyye’yi tanıyan İslami radyo kurumu : “bu tanıma ile Müslümanlardan en büyük oluşumun gerçek temsilcisi olduk. Öyle ki artık Sünnileri, Şiileri, Alevileri ve Ahmedileri kapsıyor.”
Hollanda’daki İslami Kurumlar Birliği başkanı Yahya Buyaf ise şöyle konuştu : “Birlik, SMO’nun ruhsat almasını ortak çalışma yolunda destekliyor. Ahmedileri tanıması, Hollanda’daki Müslümanların çıkarlarının tahkiki yolunda ortak çalışmayı ve işbirliğini dayatmaktadır.”
Buyaf, Ahmedilerin, Müslüman bir taife olarak kabul edilmesi hususunda ise şöyle dedi : “Biz, yayın ruhsatı alabilmek için onlarla (Ahmedilerle) işbirliği yapıyoruz. Ancak bu onları tanıdığımız ya da tanımadığımız anlamına gelmez. Bu iş bizi aşar. Biz akide tartışmalarına girmek istemiyoruz. Zaten bu bizim uzmanlık alanımız da değil.”
Televizyon yayını için de anlaşmazlık çıkmıştı
Bu, Hollanda’daki Müslümanların ilk ayrılığa düşüşü değil. Zira geçtiğimiz yüzyılın 90’lı yıllarının başında hükümet resmi olarak Müslümanların haftada bir saat televizyon yayını hakkını tanımıştı.
O vakit bu görevi üstlenmeye en çok hak sahibi olan Türk ve Fas asıllı Müslümanlar arasında sorun çıktı ve bu tek saatlik yayın hakkı geçici ve bağımsız başka bir idareye verildi.
Hollanda hükümeti, ülkede çok çeşitli gruplara mensubiyeti ile bilinen Müslüman azınlıklar arasında anlaşma sağlayabilmek için istisnasız bu ruhsata tüm grupların ulaşabilmesi önünde yol açtı.
Hollanda basın sekreterliği, bu girişimiyle Müslümanları bir kurum altında toplamak istemişse de karşısında ruhsat için yarışan beş ayrı İslami kurum buldu.
Hollanda’da hükümet çevreleri Ahmediliği ve Aleviliği İslam’dan saymakta, Müslüman toplumu arasında tanınıp kendilerine ona göre muamele edilmesi gerektiğine inanmaktadır.
SON VİDEO HABER
Haber Ara