Yemen’de El-Kaide sempatisi artıyor
Yemen güçlerinin ABD’den aldığı istihbarat bilgileriyle düzenlediği hava saldırısında sivillerin ölmesinin El-Kaide-halk yakınlaşmasına yol açacağına işaret ediliyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-27 10:28:00
Yemen’de El-Kaide’nin eğitim merkezlerine yapılan bombalı saldırılarda El-Kaide üyelerinden çok sivil halkın hayatını kaybetmesi halk arasında büyük tepkiye yol açtı. Ölenleri anma töreni esnasında El-Kaide üyeleri intikam vaatlerinde bulundu. Analistler bu saldırıların halkta Amerika’ya karşı El-Kaide sempatisini artıracağına dikkat çekiyor. Diğer taraftan Yemen kuvvetlerinin düzenlediği hava saldırısında Husilerin lideri Abdülmelik El-Husi’nin öldüğü belirtildi. CIA ise cesetler arasında Aulaqi’yi arıyor.
Yerel kaynakların Yemenli ayaklanmanın lideri Abdülmelik El-Husi’nin birkaç gün önce kendisini hedef alan saldırılarda öldüğünü yeniden doğruladığı bir sırada (medyada gözükmemesi de bu haberin doğruluğunu güçlendiriyor) aynı kaynaklar, ayaklanmacılara ait bir grup mevki ve yuvaların ordu birlikleri tarafından yıkıldığını da vurguladı. Bununla beraber ülke ufuklarında El-Kaide Örgütü’ne karşı toplu sempati görülmeye başlandı. Merkezlerinin hedef alınması ve sivillerin de bu bombardıman esnasında hayatlarını kaybetmesi bunda en büyük etken oldu. Ayrıca Yemen’deki durumlar ve etkileri Yemen hükümetinde endişeye yol açıyor.
Sana’a ve farklı kaynaklar
Yerel kaynaklar Abdülmelik El-Husi’nin Vadi El-Hibal bölgesinde bir evde kendisine yönelik saldırıda ağır yara alması sonucu öldüğünü yeniden doğruladı. September.net sitesinin kaynaklarından verdiği bilgiye göre ise Sa’ade ve Süfyan’dan “Husi çeteleri tarafından kandırılmış” diye vasfettiği onlarca kişi teslim oldu.
El-Mutemer.net sitesi de yerel kaynaklara dayanarak verdiği haberde şöyle dedi : “Abdülmelik El-Husi’nin medya sahnesinden uzak kalışı, 19 Aralık Perşembe akşamı ordunun hava kuvvetleri tarafından düzenlenen saldırıda, Sakeyn müdiyetinde, Vadi El-Hibal’deki Suk El-Ahad bölgesinde Kasım Mehdi El-Heffad’ın evinde ağır yaralanarak öldüğü haberinin doğruluğunu güçlendiriyor. Bu saldırı sonucu Abdülmelik El-Husi ile beraber bombardıman esnasında yanında bulunan 7 kişi de yaralandı.”
Kaynaklar ordu birliklerinin, Saa’de’nin merkezinde; Al Salah, El-İnd, Ed-Derb, Al Huccac, Galfakan, El-Meharik ve Sakeyn’de ayaklanmacılara ait bir grup mevki ve yuvayı yıktığını, büyük boyutta teçhizat hasarına yol açıp çok sayıda ayaklanmacıyı öldürdüğünü belirtti. Militanlara silah ve malzeme taşımakta olup Beyt Ked’a ve El-Hamzat mıntıkası yönünde giden bir grup araba da imha edildi.
Diğer taraftan askeri birlikler Husilerin Karn El-Demem ve Sayfan’daki sızma girişimlerini de boşa çıkardı. Edinilen bilgilere göre El-Melahiz’in merkezinde silahlı kuvvetler ve emniyet güçleriyle çatışmaya giren bir grup Husi’den bazıları öldü, bazıları ise yaralandı. Cebel Ed-Duhan ve Cebel Holan Amir yakınlarında da Husi unsurlarının toplanma merkezleri yıkıldı.
Meydanlarda yaşanan bu gelişmeler, kaynakların ifadesine göre El-Cevf Bölgesi’ndeki Şolan kabilelerinin Husileri aralarında geçen şiddetli çatışmaların ardından kovdukları zamana denk geldi. Dün gerçekleşen bu çatışmalarda Husilerin saflarından bir grup öldü bir kısmı da yaralandı.
Aynı kaynaklar El-Husi’nin birkaç gündür açıkça görünmediğini ya da herhangi bir etkinlikte bulunmadığını veya da herhangi bir lider ya da unsuruyla görüşmediğini kaydederek bu ani kayboluşunun ihtiyati ya da koruma amaçlı alınan güvenlik önlemleriyle ilgisinin olmadığının açık olduğunu vurguladı. (bundan önce Husilerin, yerlerinin kolayca tespit edilmesini engellemek için aralarında telefon görüşmelerini yasakladığı bilgileri yayılmıştı). Husilerin de daha sonra verdiği bilgileri yalanlamadığı bu kaynaklar El-Husi Abdülmelik’in, bugünlerde Saa’de de süren çatışmalarda ağır yaralanarak öldüğünü açıkladı. Abdülmelik’in ölümünün ardından liderlik ve emir çıkarma yetkisi, akrabası Yusuf El-Medani’ye geçti. Yusuf El-Medani, destekçileri arasında Saa’de’de geniş çapta dolaşıyor.
Saa’de’deki yerel makamlar, Husiler tarafından kandırılan unsurları savaşı bırakmaya ve yerel makamlara ya da askeri, emniyet liderliklerine temsil olmaya veya da Husilerden ayrılıp güven içinde evlerine dönmeye çağırdı. Bu durumda; özellikle de kanun, anayasa ve düzen dışı bu unsurların düşmanca hedeflerini ve çeşitli projelerini gerçekleştirebilmelerinde ümit olmadığı, vatanın, vatandaşların güvenliğini ve kamu düzenini hedef aldığı açıkça ortaya çıktıktan sonra teslim olmaları durumunda kendilerine bir zarar gelmeyeceği ya da özel bir sorguya çekilmeyecekleri vaadinde bulundu.
Amerika’ya karşı El-Kaide’ye sempati
Yemenli iki siyasi analist, Abyan ve Shabwa illerinde El-Kaide Örgütü unsurlarına karşı geçen iki hafta boyunca düzenlenen operasyonları, ABD’nin hususi, Yemen hükümetinin kuzeyde Husiler’e, güneyde de ayrılık isteyen gruplara karşı bir savaşa girdiği bir vakte denk getirmiş olmasına ihtimal verdi. Analistlere göre bu zamanlama El-Kaide’yi vurmak isteyen Amerika’dan başkası tarafından gerçekleştirilmemiştir. Zira Amerika El-Kaide’yi bölgede kendisi ve Nato güçleri için bir tehlike olarak görmektedir. Ancak aynı analistler, Amerika’nın bombardımanının ardından sivillerin ölmesinin ABD’ye karşı halkta El-Kaide sempatisi oluşturabileceğine dikkat çekti.
Yemen’de güvenlik işleri ve İslami cemaatler alanında uzman gazeteci Abdülilah Şai’ şöyle dedi : “El-Kaide’yi hedef alan askeri operasyonlar aleni oldu. Çünkü kongrenin onayından sonra ABD başkanı Barack Obama’nın emriyle gerçekleşti. Özel güçler gönderildi. Amerikalı yetkililer, United Press ve ABC News’e, bombardıman operasyonlarını savaş uçaklarıyla pilotsuz uçakların gerçekleştirdiğini açıkladı.”
Sonra şöyle ekledi : “Operasyonların zamanlamasını seçen Yemen’de değil Amerika’dadır. Zira bu zamanlamada Yemen’in içinde bulunduğu koşullar hiç göz önüne alınmamıştır. Bu açıkça görüldü. Ayrıca operasyonların harici bir doğası vardı. Çünkü merkezi sulta, en uzak kuzey noktalarda silahlı Şii hareketi (Husiler) ile bir savaşa giriyor. Kuzey, gerçek bir ayrılık hali yaşar oldu. Aynı zamanda güneyde de ayrılık için taleplerle pratik adımlar atılıyor ve Amerika, Nato, Avrupa El-Kaide’den ötürü endişe duyuyor ?!! El-Kaide’ye karşı savaşın en önemli sebebi Nato’ya ve bölgedeki çıkarlarına karşı birinci derecede tehdit oluşturmasıdır.”
Şai’ şöyle devam etti : “El-Kaide’nin hücrelerini ortadan kaldırmayı hedefleyen bu operasyonlar aynı zamanda El-Kaide üyelerinden çok sivillerin ölmesine sebep oluyor. Bu da halkla El-Kaide’nin Amerika’ya karşı birleşmesi ve operasyonlarda ölen kurbanların intikamını alma isteğini doğuruyor.”
Öte yandan Sana’a üniversitesinde siyasi bilimler dalında Üstaz Dr. Abdullah El-Fakih şunları söyledi : “Saa’de savaşının altıncı turu başladığından beri geçtiğimiz 6 ay boyunca ülkenin iç güvenliğinde büyük bir azalma görüldüğü kabul edilmelidir. Aynı şekilde birçok araştırmacı El-Kaide’nin Yemen’de büyüme gösterdiği ve Yemen’in tutuşmuş cepheleri mevcut iken yeni bir cephe açacak durumda olmadığı ancak böyle olsa bile El-Kaide’nin bu gelişimini ve oynadığı rolü görmezden gelemeyeceği üzerinde görüş birliği içerisinde. Nitekim El-Kaide bir subayı yakalayıp birkaç ay hapiste tuttuktan sonra mahkemeye çıkarıp idam etti.
Orada bir başka meydan okuma daha bulunuyor. El-Kaide unsurları sokaklara çıkarak uydu kanalları aracılığıyla hükümeti tehdit ediyor. Bu da Uluslar arası Toplumu Yemen ve hükümeti karşısında kışkırtıyor. Ayrıca El-Kaide, Güney Yemen’in kuzeyden ayrılığını desteklediğini de ilan etti. Bu da hükümeti daha çok endişe hisseder kıldı. Hükümet buna tolerans gösterse de Uluslar arası Toplum kabul etmeyecektir.”
Fakih gerçekleştirilen operasyonlar hakkında ise şu şekilde yorum yaptı : “Geçtiğimiz Perşembe günü gerçekleştirilen operasyonlar, göründüğü kadarıyla ciddi bir hataydı. Onlarca kadın ve çocuğun ölmesi birçok soruyu akıllara getiriyor. Hükümet, bu kadın ve çocukları El-Kaide üyelerinin canlı kalkan olarak kullanmak üzere eğitim kamplarına getirdiği yönünde hiç de ikna edici olmayan bir bahane ortaya atıyor. Bunun doğru olduğunu kabul edecek olursak demek ki bu operasyonu hükümet düzenledi ve onlarca kadın ve çocuğun öleceğini de biliyordu. Yemen hükümetinin, fitnenin önünü kesmek için neler olduğunu Yemen halkına açıkça anlatması gerekir.”
Öte yandan Yemen hükümetinin kadın ve çocukları siyasi amaçla hedef aldığı yönünde kötü niyetli olmamalıyız. Ölenler hareketçilerden değildi. Herhangi bir siyasi tarafa mensup da değildi. Saldırı El-Fadli ve cemaati üzerine düzenlenmiş olsaydı insanların söyledikleri doğru olabilirdi. Herhalukarda parlamento meclisinin halkın temsilcisi bir kurum olarak hakikate ulaşılması, bu saldırılardan sorumlu kişilerin hesaba çekilmesi için çalışması gerekir. Bunu yapmalıdır ki saldırının ulusal birliğe tesiri olmasın.”
El-Fakih Amerikan basın organlarında ABD’nin operasyonlarda üstlendiği rolden bahsi üzerine ise şöyle dedi : “Abyan’da gerçekleştirilen ilk operasyon, Amerikan hükümet kaynaklarının ifadesine göre Amerika tarafından Cruise füzelerinin fırlatılması yoluyla gerçekleşti. Bu füzeler muhtemelen Arap Körfezi’ndeki gemilerden birinden fırlatıldı. Kurbanların birçoğu füzelerin hedefini şaşırmış olabileceğini düşünüyor. Operasyonun ayrıntıları, Afganistan’da gerçekleştirilen operasyonunkine çok benziyor.
El-Cevf : Kabileler ve Husiler arasında meydana gelen çatışmalarda 14 kişi öldü
Husilerle Şolan kalibeleri arasında El-Cevf bölgesinin Matma mıntıkasında Cuma günü öğleden sonra çıkan çatışmalarda en az 14 kişi öldü. Uçaklar Matma ve Zahir müdürlüklerini bombaladı. Marib Press iki taraf arasındaki çatışmalarda ölenlerin dördünün Şolan kabilesinden onunun ise Husilerden olduğunu, savaşta çeşitli silahlar ve ağır makineli tüfek kullanıldığını bildirdi.
Yerel kaynaklar Marib Press’e uçakların Matma ve Zahir müdürlüklerini bombaladığını ancak bombanın hedefini şaşırarak Hasun Al Şenean mıntıkasını vurduğunu, sonucunda da 8 kadın ve çocuğun hayatını kaybettiğini haber verdi. (Al Şenean hükümet destekçisi Şolan kabilelerine mensuptur). El-Cevf bölgesinin batı kesimlerinde halkın, uçak bombardımanı ihtimali ile evlerini terk ettikleri gözlemlendi.
CIA cesetler arasında Aulaqi’yi arıyor
Bu bağlamda birçok Arap ve yabancı gazete, web siteleri, Shabwa bölgesinde El-Kaide unsurlarına karşı düzenlenen bu uçak saldırısına, Yemen’deki durumlara ve bu durumların çeşitli senaryo ve korkunç kabus tehdidi içeren sonuçlarına önem verdi. Bu Arap ülkesinde fakirliğin yayılması yönünde uluslar arası uyarılar geldi. Gazeteler Beyaz Saray’ın operasyonu ve Aulaqi’nin öldüğünü doğrulamasına odaklandı. Gazeteler “Beyaz Saray sözcüsü yardımcısı Bill Burton Amerikalı Yemenli Şeyh Anwar Aulaqi’nin bu saldırıda ölmüş olma ihtimali hususunda yorum yapmayı reddetti” dedi.
New York Times gazetesi, Yemen savaş uçaklarının bir kısmını Amerika’dan elde ettiği istihbarat bilgileri doğrultusunda Yemen’in “El-Kaide işbirlikçilerinin toplandığı mekan” dediği yeri bombaladığını söyledi. Yetkililer Teksas Ford Hood üssüne yapılan saldırıyla ilgili olduğu sanılan bir kişinin bu saldırıda ölen 30 kişi arasında olabileceğini belirtti.
Gazete, Washington’daki Yemen büyükelçiliğinden yayımlanan bir bildiriyi yayımladı. Bu bildiriye göre saldırı, aralarında Yemen’in en güneyindeki iki büyük El-Kaide lideri de olmak üzere Yemen’deki ve diğer ülkelerdeki El-Kaide üyelerinden onlarcasını toplamayı hedefliyordu. Aulaqi de muhtemelen bu bölgedeydi. Gazetenin ifadesine göre ölenlerin kimliklerinin belirlenmesi günler sürebilir. Amerika’daki istihbarat uzmanları şu anda Aulaqi’nin ya da diğer üyelerden birinin öldüğünden emin olamaz.
Birleşik Arap Emirlikleri’nden yayımlanan El-Beyan gazetesi şu ifadelere yer verdi : “Yemen başkanı Ali Abdullah Salih’in diyalog için üç ay kadar önce yaptığı çağrı, hoş karşılanmışsa da taleplerin ve ön şartların çakışması nedeniyle uygulamaya konulamadı.” Gazete ayrıca bu gibi bir adımın atılamamasının Yemen’in Kuzey’de Husilerin ayaklanmasından güneyde ayrılık çağrılarına ve El-Kaide ile meydan çatışmalarına iç içe geçmiş kriz acısını daha da artıracağını, tüm bunların da ekonomiye olumsuz etki etmesinin normal olduğunu ifade etti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara