Dünya Basınında Bugün (25.12.2009)
Dünyada meydana gelen olaylarla ilgili gazete ve dergilerde yer alan haber yorum ve analizler...
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-25 12:06:00
Gazete haberi şöyle: Senato,Başkan Obama'nın dediği gibi on milyonlarca Amerikalıyı sağlık sigortasına kavuştaracak, ulusun sağlık sistemini yeniden yapılandıracak yasayı oyladı.
Yasayla ilgili tartışmaların 25'inci gününde Demokratlar onyıllardır peşinde oldukları hedeflerine 39'a karşı 60 oyla bir adım daha yaklaştı.
Eğer parlamentonun iki kanadı beklendiği gibi bir anlaşmaya varırsa görüşmeler sırasında birçok milletvekilinin dediği gibi federal hükümetin sorumlulukları ve rolü artacak, neredeyse her Amerikalının hayatı etkilenecek.
Yasayla Amerikan halkının çoğunluğunun sağlık sigortası yaptırması gerekecek, ancak düşük ve orta gelirli vatandaşların özel sigortaları devlet tarafından sübvanse edilecek.
Bu da gelecek on yılda ülke bütçesine 871 milyar dolar ek yük getirecek.
Amerikan Başkanı Obama, yasanın kabul edilmesinden sonra yaptığı açıklamada, bunun sosyal güvenlik ağının en önemli parçasını oluşturduğunu söyleyerek, sigorta şirketlerinin güvenilirliğini de kontrol edecek bir mekanizma olduğunu vurguladı.
Tahminlere göre, yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte halihazırda sağlık sigortası bulunmayan 31 milyon kişi, 2019 yılına kadar güvenceye kavuşacak.
Kalan sigortasızların üçte birini ise, bu ülkede yasadışı olarak bulunan göçmenler oluşturacak.
Amerika Birleşik Devletleri'nde, 1935 ve 1965 yılllarında gündeme gelen sosyal güvenlik kavramının hayata geçirilmesinde bir kilometre taşı olacak.
Ancak bu oylamanın diğerlerinden farkı Cumhuriyetçilerden geçen seferlerde olduğu gibi destek alamaması. Temcilciler Meclisi'nde yalnızca bir Cumhuriyetçi yasa lehine oy kullanmıştı. Senatoda ise yasa hiçbir Cumhuriyetçiden olumlu oy alamadı.
Kongredeki bu uzlaşmazlık 2010 ve 2012'de yapılacak seçimlerin ne denli çetin geçeceğinin de bir göstergesi. Demokratların, yasa konusunda zaten şüpheleri olan kamuoyunu, getireceği faydalar konusunda ikna etmesi, Cumhuriyetçilerin bütçe açığını artıracağı argümanlarına karşı zorlaşacak gibi görünüyor.
Yasayla sigorta şirketleri, kişilerin sağlık durumlarını bahane ederek sigorta yapmayı reddedemeyecek. Kişilerin sağlıklarına ya da cinsiyetlerine göre sigorta kesintilerini artıramayacak. Sonradan hastalanan ya da engelli duruma gelenlerin sigortalarını iptal edemeyecek.
New York Times'da yasayla ilgili bir de yorum yazısı yer alıyor
Timothy Egan imzalı makalede, Bill Clinton'ın başkanlığının ilk günlerinde çıkardığı yasaya gönderme yapılıyor.
1993 yılında çıkarılan bu yasa, en zengin kesimden alınan vergilerin artırılması fakirlerden ve küçük iş sahiplerinden alınan vergilerin artırılmasını içeriyordu.
Makaleye göre o zaman bu yasa için 'Halk köpeklerle demokrat avına çıkacak' diye yorumlayanlar olmuştu.
O zaman da hiçbir Cumhuriyetçi'nin yasa lenhine oy vermediği hatırlatılan makalede, bu sağlık yasasına da Amerikan halkının içeriğini bilmeden karşı çıktığını iddia ediyor yazısında...
Gazetedeki bir başka yorum da İran'la ilgili
Alan Kuperman'ın kaleme aldığı makale 'İran'ı durdurmanın tek bir yolu var' başlığını taşıyor.
Makale İran ile süregiden gerginlik hakkında şu tezleri öne sürüyor:
"Başkan Obama İran nükleer programı konusundaki anlaşmayı reddettiği için üzülmesin. Tam tersine başından beri yanlış anlaşılan anlaşma reddedildiği için derin bir nefes alsın.
Başlangıçta Birleşmiş Milletler aracılığıyla önerilen anlaşmayla İran yaklaşık 1200 kilogram zenginleştirilmiş uranyumu Rusya'ya teslim edecekti. Bu İran'ın bilinen stoklarının üçte birini oluşturuyor. Karşılığında da gelecek Tahran'daki araştırma reaktörünü çalıştırmaya yetecek kadar uranyum yakıtı alacaktı.
Birleşmiş Milletler'in daha önce bu talebi içeren birçok moratoryumu bulunmasına rağmen yeni öneri İran'ın uranyum zenginleştirme programını sona erdirmesini içermiyordu.
Böylece İran uluslararası kuralları ihlal ettiği halde uranyum yakıtıyla ödüllendirilmiş olacaktı. Bu zaman zarfında da zenginleştirilmiş uranyum stoklarını yeniden artıracak ve anlaşmanın bütün getirileri boşa gitmiş olacaktı."
Makalenin iddiasına göre, yaptırımlar ya da teşvikler İran'ı durdurmaya yetmeyecek.
Teksas Üniversitesi'de Nükleer Silahsızlanmayı Önleme programının direktörü olan Kupenrman'ın yorumuna göre, İran'ı durduracak tek şey ise askeri müdahale...
Belçika basını, Brüksel Temyiz Mahkemesi'nin, Belçika'da yargılanan terör örgütü DHKP-C'li 3 teröriste tecilli hapis cezası vermesi, 3 teröristi ise suçsuz bularak beraat ettirmesine geniş yer veriyor.
Belçika basını, 10 yıldır devam eden ''adli komedi ve kargaşanın'' devam edeceği görüşünü yansıtıyor.
''Le Soir'' Gazetesi, Temyiz Mahkemesinin Belçika'da yakalanan sanıkların Türk Devleti'ne karşı silahlı mücadelede olduklarını belirterek, Türk devletini haklı bulduğunu yazıyor.
Belçika'daki terörizmle mücadele yasalarının sanıkların yakalandığı tarihte geçerli olmaması nedeniyle uygulanamadığını kaydeden gazete, DHKP-C'nin Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği tarafından da ''terörist örgüt'' olarak tanındığını, en az 300 cinayetten sorumlu olduğunun ifade edildiğini, bu örgüt üyelerinin Fransa ve Almanya gibi ülkelerde terörist olarak yargılandıklarını belirtiyor.
Brüksel Temyiz Mahkemesi, terör örgütü DHKP-C ve üyeleriyle ilgili davayı sonuçlandırırken, 3 teröriste tecilli hapis cezası verdi, 3 teröristi de suçsuz bularak beraat ettirdi.
Karara göre, Belçika'da işledikleri suçlar çerçevesinde yargılanan terör örgütü üyelerinden firardaki Fehriye Erdal 2 yıl, Musa Asoğlu 3 yıl, Kaya Saz 2 yıl tecilli hapis cezasına çarptırıldı.
Sanıkların, terör örgütü üyesi olmak ithamından aklayan mahkeme, ''suç örgütü'' yerine de daha hafif anlamlı ''çete'' tanımlamasını tercih etti, savcılığın ağır ithamlarının kanıtlarını yetersiz buldu.
Mahkemenin kararında, müdahil taraf Türkiye'ye talep ettiği ''sembolik avro'' tazminatı ödenmesi de uygun görüldü.
''Le Soir'', sanıkların 1999'da silahlar, örgütsel belgeler, patlayıcı maddeler ve sahte belgelerle yakalandıklarını da hatırlattı.
Gazete, firardaki terörist Fehriye Erdal'ın 1996'da Sabancı suikastinde, 3 kişinin katledilmesinde oynadığı rolü de hatırlatarak, bu kişinin Belçika'da halk jürisinden oluşan Ağır Ceza Mahkemesinde, ''Türkiye'de işlediği suçlardan'' gıyabında yargılanmasının gelecek yıl gerçekleşeceğini de belirtti.
Muhafazakar ''La Libre Belgique'' gazetesi de bir televizyon dizisi gibi, sürekli tutarsızlık ve karar değişiklikleri ile yıllardır devam eden bu adli kargaşanın ciddi bir görüntü yansıtmadığı mesajını verdi.
Flaman basını, bu ''yorucu ve karmaşık adli sürecin'' son bulmadığını anlatırken, terörist Erdal'ın muhtemelen Almanya veya Hollanda'da saklandığını yazdı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara