Başbakan:"Milli birlikten dönüş yok"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu kirli tezgahtarlara asla bu meydanı bırakmayacağız. Bu süreci asla ve asla yavaşlatmayacak, durdurmayacağız. Milli birlikten, kardeşlikten geriye dönüş asla ve asla olmayacak'' dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-17 17:23:00
Erdoğan, kendilerinin bu raporlarda şu anda bile kabul edemeyecekleri çok ileri öneriler bulunduğunu belirtti.
Raporlarda, ana dilde eğitimin bile tavsiye edildiğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''CHP'ye diyorum ki 'bu raporlarda böyle söylemişsiniz. Şimdi başka söylüyorsunuz.' Tabii bize kızıyor, köpürüyor, kalkıyorlar, oturuyorlar. 'CHP'nin böyle bir raporu yok' diyorlar. Şimdi ben yine söylüyorum. Dün 'acaba yanlış mı yaptık' diye merak ettim, arkadaşlara dedim ki, 'şu CHP'nin web sitesini bir açın'. Hakikaten web sitesini açtık ve baktık ki o raporlar orada duruyor. Kendi partisinin web adresini bilmiyorsa ben şimdi Konya'dan hatırlatıyorum. 'chp.org.tr.' Açsın baksın. Dün baktık ve gördük. Sayın Baykal senin resmi web sitende o raporlar öyle duruyor. Sen neyi inkar ediyorsun? Gerçeklerle neden yüzleşmiyorsun? Kendi kendini neden inkar ediyorsun?''
MUHALEFET GÖZÜNÜ KAPATMIŞ
Hazreti Mevlana'nın, ''İki parmağının ucunu gözlerine koy bir şey göremezsin dünyadan sen. Sen göremiyorsun diye bu alem yok değil ki'' sözlerini hatırlatan Erdoğan, ''Olay bu. İşte muhalefet gözünü kapatmış, başını kuma gömmüş ülkeyi de göremiyor, milleti de göremiyor, bu ülkenin, bu milletin meselelerini de ne yazık ki göremiyor'' dedi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Terörden nemalananlar var, gençlerin ölümünü kendileri için çıkara çevirenler var, ülkeyi huzursuzluğa, istikrarsızlığa mahkum edip buradan kendilerine çıkar devşirmek isteyenler var. Yıllarca böyle yapmışlar. Siyaseten, manen, maddeten böylece ayakta kalmışlar. Adeta benim genç yavrularımın, gencecik delikanlıların kanıyla beslenerek bugünlere gelmişler. Şimdi bu çevreler bizim milli birlik ve kardeşlik projemizden rahatsız oluyorlar. Kurdukları kirli çıkar çarkına çomak sokulmasından rahatsız oluyorlar. Ortada çok kirli bir tezgah var. Ama tezgahta piyasaya sürülenler bayat. Kardeşliğimizi, huzurumuzu, birlik ve bütünlüğümüzü bozmaya, sadece akamete uğratmaya dönük kirli bir oyun oynanıyor. Çocuklar istismar ediliyor, gençler kullanılıyor. Hem doğudaki, hem batıdaki insanımız tahrik ediliyor, 'gençlerin kanı aksın, şehitler gelsin, gençler dağa çıksın, ülkenin kaynakları erisin, huzursuzluk devam etsin' diye. Benim milletim bu oyuna, bu tezgaha gelmeyecek. Bu kirli senaryolara alet olmayacak. Bu düzmece provokasyonlara prim vermeyecek, ben buna inanıyorum.''
MEDYA KİRLİ TEZGAHA SU TAŞIMASIN
"Bu kirli tezgahın içinde bilerek ya da bilmeyerek bazı medya kuruluşları da var'' diyen Erdoğan, ''Ülkede bir kaos, sanki bir çatışma, böyle bir ortam varmış gibi her gün bazı lokal olayları evire çevire tekrar tekrar yaymak suretiyle bakıyorsunuz, Türkiye'nin her yerini adeta bir kan gölü almış götürüyor gibi gösteriyorlar'' diye konuştu.
Alandakilere, ''Konya'da da böyle şeyler var mı?'' diye soran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Konya burada. Bakıyorsunuz büyük şehirlerimizin herhangi bir yerinde bir lokal olay oluyor. Sanki İstanbul kan gölüne dönmüş, bakıyorsun Adana, İzmir kan gölüne dönmüş. Olayları böyle gösteriyorlar. Rica ediyorum, medyaya bunları söylüyorum. Yanlış yapıyorsunuz, bakın ülkemize, milletimize yanlış yapıyorsunuz. Lütfen bunları döne döne yaymanın, anlatmanın, göstermenin anlamı yok. Yetmiyor arşiv çeviriyorlar, arşivden bazı bilgileri alarak bunları sürekli yayınlıyorlar. Yazıktır. Kime hizmet ediyorsunuz? Teröre hizmet ediyorsunuz, bu kadar açık konuşuyorum. Çünkü terör propagandadan hoşlanır, terör kendi propagandasının yapılmasını ister. Siz ücretsiz propaganda yapıyorsunuz. Yine bu akşam yapacakları bütün toplantılarda 'Başbakan bunlardan hoşlanmıyor' diyecekler. Bunu da biliyorum. Ama bu gerçeği de söylüyorum, söylemek zorundayım. Çünkü bunun özgürlüklerle basın özgürlüğüyle alakası yok. Basın özgürlüğü demek, ülkesinin geleceğini karartmaya yardımcı olmak demek değildir. Altını çiziyorum, bilerek ya da bilmeyerek medya bu kirli tezgahın değirmenine lütfen su taşımasın.
'Açılım kapandı, açılım durdu' diyenler bu hükümetin, bu milletin kararlılığını göremiyorlar, görmek istemiyorlar. İşte Meclis'te söyledim. 'İlla demokrasi, illa demokratik açılım, illa milli birlik, illa kardeşlik' dedim. Bu yolda böyle yürüyeceğiz. Çünkü biz bu meydanı milletimle paylaşıyoruz. Biz bu meydanı, bu milleti, bu vatanı sevenlerle paylaşıyoruz. Bu kirli tezgahtarlara asla bu meydanı bırakmayacağız. Bu süreci asla ve asla yavaşlatmayacak, durdurmayacağız. Milli birlikten, kardeşlikten geriye dönüş asla ve asla olmayacak. Durursak ülke kaybeder, yavaşlarsak millet kaybeder, vazgeçersek memleket kaybeder, Konya kaybeder, Konya ile birlikte 80 vilayetimiz kaybeder.''
''Bize millet yeter. Konya arkamızda durdukça, Konya ile birlikte 72 milyon arkamızda durdukça biz bu oyunu bozarız, bu kirli tezgahı yerle bir ederiz'' diyen Erdoğan, vatandaşların tahriklere gelmemesini, provokasyonlara asla boyun eğmemesini istedi.
7 YIL BOYUNCA GAYRET GÖSTERDİK
Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan ifadeler şöyle:
• Konya'da soruyorum; 30 yıldır bu ülkede devam eden terörden kim kazandı? Türk mü kazandı, Kürt mü Alevi mi Sünni mi kim kazandı? Doğu mu Batı mı kazandı kim kazandı?
• Kimin kazandığını ben sizlere söyleyeyim silah satan, mayın satan kazandı, uyuşturucu pazarlayan kazandı. Gençlerin kanıyla beslenenler kazandı, şehitleri, dağa çıkanları istismar edenler kazandı.
• Siz orada hem modern silahları kullanıp, en gelişmiş teknolojiyi seferber edip ama demokratik standartlarınızı yükseltemiyorsanız, insanınıza en geniş manada hak ve özgürlükleri temin edemiyorsanız terörü bitiremezsiniz.
• Siz orada binlerce değil milyonlarca Mehmetçiği vazifelendirip ama yoksulluğu tüketemiyorsanız terörü de tüketemezsiniz.
• Oradaki insanımızı kazanmak için 7 yıl boyunca gayret gösterdik. 7 yıl boyunca hazırlıklarımızı yaptık, süreci olgunlaştırdık, zemini hazırladık ve çözüm için artık somut adımlar atmaya başladık.
• Milli birlikten ve kardeşlikten başka hiçbir kastımız yok ama bu ülkeyi maalesef bu kardeşliğe, bu birlik ve beraberlik iklimine kavuşturmak istemeyen siyasiler de var, odaklar da var. İçeride de var, dışarıda da var.
• Şimdi şuraya Konyalı kardeşimin dikkatini özellikle çekiyorum; biz bu yola çıkarken birlik, beraberlik, bütünlük ruhuyla çıktık. 'Böyle bir milli meseleye, kardeşlik gibi böyle ulvi bir meseleye herkes omuz vermeli, katkı vermeli, destek olmalı' dedik ama ne oldu? Ne olduğunu görüyorsunuz, CHP bu işe yanaşmadı, MHP bu işe yanaşmadı.
• Böyle çok önemli bir ülke meselesinde kenara çekilmekle kalmadılar yapanı taşlamak, süreci baltalamak, zihinleri bulandırmak, topluma, ülkeye karamsarlık yaymak için de ellerinden geleni yaptılar, yapmaya devam ediyorlar.
• Söylemediklerimizle, taahhüt etmediklerimizle bizi yargılamaya, bizi halkımıza o şekilde anlatmaya kalktılar ama benim halkım bu yalanları, iftiraları yutmaz.
• Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nin bir siyasi partinin projesi değil, devlet projesi, aynı zamanda muhatabı millet olan bir süreçtir.
• Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na, halkın oyuyla iktidara gelmiş hükümetine hakaretler ediyorlar. Gergin, öfke ve nefret dolu bir dille ülkeyi gerginliğe sürüklemek için ellerinden geleni yapıyorlar.
(AA)
SON VİDEO HABER
Haber Ara