Türkiye krizden güçlü bir şekilde çıkacak
2010 yılı bütçesi genel kurulunda konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş,"Türkiye'nin krizden güçlü bir şekilde çıkacağına inancımız tamdır." dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-14 16:43:00
Elitaş, TBMM Genel Kurulunda, 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Kanunu Tasarısı üzerinde grubu adına yaptığı konuşmada, bütün dünyayı etkileyen küresel krize değindi.
Türkiye'nin küresel krizden büyük ölçüde etkilendiğini belirten Elitaş, 2007'de yüzde 5,2 olan küresel büyümenin 2009'da yerini büyük daralmaya bıraktığını kaydetti.
Mustafa Elitaş, bu yıl dünyada, son 60 yılın en büyük daralmasının beklendiğini ifade etti.
Elitaş, küresel krizin en çok işsizliği etkilediğini belirtti.
Önce gelişmiş ülkelerde başlayan küresel krizin, daha sonra gelişmekte olan ülkeleri etkilediğine işaret ederek, bazı ülkelerdeki işsizlik oranları hakkında bilgi verdi.
AK Parti'li Elitaş'ın verdiği bilgiye göre, İspanya'da 2007'de yüzde 8,3 olan işsizlik oranı, 2008'de yüzde 11,3'e, 2009'da ise yüzde 18,9'a yükseldi.
Macaristan'da ve Fransa'da 2008'de yüzde 7,8 olan işsizlik oranı, 2009'da yüzde 9,9'a; ABD'de ise yüzde 4,6'dan yüzde 9,8'e çıktı.
İşsizlik, Yunanistan'da yüzde 19,5, Almanya'da yüzde 16,3, Türkiye'de ise yüzde 21,8 oranında arttı.
Mustafa Elitaş, muhalefetin, kamunun borç stokunun sürekli arttığı şeklinde eleştirilerde bulunduğunu söyledi.
2002'de Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın (GSYİH) değerinin 231 milyar dolar, 2002'de toplam borç stokunun toplamının 229 milyar dolar olduğunu belirten Elitaş, ''GSYİH'yı kişi başına milli gelire böldüğümüz zaman 3 bin 519 dolarlık kişi başına milli geliri buluyoruz. 2002'deki toplam kamu borç stokunu o zamanki nüfusa böldüğümüz zaman 3 bin 475 dolarlık kişi başına bir borçla karşı karşıya kalıyoruz'' dedi.
2008'de ise kişi başına milli gelirin 10 bin 285 dolara ulaştığını belirten Elitaş, 2008'de 6 bin 800 dolarlık kişi başına düşen bir borcun bulunduğunu kaydetti.
Mustafa Elitaş, ''Net gelişme 3 bin 400 dolarlık artı değerin üretildiğini ortaya çıkarmaktadır. Bir aile bütçesi yapıldığında, sizin yıllık geliriniz 3 bin 519 dolar, ama bu geliri elde etmek için dış kaynaklardan elde ettiğiniz kaynak 3 bin 475 dolar. Artı değer 44 dolarlık kısmı, ailenizin geçimine harcıyorsunuz. 2008'e geldiğinizde sizin gelirinizde 10 bin 285 dolarlık bir artış ortaya çıkıyor'' dedi.
''ENFLASYONDA TARİHİ DÜŞÜŞLER YAŞANDI''
Elitaş, Türkiye'de ilk defa yüksek büyüme ile eş zamanlı olarak enflasyonda da tarihi düşüşler yaşandığını belirtti.
1993-2002 yılları arasında yüzde 70'lerde seyreden enflasyonun AK Parti iktidarlarında tek haneli rakamlara indiğini dile getiren Elitaş, kendi iç dinamiklerinden kaynaklanmamasına rağmen Türkiye'nin ekonomisinin de bu krizden etkilendiğini bildirdi.
Küresel krizde başta ABD olmak üzere bir çok ülkede finans kuruluşlarının tarihe karıştığını ifade eden Elitaş, ''Ancak Türkiye'de krizin temel karakteristiğine direnç gösteren güçlü bir duruş ortaya çıkmıştır'' dedi.
Mustafa Elitaş, bugün yaşanan krizin tamamen dışsal olduğunu ve iç dinamiklerden kaynaklanmadığını vurguladı.
Krizde tek bir bankanın bile batmadığını dile getiren Elitaş, ülkede krizden çıkış emarelerinin güçlendiğini söyledi.
Mustafa Elitaş, TÜİK ve Merkez Bankası tüketici güven endeksiyle, Merkez Bankasının reel kesim güven endeksinde önemli bir toparlanma yaşandığını bildirdi.
ÖNCÜ GÖSTERGELER
Küresel krizin ne zaman sona ereceğinin anlaşılması için öncü göstergelere bakmak gerektiğini kaydeden Elitaş, tüketici ve üretici güven endeksleri, imalat sanayi kapasite kullanım oranlarıyla işsizlik ödeneği başvurularının, öncü değerler olarak görülebileceğini kaydetti.
AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş, 2008 yılı aralık ayından beri istikrarlı bir yükseliş gösteren tüketici güven endeksinin, 2009 yılı Eylül ayında 81,92 değerine çıktığını söyledi.
İŞKUR tarafından ilan edilen işsizlik ödeneği başvurularının krizin başladığı geçen yılın Eylül ayında 25 bin 375 iken, Ocak ayında 78 bin 555'e çıktığını kaydeden Elitaş, ''Ancak bu tarihten itibaren işsizlik ödeneğine başvuranlar azalarak, Temmuz ayı itibariyle 44 bin 904'e gerilemiştir. Mevcut rakam kriz öncesi döneme göre yüksek olsa da Temmuz ayındaki hafif yükseliş hariç tutulduğunda, son aylarda işsizlik ödeneği için başvuran sayısının azalması dikkat çekicidir'' dedi.
Elitaş, 2008 yılının Temmuz ayında işsizlik ödeneği alan kişi sayısının 292 bin 947 olduğunu söyleyerek, ''İşsizlik ödeneği uygulamasına 2009 yılı başında işlerlik kazandırıldığı düşünülürse, karşılaştırmanın bir önceki yıl verileriyle değil, geçmiş ay verileriyle yapılması daha uygun olacaktır'' diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, 2010 yılı bütçesinin istikrarın, refahın, krize karşı ekonomik direncin artırılmasına yönelik olarak hazırlanmış, sosyal devletin gereklerinin yerine getirilmesini amaçladığını söyledi.
TBMM Genel Kurulunda 2010 yılı bütçesinin tümü üzerinde AK Parti Grubu adına konuşan Elitaş, Eylül ayı itibariyle enflasyonun son 40 yılın en düşük düzeyi olan yüzde 5,3'e gerilediğini belirterek, Türkiye'nin daha önce yaşadığı krizlerden farklı olarak bu dönemde enflasyonun artmadığına işaret etti.
Elitaş, 2003-2008 döneminde dünyada ihracatı en hızlı artan ülkeler arasında Türkiye'nin birçok ülkeyi geride bıraktığını kaydederek, ''Türkiye, son yıllarda uyguladığı yapısal reformlar ve teşviklerle dünya ticaretinden giderek daha fazla pay aldı. Uluslararası rekabet gücü sıralamasında da Türkiye ekonomisi, rekabet gücü artan ülkeler arasındadır. Ayrıca; AK Parti hükümetleri ihraç pazarlarının çeşitlendirilmesine yönelik çalışmalarında önemli mesafe almıştır'' dedi.
Diğer ülkelere göre Türkiye'nin turizm sektöründe yüksek bir performans sergilediğini, turist sayısında dünyada 7. sıraya çıktığını anlatan Elitaş, krize rağmen 2009 yılında turist sayısında azalma beklenmediğini vurguladı.
Küresel krize rağmen Merkez Bankası rezervlerindeki azalmanın çok sınırlı olduğunu, bunun da finans piyasalarında istikrarın sağlanmasında önemli rol oynadığını ifade eden Elitaş, şöyle konuştu:
''Geçmiş dönemlere oranla Türkiye'nin dış şoklara karşı direnci artmıştır. Türkiye, önceki dönemlere göre daha az kırılgandır. İş ortamının iyileştirilmesine yönelik atılan adımlar ve ortaya konulan ekonomik performans sayesinde Türkiye, en çok yatırım çeken ülkeler sıralamasında 20. sıraya yükselmiştir. Bu krizde, Türkiye'nin risk primi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere oranla çok daha az artmıştır. Bu da Türkiye'ye olan güveni yansıtmaktadır. Önceki krizlerin aksine Türkiye'de faizler ciddi bir şekilde düşmüştür. Bu durum Türkiye'nin gelecekteki borç yükü üzerinde olumlu etkide bulunacaktır. Küresel kriz sebebiyle dünyanın birçok ülkesinde bankacılık sektöründe ciddi çöküşler yaşanmasına rağmen Türkiye'de bankacılık sektörü güçlü kalmıştır. Bu dönemde, bankacılık sektörüne kaynak aktarmayan nadir ülkelerden biri Türkiye'dir. Vatandaşlarımızın sırtına yeni bir yük konulmaması da ayrıca bir başarıdır. Kamu borç dinamiklerinde sağladığımız iyileşme, finansal sistemimizin sağlıklı yapısı, para politikasının uygulanmasında daha geniş bir hareket alanı sağlamıştır. Merkez Bankamız bu dönemde yüksek oranlarda faiz indirimine gidebilmiştir.''
Elitaş, Türkiye'de bankacılık sektörünün sermaye yeterlilik oranının, gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkeyle kıyaslandığında son derece iyi durumda olduğunu belirterek, ''Bankacılık sektörünün güçlü sermaye yapısı, sistemi, şoklara karşı dayanıklı kılmıştır, aktif kalitesi yükselmiştir. Bu dönemde sorunlu kredilerdeki artış, minimal düzeyde kalmıştır. Güçlü bankacılık istemimiz, küçük ve orta ölçekli işletmeleri destekleyebilecek durumdadır. Ayrıca sektörün karlılık oranı, yüksek seyretmeye devam etmiştir'' dedi.
Krizde vatandaşların servetlerindeki erimenin başka ülkelere oranla daha düşük olduğunu ifade eden Elitaş, ''Önümüzdeki süreçte faiz oranlarındaki muazzam düşüş ve güvenin tesisiyle birlikte hane halkı tüketiminin artmasını bekliyoruz. Özel tüketim, ekonomiyi destekleyecek bir unsur olacak. Türkiye'nin, krizden güçlü bir şekilde çıkacağına inancımız tamdır'' diye konuştu.
''GERÇEKÇİ RAKAMLAR...''
Elitaş, 2010 yılı bütçesindeki hedeflerin ''hayali olmayan gerçekçi rakamlar'' olduğuna işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bütçe, ekonomik krizden çıkışa katkı sağlayan, faizlerdeki düşüşü kalıcı kılmayı amaçlayan, sosyal yönü güçlü, kamu görevlilerini gözeten bir bütçedir. Öğrencilerimiz için daha fazla kaynak ayıran, eğitim ve sağlık için ayrılan kaynağın artırıldığı, özürlü vatandaşlarımıza yönelik desteği de artıran bir bütçedir. Ayrıca, üniversitelere personel ve kaynak desteği sağlayan, sosyal güvenlik sistemini destekleyen bir bütçedir. 2010 yılında çiftçimizin alan ve ürün bazında üretimin desteklenmesine devam edilecektir. 2010 yılı bütçesi, yerel idareleri destekleyen, bilim ve araştırmaya önem veren ve bu yöndeki çalışmaları destekleyen bir bütçedir. 2010 yılı bütçesi, küresel krizin etkisiyle bozulan kamu dengelerini düzeltmeyi amaçlamaktadır. 2010 yılı bütçesinde hem giderler kontrol altına alınmakta, hem de gelirler artırılmaktadır. Bu suretle bütçe açığı, 2009 yılına göre daha aşağı seviyelere çekilecektir.''
''750 ANLAŞMA İMZALANDI''
Elitaş, Türkiye'nin dış politikada aldığı mesafe ve oluşturduğu sinerjinin hem içeride hem de dışarıda büyük takdir topladığını, bu alanda bozulmaz sanılan ezberlerin bozulduğunu, çözülmez denen sorunların çözümü adına adımlar atıldığını belirterek, Türk insanı ve devletinin dışarıdaki saygınlığının yükseltiğini söyledi.
''İçe kapanan değil dışa açılan, küçülen değil büyüyen, uluslararası alanda sözü dinlenen, güçlü, saygın bir Türkiye hedefimizdir'' diyen Elitaş, Türkiye'yi dünyaya açtıklarını, yerel ve kısır tartışmalarla enerji tüketmediklerini, bir yandan dünya barışına katkı sağlarken, diğer yandan da ülkenin itibarını ve saygınlığını yükselttiklerini anlattı.
Elitaş, AK Parti iktidarı döneminde yaklaşık 750 uluslararası anlaşma imzalandığına dikkati çekerek, bunun, Cumhuriyet tarihi boyunca bir iktidar döneminde en çok anlaşmanın imzalandığı dönem olduğunu kaydetti.
2010 yılı bütçesinin istikrarın, refahın, krize karşı ekonomik direncin artırılmasına yönelik olarak hazırlanmış sosyal devletin gereklerinin yerine getirilmesini amaçladığını ifade eden Elitaş, ''Ülkemiz, AK Parti Hükümetleri döneminde sağlanan makro ekonomik ve siyasi istikrar, iyi yönetişim, beşeri sermaye gelişimi ve teknoloji kullanımı dahil birçok sosyoekonomik gösterge bakımından hem eski yıllara, hem de birçok ülkeye göre daha iyi konuma gelmiş olup, aynı kararlılık ve hizmet anlayışıyla yolumuza devam edeceğiz'' dedi.
(AA)
SON VİDEO HABER
Haber Ara