Dolar

34,9500

Euro

36,7054

Altın

2.995,67

Bist

10.066,64

Top Meclis'te

DTP'yi kapatan Anayasa Mahkemesi'nin Başkanı Haşim Kılıç'ın 'Çözüm yeri Meclis'tir' çağrısına siyasetçiler ve hukukçular böyle destek verdi...

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-12-14 11:38:00

Top Meclis'te
DTP, Türkiye'de kapatılan 26. parti oldu. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, kararı açıklarken siyasi partilerle ilgili yasal düzenleme yapılmadığı için serzenişte bulundu. “DTP kapatılan son parti olsun” diyen hukukçular da Anayasa değişikliğini şart görüyor.

Anayasa Mahkemesi'nin DTP kararı, Türkiye'nin yıllardır üstesinden gelemediği parti kapatma sorununu da yeniden gündeme getirdi. AK Parti'ye açılan kapatma davasında kararı açıklayan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Türkiye'nin bu ayıptan kurtulması için çözümün Meclis'ten geçtiğine dikkat çekmişti.

İki yıl sonra Anayasa Mahkemesi oy birliği ile DTP'nin kapatılması yönünde verdiği kararı açıklarken de Kılıç Anayasa değişikliği yapılmadığı için serzenişte bulundu: “Hukukun yükünü mahkemeler çeker. Siyasetin yükünü de siyasetçilerin çekmesi lazım. Siyasi partiler ilgili ve ihtiyaç duyulan anayasal ya da yasal değişiklikleri yapması için her fırsatta burada çağrıda bulunduk. Ancak bu çağrıları biz siyasilerimize duyurmayı başaramadık.” Hukukçulara göre parti çöplüğü haline gelen Türkiye'nin bu ayıptan kurtulması için Anayasa ve yasalarda acilen düzenleme yapılması gerekiyor.

Değişiklik mutlaka Anayasa'da olsun

Anayasa Hukukçusu Doç. Dr. Mustafa Şentop: “Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti kararının ardından düzenleme yapılmadı. DTP kapatıldı, AK Parti'ye 2. bir dava açılmasına kesin gözüyle bakılıyor. Ancak yine düzenleme yapılmayacak gibi görünüyor. Gerçi mahkemeyi hiç birşey bağlamıyor artık ama partileri kolayca kapatmasını engellemek için Anayasa'da siyasi parti kapatma ile ilgili 69. maddeyi yeniden düzenlemek şart.

Parti kapatmak idamla eşdeğer

Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem: “İdam kararı yaşam hakkını nasıl yok ediyorsa, parti kapatma da siyasi partilerin özgürlüğünü yok ediyor. Bugünkü koşullarda Anayasa yapmak güç. AK Parti'nin koltuk sayısı da siyasi konjoktör de müsait değil. Anayasa Mahkemesi'nin tutumu da Anayasa değişikliğini fiilen imkansız kılmakta. Şu aşamada AK Parti'nin yapabileceği Anayasa maddelerinde değişiklik yapmak için meclis çoğunluğunu zorlamak.”

Dava açma yetkisi Meclis'e verilmeli

Doç. Dr. Serap Yazıcı: “Birçok Avrupa ülkesinde partilere dava açma yetkisi meclis, bakanlar kurulu gibi siyasi organların yetkisinde. Türkiye'de kanun bu yetkiyi Cumhuriyet Başsavcısı, Bakanlar Kurulu ya da Adalet Bakanı'nına veriyor. Bugüne kadar hep Başsavcılar resen harekete geçti. TBMM üye tam sayısının 1/3'nün veya hükümetin istemi üzerine Başsavcısı dava açma yetkisini kullanır' biçimindeki düzenleme bence sıkıntıları çözer.”

Böyle giderse daha çok parti kapatılır

Prof. Dr. Levent Köker: “Anayasa hükümleri değiştirilmediği ve Anayasa Mahkemesi bu mevzuata göre değerlendirme yapmaya devam ettiği sürece daha çok parti kapatılır. Türkiye'deki siyasi parti kapatmaları ile kararların tümünün, Avrupa'daki parti kapatma kriterlerine uymuyor. Avrupa'da böyle bir dava açma usülü yok. Genellikle parlamentolar davayı açıyorlar partiler hakkında.

Mahkeme ne yazık ki Anayasa'yı ihlal ediyor

Prof. Dr. Mustafa Kamalak: “Bir partinin kapatılabilmesi için suçluluğu mahkeme kararı ile sübut bulmuş olmalı. Suç işleyenlerin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın uyarısı üzerine partisi ile ilişiği kesilmeli. Parti partiden uzaklaştırmıyorsa o zaman parti suç odağı haline gelmiş demektir. Şu anki parti kapatmaları anayasanın ruhuna aykırıdır. O halde partiler niçin kapatılıyor? Anayasa Mahkemesi anayasayı mı ihlal ediyor? Ne yazık ki evet.”

Türkiye için sıradan olay oldu

Eski Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel: “Türkiye'de siyasi parti kapatmaları sıradan olay haline gelidi. Kapatma Avrupa'da da kabul görüyor ama parti şiddetin savunuculuğunu yapar, demokratik anayasal düzeni yıkmak için şiddeti politik bir araç olarak kullanırsa.”

Venedik Kriterleri getirilmeli

Yargıtay Onursal Üyesi Ekrem Serim: “Venedik Kriterleri'nin Anayasa'ya konulması lazım. Parti kapatma bu şekilde zorlaştırılabilir. Anayasa'nın sadece parti kapatma maddelerinin değiştirilmesi de yetmiyor, Anayasa'nın başlangıç kısmından itibaren değiştirilmesi gerekiyor.”

Partileri halk kurar halk bitirir

Demokrat Hukukçular Derneği Başkanı Halil Doğan: “Elinde partiyi kapatmak için yasalar mazeret olmaz. Zira 367 kararını veren de Anayasa Mahkemesi'ydi. Özgürlükleri genişletici her türlü yasayı Anayasa'ya aykırı bulup iptal eden Anayasa Mahkemesi'dir. Kadrolaşma 1960'la artış göstermiştir. Bugün iktidarı 'yargıda kadrolaşıyorsun, yargı siyalaşıyor' diye suçlayanlar, aslında 'benim kadrolaştığım yerlere sen adamını koyuyorsun, ben kalelerimi kaybediyorum' itirafını yapmaktadır. Meclis'e düşen, şekli unsurlar dışında mahkemelerin partileri kapatma yetkisini kaldırmaktır. Partileri halk kurmalı, halk kapatmalıdır.”

CHP ve MHP'ye de dava açılır

Eski askeri Hakim Ümit Kardaş: “DTP'nin kapatılma gerekçesi olarak devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne yönelik eylemler gösterildi. Bu kavramın ne kadar muğlak, her tarafa çekilebilir ve içi her şekilde doldurulabilir olduğu açık. Oysa yaptırımlara neden olan eylemlerin Anayasa'da ve yasalarda ne olduğunun somut, anlaşılabilir ve öngörülebilir şekilde olması gerekir. Her partinin olduğu gibi DTP'nin de hataları, zaafları ya da sıkışmışlıkları olmuştur. CHP'nin ve MHPnin olduğu gibi. Sözkonusu gerekçelerle pekala bu iki parti de kapatılabilir.

Partiler kapatılır ama…

Hukukçular Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kılıçkaya: “Siyasi partiler, mahkemeler tarafından değil halkın iradesi ile kapatılabilmeli. Ancak bu demek değildir ki partilerin hiç biri kapatılamaz. Dünyanın her yerinde şiddeti öngören partiler demokratik kurallar içerisinde kapatılıyor. Fakat partiler hakkında sadece Yargıtay Başsavcısı'nın kişisel iradesi ile dava açılmamalı. Bu hukuki açıdan sıkıntılı. Parti kapatma kurallarının biraz daha esnetilmesi ve somutlaştırılması gerekir. Bu konuda Anayasa değişikliği yapılmalı.”

Ne demek olduğunu iyi biliyoruz

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan: “Siyasi partileri ancak millet tasfiye eder. Milli Görüş çizgisinde siyaset yapmış kişiler olarak defalarca partilerimiz kapatıldığı için, kapatılmanın ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz. Geçmişte bizim partilerimiz kapatılırken hiçbir şiddet eylemi söz konusu olmadığı halde şiddet kullanmış gibi gösterilmiş olmamız tamamen bir senaryodan ibaret oldu. Siyasi partileri kapatacaksa millet kapatsın. Bu konudaki görüşümüz budur.”

Kaynak: Yenişafak
SON VİDEO HABER

Şam'daki tarihi Emevi Camii'nde ilk Cuma namazı

Haber Ara