TAYSAD:"ÖTV indirimi devam etsin"
Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Burhanoğlu, ticari araçlar grubunda destek olmamasının, durma noktasına gelen üretimde olumsuzluğun devam etmesine yol açtığını söyledi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-14 13:07:00
Geçen yılın aynı dönemine göre, otomobilde yüzde 26, kamyonette yüzde 38, minibüste yüzde 51, otobüste yüzde 20, midibüste yüzde 60, büyük kamyonda yüzde 77, küçük kamyonda ise yüzde 93 üretimde gerileme yaşandığını bildiren Burhanoğlu, TAYSAD üyelerinin önemli oranda ürün sevk ettiği ticari araçlar grubunda halen destek olmamasının, durma noktasına gelen üretim miktarlarındaki olumsuz durumun devam etmesine yol açtığını kaydetti.
Özellikle kamyon ve traktörde üretim miktarlarının, 7 yıl öncesinin seviyesinde seyrettiğini ifade eden Burhanoğlu, ''Mevcut üretim kapasitelerinin yüzde 10-15'inin kullanıldığı midibüs ve kamyon ürün grubuna tedarikte bulunan sanayimizin beklentisi, talep ettiğimiz KDV indiriminin ivedilikle hayata geçirilmesidir'' dedi.
Küresel ekonomik krizin etkisiyle otomobil ihracatının, geçen yılın 10 ayına göre yüzde 32, toplam ihracat adedinin ise yüzde 39 gerilediğini, ancak Avrupa ülkelerinde açıklanan teşvik paketleriyle otomobil ve hafif ticari araç ihracatının her ay bir önceki aya göre artmaya devam ettiğini vurgulayan Burhanoğlu, şunları söyledi:
''Özellikle son üç aydaki ihracat temposunun artması ile sadece ekim ayında toplamda 70 bin adet araç ihraç edildi. Bu temponun devam etmesi durumunda yıl sonu ihracat öngörüsü, 400 bini otomobil olmak üzere toplam 650 bin araç şeklindedir. 2008 yılında ülkemizde üretilen 1 milyon 172 bin aracın yüzde 79'u ihraç edilmişken, bu yılın 10 ayında üretilen 710 bin 917 adet aracın yüzde 72'si ihraç edildi.
Bu yılın 10 ayında otomotiv ana sanayi ihracatı toplamda 7,7 milyar dolara, yan sanayi ihracatı ise 4 milyar dolara, toplamda otomotiv ihracatı ise 11,7 milyar dolar seviyesine ulaştı. 2008 yılının 10 ayına göre otomotiv ihracatı yüzde 41 oranında azaldı. Yıl sonunda öngörülen ihracat tutarı ana sanayi için 10 milyar dolar, yan sanayi için 5 milyar dolar olmak üzere toplamda 15 milyar dolar seviyesindedir.''
AĞIR VASITA YAN SANAYİSİNDE YÜZDE 70-80 DARALMA
Yan sanayi ihracatının geçen yılın 10 ayına göre yüzde 27 azalarak 5 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini belirten Burhanoğlu, şöyle devam etti:
''Yan sanayi ihracatında 2008 yılında yüzde 25'lik bir orana sahip Almanya'nın payı 2009 yılının 10 ayında yüzde 21'e geriledi. Yan sanayimizin en çok ihracat yaptığı ilk 4 ülke olan Almanya, Fransa, İtalya ve İngiltere'ye gerçekleştirilen ihracat, toplam ihracatın yüzde 50'si seviyelerindedir.Bu yıl sanayimizde yüzde 35'lik bir küçülme olacağını tahmin ediyoruz. Rakamsal olarak yıl sonunda iş hacmimizi 12 milyar dolar olarak öngörüyoruz. Bu rakamı binek otomobil ve hafif ticari araçlara tedarikte bulunanlar ile ağır vasıtaya tedarikte bulunanlar olarak ayırırsak, ağır vasıtaya üretim yapan yan sanayilerde daralma geçen seneye göre yüzde 70-80'ler düzeyindedir.''
''TİCARİ ARAÇ SEKTÖRÜNÜ CANLANDIRMAK GEREKİR''
Ömer Burhanoğlu, ihracatta ve istihdamda lider sektör otomotiv sanayinin küresel olmanın da getirdiği nedenlerden dolayı zor günler geçirdiğini ifade etti. ÖTV indirimi ve eksik çalışma ödeneği uygulamalarının olumlu sonuçlarını tüm sanayicilerin yaşadığını vurgulayan Burhanoğlu, şunları kaydetti:
''ÖTV indirimi, ÖTV oranının yüksek olduğu orta sınıf (1600 cc) araçlarda ciddi şekilde, nispeten de hafif ticari araçlarda pozitif şekilde hissedildi. Bu sayede artan üretim rakamlarından dolayı biraz nefes aldık. Ancak ÖTV'nin çok düşük olduğu otobüs, midibüs, minibüs, kamyonet, kamyonda aynı etkiyi doğal olarak alamadık. ÖTV ve KDV indirimi uygulamalarının sona ermesi satışlarımızda da ciddi oranda bir düşüşe sebep olacak ve özellikle nefes almakta oldukça zorlanan ticari araç sektöründeki sıkıntılar gittikçe artacak. Bu durumda iç pazarda ciddi kırılmalar yaşanacak.''
Ticaretin, küresel krizde yüzde 30–40 civarına düştüğünü, ancak ticari aracın yüzde 80–90 oranlarındaki düşüşünün ticaretle aynı paralelliği göstermediğini söyleyen Burhanoğlu, şu görüşlere yer verdi:
''Bu sektör çok daha negatif etki yaşıyor. Doğal olmayan bu durumu hareketlendirmek, gerçekten krizi derinlemesine hisseden ticari araç sektörünü canlandırmak gerekmekte.
Ticari araçlar grubunda halen bir destek olmaması, durma noktasına gelen üretim miktarlarındaki olumsuzluğun devam etmesine yol açıyor. Özellikle kamyon ve traktör üretiminde üretim miktarları 7 yıl öncesinin seviyelerinde seyrediyor. Mevcut üretim kapasitelerinin yüzde 10-15'inin kullanıldığı midibüs ve kamyon ürün grubuna tedarikte bulunan sanayimizin beklentisi, talep ettiğimiz KDV indiriminin ivedilikle hayata geçirilmesidir.''
AB EKONOMİLERİNİN ÖNEMİ
Krizden önce 2012 yılı hedefi olan 2 milyon araç üretiminin 2015 yılına ötelendiğini dile getiren Burhanoğlu, ''Bu da demek oluyor ki ancak 3 yıl gecikmeli olarak hedeflerimizi tutturmamız mümkün olabilecek. 2008 yılında sağladığımız performansı ancak 2011 yılında tekrar yakalayabileceğiz. Üretiminin yüzde 80'ini yurt dışına ihraç eden bir sektör olmamızdan dolayı, ihracatta tamamen yurt dışı politikalarına bağlıyız.Bundan önce yaşanan 1994 ve 2001 krizlerinde ihracata yönelerek krizleri daha kolay ve çabuk bir şekilde aşmıştık fakat şu an için sektörün büyümesi ihracatımızın yüzde 75'ini gerçekleştirdiğimiz AB ülkelerinin ekonomilerinin canlanmasına bağlı'' diye konuştu.
SEKTÖRÜN CANLANMASI İÇİN TALEPLER
Burhanoğlu, Kyoto sözleşmesi, karbon emisyon oranlarındaki beklentiler, kaza istatistiklerinde ticari araç oranı ve yaşı, ölüm risk faktöründe trafiğin Türkiye'de birinci sırada olması, yakıt tüketim oranları ve petroldeki dışa bağımlılık gözönünde bulundurularak ticari aracın hurda indirimi formülüyle hareketlenmesinin sağlanması gerektiğini savundu.
Burhanoğlu, şunları kaydetti:
''Formül kısaca 16 yaş üstü araçlar için aracını hurdaya teslim edenlerin KDV muafiyetiyle yeni araç almasına olanak sağlayacak. Bu sayede söz konusu olumsuz sosyal etkenler düzeltileceği gibi ekonomik olarak hareketlenme sağlanacak. Satışları sıfıra yaklaşan ve hiçbir şekilde vergi toplanmayan bu sektörde KDV dışında tüm ara malı, yan sanayi ve satış sonrası hizmetlerin KDV'leri, kurumsal vergileri alınacağı gibi SSK primlerinde de artış olacak. Devletimiz de eksik çalışma ödeneği harcamasında bulunmak zorunda kalmayacak. Zira birçok ticari araç üreticisi firmamızda yılbaşından bugüne çalışma yüzde 10'lara düştü, dolayısıyla yan sanayimizde de kapasiteler yüzde 10'a geriledi ve birçok yan sanayicimiz nakit sıkıntısı içinde küçülme, hatta kapanma yoluna gitti.
Önerimiz devletimizin bütçesini bozmayacak, ekstra harcama yaratmayacak, tam tersine gelir sağlayacak bir çözümdür. Ayrıca, önerimiz ile daha fazla dayanma gücü kalmayan ticari araç sektörüne nefes aldırılmış olacak.
Hükümetimizden beklentimiz, binek araçlarda ÖTV indiriminin kademeli olarak devam ettirilmesi, ticari araçlarda ise ya direk olarak daha düşük bir KDV oranı uygulanması ya da hurda indirimi metoduyla KDV muafiyetinin sağlanmasıdır.''
SON VİDEO HABER
Haber Ara