Dolar

34,8648

Euro

36,7217

Altın

3.047,06

Bist

10.058,47

"Türkçe medya nereye gidiyor"

Almanya'da yapılan "Türkçe medya nereye gidiyor" toplantısında konuşan Kolat, "Almanya'da Türklere,Türkiye'ye,İslam'a ve Türkçeye karşı ciddi anlamda bir alerjinin hakim olduğu çok açık." dedi TÜRKLERE, TÜRKİYE'YE, İSLAM'A VE TÜRKÇEYE KARŞI CİDDİ ANLAMDA BİR ALERJİNİN HAKİM OLDUĞU ÇOK AÇIK"

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-12-11 15:10:00

Almanya Türk Toplumu (TGD) derneğinin Başkanı Kenan Kolat, Almanya'da Türklere, Türkiye'ye, İslam'a ve Türkçeye karşı "ciddi anlamda bir alerjinin" hakim olduğunu söyledi.

Berlin-Brandenburg Türk-Alman İşadamları Derneği (TDU) tarafından Berlin'de, Almanya'da kamu yayın kuruluşlarının Türkçe yayın yapan birimlerindeki kısıtlamaların ele alındığı "Almanya'da Türkçe Medya Nereye Gidiyor?" konulu bir toplantı düzenlendi.

Toplantının sonunda konuşan Kolat, son dönemde Almanya'da Türkçe yayın yapan radyoların arka arkaya kapatıldığına dikkati çekti. "Almanya'da Türklere, Türkiye'ye, İslam'a ve Türkçeye karşı ciddi anlamda bir alerjinin hakim olduğu çok açık" diyen Kolat, "bunu açıkça ortaya koymak gerektiğini" belirtti.

Kolat, "Nereye giderseniz bunu yaşıyorsunuz. Ben herhangi bir konuda bir açıklama yapayım, doğru veya yanlış, 'Kim oluyorsunuz?' diye mailler geliyor" dedi.

TGD Başkanı, kamu yayın kuruluşlarının Türkçe yayın yapan birimlerinde kısıtlamaya gidilmesine tepki gösterilmesini istedi.

Türkiye'nin Berlin Başkonsolosluğundan Muavin Konsolos Mert Doğan da dilin herkesin can damarı olduğunu ve bundan vazgeçilemeyeceğini söyledi.

Doğan, konu tartışılırken devlete düşen görevlerden bahsedildiğini ve bunun doğru olduğunu belirterek, Almanya'daki Türklerin anadilini mümkün olduğu kadar korumaları ve Türkiye'deki insanlar kadar etkili ve akıcı kullanmalarının önemli olduğunu ifade etti.

Almanya'daki istihdam tüzüğünde yer alan, belirli bir kesimdeki çalışanlara 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren çalışma izni verilmemesi yönündeki hükme işaret eden Doğan, Türkiye'den gelen Türkçe ve Türk kültürü öğretmenlerinin de söz konusu kesim içinde yer aldığını hatırlattı.

Doğan, Almanya'ya Türkiye'den çok sayıda öğretmen geldiğine ve devletin kendi kaynakları çerçevesinde Türkçenin korunması için öğretmen gönderdiğine işaret etti.

Alman toplumunda ve resmi makamlarında, azınlıkların dillerine karşı "şaşı bir bakışın hakim olduğu izlenimi edindiğini" kaydeden Doğan, belki de ülkede bu kadar fazla sayıdaki insanın kendi dilini muhafaza etmesinin istenmediğine inandığını söyledi.

TDU Başkanı Hüsnü Özkanlı da devlet kurumlarının çatısı altında yayın yapan Türkçe yayın kuruluşlarının kapatıldığını ya da kısıtlandığını, çocuklara Türkçe dersi verilmesinde de sıkıntılar yaşandığını belirtti.

Alman medyasını takip ettiklerini, ancak Türk medyasının Türk toplumu için ayrı bir önemi olduğunu ifade eden Özkanlı, "Türk derneklerinin ve sivil toplum kuruluşlarının yaptığı toplantılara Alman gazeteleri ilgisiz kalıyor. Bizler sıkıntılarımızı Türk medyası platformuna taşıyoruz, orada tartışıyoruz" dedi.

Toplantıya Avrupa Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Gürsel Köksal, Berlin Radyo ve Televizyon (RBB) Üst Kurulu Başkan Yardımcısı ve Türk-Alman Sanayi ve Ticaret Odası (TD-IHK) Başkan Yardımcısı Suat Bakır, Türk televizyonları ve medya ekonomisi üzerine araştırmalar yapan Berlin-Brandenburg Yürütme Kurulu Üyesi Çiçek Bacik ve serbest gazeteci Erhan Merttürk de konuşmacı olarak katıldı.

Köksal, konuşmasında, Almanya'da kamu yayıncılığının Türkçeye sınırlama getirmesini ya da Türkçe yayınların kesilmesini son bir yıl içinde yoğun bir şekilde gözlemlediklerini, bunun bir tesadüf olmadığını, Türkçe yayın yapan medyaya ihtiyaç duyulduğunu ve anadilin bir insan hakkı olduğunu söyledi.

RBB Üst Kurulu Başkan Yardımcısı Bakır ise Almanya'da çeşitli radyoların kapatıldığına dikkati çekerek, bunun Türkçenin kısıtlanması için yapılmadığını, Türkler arasında radyo dinleme oranının Almanlardan farklı olduğunu belirtti.
Araştırmacı Bacik de Türk toplumunun büyük bir okuma eğilimi olmadığını, yoğun bir şekilde televizyon izlediğini ifade etti.

Gazeteci Merttürk ise gelecekte Türk toplumunun kendisini görebileceği hiçbir medya organının kalmayacağını ve bu konudaki gidişatı olumlu bulmadığını belirterek, "Bizim kendi kültürümüze ve dilimize sahip çıkmamız gerekiyor. Ben bu konuların tesadüf olduğunu düşünmüyorum" dedi.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara