Körfez parası Türkiye akar mı?
Borç ve minare krizleriyle Dubai ve İsviçre'den kaçacak para Türkiye'ye gelir mi son günlerin popüler tartışmalarından biri...
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-10 13:26:00
Borç ve minare krizleriyle Dubai ve İsviçre'den kaçacak para Türkiye'ye gelir mi son günlerin popüler tartışmalarından biri. Fakat Ortadoğulu denetim şirketi TAGI'nin bölge temsilciliğini yapan Karınca YMM Kurucu Ortağı Mustafa Koç, sukuk bonoları olmadan bunun mümkün olmadığını söylüyor.
Dubai'de borç, İsviçre'de ise minare krizi nedeniyle körfez fonlarını Türkiye'nin çekeceği tartışmaları bir süredir gündemde. Fakat körfez fonlarının uzmanlarına göre bunun için önce Türkiye'nin körfez fonunu çekecek en önemli enstrümanı hayata geçirmesi gerekiyor. Walt Dinsey, Coca-Cola, Microsoft gibi dünya markalarının fikri haklar ve denetimini yürüten Ortadoğulu denetim ve danışmanlık firması Talal Abu-Ghazaleh International'in (TAGI) Orta Asya, Avrupa ve Türkiye temsilciliğini üstlenen Karınca Yeminli Mali Müşavirlik (YMM) Kurucu Ortağı Mustafa Koç, türden krizler nedeniyle dolaşıma çıkacak milyar dolarlık körfez fonlarının yönünü Türkiye'ye çevirmesinin çok zor olduğunu söyledi. ‘İslami finans aracı' olarak bilinen ‘sukuk'ların bir türlü Türk finans piyasasına sokulamadığını belirten Koç, "Faiz dışı bir gelir olduğu için sukuktan faydalanmamak doğru değil. General Electric (GE), 1.5 milyar dolarlık sukuk çıkardı. Yani GE şeriat mı istiyor? Türkiye ‘finans merkezi olacağım' diyor ama kabınız yoksa yağmur istediği kadar yağsın. O para yine İngiltere'ye, Almanya'ya gider" diye konuştu.
Karınca YMM Kurucu Ortağı Koç, dünyanın en önemli 20 uluslararası denetim kuruluşunun oluşturduğu ‘Forum Of Firms' içinde yer alan ve Fortune Dergisi'nin belirlediği 500 büyük uluslararası firmanın yarıdan fazlasının telif hakları ve denetimini üstlenen TAGI'nin dünyada 2 bin uzman çalışanı ve 70 ofisi bulunduğunu kaydetti.
3 bin 500 şirket Türkiye'de gözlemci
TAGI ortaklığı ile 40 milyon metrekare alan üzerinde 1 milyar kişiye TAGI'nin uluslararası denetim hizmetini verme lisansını aldıklarını hatırlatan Koç, "Bu, Türkiye'de bir ilk oldu. Amacımız Türkiye'nin Arap sermayesi tarafından daha tercih edilen bir ülke olmasına hizmet etmek. Ama önce Türkiye'deki önyargıların kırılması gerekiyor" dedi. Şu anda Türkiye'de Körfez sermayesini temsil eden 3 bin 500 şirket olduğuna işaret eden Koç, "Bu firmalar Türkiye'de yatırımdan çok gözlem yapıyor. Bu şirketlerin harekete geçmesi için Türkiye'nin yatırım araçlarını çeşitlendirmesi şart. Londra Borsası'nın yüzde 24'ü körfez sermayesinin elinde. Bu insanları artık ‘şeriat geliyor' diye dışlayamazsınız" diye konuştu. Deutche Bank ve HSBC gibi dev bankaların sukuk çıkardığına işaret eden Koç, şöyle konuştu:
"Sermaye, her ülkedeki değişik yatırım araçlarına yönelir. Bazıları macera sever, bazıları çok fazla güvenlik, bazıları ise dini referansları olan yatırım araçlarını tercih eder. Bir şeker dükkanı kurup tek bir şeker çeşidi satarsanız, kimse size gelmez. Bir an önce Ticaret Kanunu çıkarılmalı ve ‘sukuk'un önü açılmalı. Krizde fon çekmenin, yatırım çekmenin başka yolu yok."
Sukuk nedir?
Arapça'da "finansal sertifikalar" anlamına gelen ‘Sukuk', uluslararası sermaye piyasalarında finansmanı artırmak için geliştirilen önemli finansal araçlardan biri olarak tanımlanıyor. Faizsiz bankacılık ilkelerine uygunluğu nedeniyle ‘İslami fon' adıyla anılan sukuk, özel şirketler, devlet şirketleri ve finansal kurumlar tarafından sendikasyon finansmanına alternatif olarak kullanılıyor. ‘Sukuk'un proje, varlık ve bilânço endeksli olarak genel kullanım alanları bulunuyor. Likit bir enstrüman olan sukuk, ikincil piyasalarda işlem görüyor. Kolay ve etkin ödemesinin yapılmasıyla yatırım süresince düzenli gelir akışı sağlıyor.
Arap sermayesine konferans verecek
Karınca Yeminli Mali Muşavirlik şirketinin Genel Müdürlük görevini yürüten Mustafa Koç'un oğlu İdris Can Koç, bu ay sonunda Körfez sermayesiyle ilk yakın temaslarını gerçekleştireceklerini söyledi. Beyrut'ta 20-23 Aralık tarihlerinde Arap Denetçiler ve Muhasebeciler Federasyonu tarafından gerçekleştirilecek olan ‘Küresel Krizin Arap Dünyasına Etkileri' konulu seminere katılacaklarını anlatan Koç, "Lübnan Başbakanı da dahil birçok önemli konuğun olduğu toplantılar kapsamında ben de 2 saatlik bir sunum yapacağım. Krizde 4-5 yıl boyunca batıdan yatırım ve fon beklemek yerine Körfez sermayesini Türkiye'ye çekmenin her iki taraf için de getireceği avantajları anlatacağım" dedi.
24 Ocak kararları hırsız nesli yetiştirdi
Maliye Bakanlığı'nda 1975-83 yılları arasında hesap uzmanı olarak görev yaptığını anlatan Mustafa Koç, 12 Eylül darbesi öncesinde yürürlüğe giren 24 Ocak kararlarının Türkiye'deki finansal sistemi felakete sürüklediğini söyledi. Kendisi gibi hesap uzmanı olan Faik Başbuğ ile birlikte 1980 yılında ‘Kara Para' adlı bir kitap yazdıklarını ifade eden Koç, "Bankerlik sistemi, sermaye piyasasının korkunç, vahşi bir uygulamasıydı. Kitabımız bunu anlatıyordu ve o dönemde çok büyük ilgi gördü. İhracatçı nesli yetiştiriyoruz diye, hırsız nesli yetiştirdik. Gerek ekonomik gerekse sosyal açıdan o günleri hatırlamak bile istemiyorum" diye konuştu.
Kaynak: Referans
Haber Ara