Beyaz Saray görüşmesi dış basında
Başbakan Erdoğan ile ABD Başkanı Obama arasında yapılan görüşmeleri değerlendiren ABD'li gazeteler, özellikle İran ile ilgili farklı yaklaşımlara vurgu yaptı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-08 14:11:00
İngiliz Financial Times ise, "İran'a ilişkin anlaşmazlığa rağmen Obama (Türkiye ile) bağları derinleştiriyor" diye yazdı.
Bu arada Washington Post gazetesi, internet sayfasında Erdoğan ve Obama'nın görüşmelerinin ardından basına yaptıkları açıklamaların ve kendilerine yöneltilen sorulara verdikleri yanıtların deşifresini de yayımladı.
WSJ: Ortadoğu konularında önemli görüş ayrılıkları sürüyor
ABD'nin borsa çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal ise, "Türkiye, İran'a yatırımlara karşı çıkıyor" başlığını kullandığı haberinde Erdoğan'ın Obama ile görüşmesinde İran konusunda diplomasi yollarıyla çözüm bulunması için daha çok zamana ihtiyaç olduğunu savunduğunu kaydetti. Gazete şöyle devam etti:
"ABD yetkililer, Ankara'nın Tahran ile gelişen ekonomik ve diplomatik bağları nedeniyle ve Sayın Erdoğan'ın Ortadoğu'daki büyük etkisi nedeniyle İran'a baskı için uluslar arası bir konsensüsün tesis edilmesi konusunda Türkiye'yi merkezi bir oyuncu olarak görüyor."
Türkiye'nin aynı zamanda BM Güvenlik Konseyi geçici üyesi olduğuna işaret eden gazete, Erdoğan'ın Washington ile Tahran arasında "arabulucu" yapmayı önerdiğini de kaydetti.
WSJ, Obama Yönetiminin Türkiye'yi İran'a ek olarak, başta Irak ve Afganistan olmak üzere bölgedeki bir dizi güvenlik sorunlarının çözümü için çok önemli bir müttefik olarak gördüğünü belirtirken Obama'nın Türkiye'yi Afganistan'a bin 750 askeri konuşlandırdığı için övdüğüne de dikkat çekti.
Obama'nın ayrıca Türkiye'yi, ABD ile İslam dünyası arasındaki çatlakların giderilmesi konusunda da "kilit bir ortak" olarak gördüğü vurgulandığı haberde "Sayın Obama'nın Türkiye'ye övgülerine rağmen, ABD yetkilileri, Ortadoğu'daki kilit konulara ilişkin olarak Washington ile Ankara arasında önemli görüş ayrılıklarının sürdüğünü kabul ediyorlar" diye yazdı.
CSM: ABD Türkiye'nin bazı dış politika yönelişlerini sorguluyor
ABD'nin büyük gazetelerinden Christian Science Monitor ise, Obama ve başkalarının Tahran konusundaki sabırları tükenmeye başladığı bu dönemde Erdoğan'ın İran sorununun çözümü için tek yolun diplomasi olduğunu söylediğine dikkat çekti. Gazete şöyle devam etti:
"Sayın Erdoğan, ABD'nin NATO ittifakının nüfusu çoğu Müslüman olan tek üyesinin bazı dış politika yönelişlerini sorguladığı bir dönemde Beyaz Saray'da Sayın Obama ile öğle yemeğine oturdu."
ABD'nin Türkiye ile ilgili "başlıca kaygıları" arasında Tahran ile gelişen ilişkilerinin bulunduğunu öne süren gazete, Obama Yönetimi'nin ayrıca Türkiye'nin, Afganistan'a muharip asker göndermeme kararını gözden geçirmesini de istediğini yazdı.
CSM, Obama'nın Türkiye'nin İran'ı diplomatik çözüme yanaşmasını sağlamada önemli bir oyuncu olabileceğini söylemekle birlikte İran'ın müzakere masasına oturmasını sonsuza dek bekleyemeyeceğini de ifade ettiğine dikkat çekti.
Erdoğan'ın İran ziyareti ve dini lideri Hamaney ile bölgesel sorunların çözümünü görüşmesinden "zaten rahatsız" olan ABD'nin Türkiye'nin Uluslar arası Atom Enerjisi Ajansı'nda İran ile yapılan oylamada çekimser kalmasının iyice "canı sıktığı"nı da kaydetti.
Haberde Türkiye-İsrail ilişkilerinde yaşanan sıkıntıların da ABD için kaygı verici olduğu da vurgulandı.
FT: İran'a ilişkin anlaşmazlığa rağmen
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Amerika Birleşik Devletleri ziyaretine ilişkin olarak İngiliz basınında da çok sayıda yorum dikkati çekiyor.
Ziyaretin İsrail ile yaşanan kriz ve Ankara'nın İran'a destek verdiği bir dönemde yapıldığına dikkati çeken Financial Times'in yazısı kısaca şöyle:
"Eleştirilere rağmen Obama Yönetimi, Ankara'yı zor bir bölgede hayati bir ortak olarak görüyor. Bu ziyaretle hem Türkiye'nin dış politikasında doğuya doğru kaydığı yolundaki kuşkular ortadan kaldırılmaya çalışılacak.
Hem de Türkiye'nin bölgesindeki meydan okumalara karşı önemli bir ortak olduğu bir kez daha ortaya konacak. Ancak Sayın Obama'nın 'model ortaklık' olarak adlandırdığı bu ilişkinin asıl gerçek testi ise, İran konusunda olacak.
Türk diplomatlar, Tahran'ın nükleer silahlara sahip olmasına ilişkin olarak Batı'nın korkularını paylaştıklarını, ancak bunun önlenmesine ilişkin farklı yaklaşımlar geliştirilmesi gerektiğini söylüyor.
Diğer yandan İran'dan doğal gaz alan ve Tahran ile ticari ilişkilerini geliştirmek isteyen Türkiye, bu ülkeye yönelik yeni yaptırımlara karşı"
Türkiye ile Ermenistan arasındaki sürece de değinen gazete bu konuda da, "Türkiye ile Ermenistan arasındaki imzalanan protokoller, Obama'nın dış politika konusunda "az sayıda elde tutulur başarılarından biri.
Ancak, protokoller Nisan öncesi yürürlüğe girmezse Barack Obama ülkesinde yine Ermeni grupların baskılarıyla karşı karşıya kalabilir" yorumunu yaptı.
Daily Telegraph: Çanta'da keklik değiliz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Amerika Birleşik Devletleri ziyareti'ne Daily Telegraph gazetesi de geniş yer ayırmış.
Türkiye'nin İran ile son dönemde geliştirdiği ilişkilerle bir bakıma "Çantada keklik değiliz" mesajı verdiğini yazan gazetenin yorumu kısaca şöyle:
"İran'ı nükleer programı nedeniyle izole etmeye çalıştıkları bir dönemde, Türkiye'nin bu ülke ile bağlarını derinleştirdiğini görmek Amerika Birleşik Devletleri'nde endişeye yolaçıyor. Washington Türkiye'nin stratejik öneminin farkında ve yıllardır Avrupa Birliği'ne üyelik çabasına güçlü destek veriyor. Ancak bu süreç, Fransa ve Almanya tarafından engelleniyor.
Türkiye 45 yıldır dış politikasının merkezine Avrupa'yla bütünleşmeyi koymuştu. Dolayısıyla hedefleri sürekli olarak kösteklenen Türkiye'nin doğuya doğru yönelmesi hiç de şaşırtıcı değil.
Ancak diğer yandan Ankara'nın İran'a yakınlaşmasından duyulan kaygı, Türkiye'nin ticaretinin büyük bölümünü Batılı ülkelerle yaptığı, NATO üyesi olarak Irak işgalinde hayati rol oynayan bir hava üssünü sağladığı, Ermenistan ile diplomatik ilişkileri yeniden tesis etmeyi kabul ettiği gerçeklerini ortadan kaldırmaz.
Türkiye, Kuzey Afrika'dan Hindistan'a uzanan istikrarsız bölgede kilit bir oyuncudur. Türkiye'nin son dönemdeki dış politikası da aslında 'çantada keklik' olarak görülmemesi yönünde bir uyarıdır. Washington bunun farkında. Avrupa'nın büyük bölümü ise değil..."
SON VİDEO HABER
Haber Ara