Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Yastık altında servet yatıyor

Yastık altında bulunan 5 bin ton civarındaki altının parasal karşılığı 192 milyar dolar...

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-12-07 10:30:00

Yastık altında servet yatıyor
Altın fiyatlarının gerek uluslararası, gerekse iç piyasada yükselmesi, gözleri Türkiye’nin “yastık altı altın stoğuna” çevirdi. İstanbul Altın Borsası (İAB) Başkanvekili Osman Saraç, Türkiye'de yastık altında 5 bin ton civarında altın olduğunun tahmin edildiğini, bunun parasal karşılığının da bugün 192 milyar dolar olduğunu kaydetti. Cumhuriyet’in ilanından sonra altının parasal işlevinin ortadan kalkmış olmasına rağmen halk tarafından altının eski rolüne ilişkin alışkanlığın devam ettirildiğini belirten Saraç, “Bu durumu rakamlarla anlatmak istersek, yastık altı altın stoğunun 5 bin ton civarında olduğu tahmin edilmektedir” dedi. Dünyada yer üstü altın stoğunun 163 bin ton olduğunun araştırma şirketlerince tahmin edildiğini ifade eden Saraç, bu durumda Türkiye'de bulunan yastık altı altın stoğunun dünya stoğunun yüzde 3'lük bölümüne denk geldiğini, bu miktarın parasal karşılığının da bugünkü altın fiyatlarıyla (onsu 1.200 Dolar) 192 milyar dolar olduğunu söyledi.

TÜRKİYE’DE KİŞİ BAŞI YAKLAŞIK 70 GRAM ALTIN

Türkiye'de kişilerin ellerinde bulunan yastık altı altın stoğunun potansiyel bir arz kaynağı oluşturduğunu belirten Saraç, altın tutan kişilerin şahsi ihtiyaçlarına göre altın birikimlerini değerlendirdiği ve piyasaya sürebildiğine dikkat çekti.

Saraç, Türk halkının elinde stoklandığı varsayılan 5 bin ton altın miktarını nüfusa oranladığında, kişi başı yaklaşık 70 gram gibi oldukça makul bir miktarın ortaya çıktığını söyledi.

“ARTIŞ, TÜRK TAKI SEKTÖRÜNE ZARAR VERİYOR”

İAB Başkanıvekili Osman Saraç, altın fiyatlarında son birkaç yıldır görülen artışın en yüksek olduğu 2009 yılında, yılbaşından bugüne kadar fiyat artışının yüzde 40'ı bulduğunu hatırlatarak, bu artışın, elinde altın bulunduran halkı zenginleştirirken, Türk takı sektörüne de zarar verdiğini ifade etti.

“DOLARDAKİ DÜŞÜŞ, ALTININ YÜKSELİŞİNDE BAŞLICA ETKEN”

Saraç, altının bu kadar yükselmesinin arkasındaki nedenleri de, “global ekonomik kriz, doların değer kaybetmesi, faizlerin düşmesi, tüketimin ve üretimin azalması ve bu durumda yatırımcıların farklı alternatifler araması” olarak sıraladı.

Dolardaki zayıflama sürerken ve yatırımcıların finansal piyasalardaki belirsizlik ortamında altın gibi sağlam varlıkları tercih ederken altının yeni rekor seviyelere yükselmesinin normal olduğuna dikkat çeken Saraç, ayın başlarında birkaç Merkez Bankası’nın altın alımından olumlu etkilenen altının ardı ardına rekor seviyelere ulaştığını ve bugün itibariyle 1.225 doları bulduğunu söyledi. Saraç, 15 ayın en düşük seviyelerinde seyreden doların, altının yükselişinde rol oynayan başlıca etkenlerden olduğunu ifade ederek, dolarla ters bir korelasyona sahip olan altının, dolara karşı alternatif olarak görüldüğünü ve dolardaki zayıflamadan olumlu yönde etkilendiğini kaydetti.
Saraç, “Ayrıca para politikalarındaki genişlemenin sonucu olarak uzun vadede enflasyon korkusunun piyasaları saracağı öngörülmekte ve bu da enflasyona karşı bir korunma aracı (hedge) olarak görülen altına talep gelmesine yol açmaktadır” dedi. Altın fiyatlarının rekor düzeye ulaşırken bu durumun mücevher talebinde zayıflamaya yol açtığını, tüketicilerin rekor düzeydeki fiyatlar dolayısıyla mücevher alımlarını ertelediğini ve bunun yerine ellerindeki mücevherleri kuyumcularda bozdurmaya yöneldiğini belirten Saraç, sözlerini şöyle tamamladı: “Hurda altın arzı olarak tabir edilen bu durum, 2008 yılında rekor seviyelere yükselmiş olup, 2009 yılında da hayli yüksek seyretmiştir. Buna karşın finansal kriz ve düşük faiz ortamında sağlam bir varlık olarak altına karşı artan yatırım amaçlı talep, mücevher talebindeki düşüşü fazlasıyla dengelemiş olup, son günlerde altın fiyatlarının ardı ardına rekor düzeye yükselmesi bunun bir işaretidir.Bu yılın başından beri değer artışı yüzde 40'ı aşan altın, ABD'de faiz oranlarının uzunca bir süre daha düşük kalacağı beklentisinden destek almaktadır.”

ENFLASYONA KARŞI KORUMA ARACI GÖRÜLÜYOR

Bu yıl, geçen yıla göre yüzde 77 düşüşle 37.5 ton altın ithal edilirken, maden ve mücevher ihracatının yüzde 30'un üzerinde bir düşüşle 1 milyar dolar civarında olması bekleniyor. İstanbul Altın Borsası (İAB) Başkanvekili Osman Saraç, altın fiyatlarındaki artışın hurda altın arzını artırması sonucu ithal edilen altında azalma, ihraç edilen net külçede artış, mücevher ihracatında ise azalma olarak kendini gösterdiğini kaydetti. Dünyada da mücevher olarak talep edilen altın miktarının 2008 yılında yüzde 65 olduğuna, bu rakamın bu yıl yüzde 43 civarlarına düştüğüne işaret eden Saraç, yükselen altın fiyatları dolayısıyla ihraç edilen mücevher geliri artarken, ihraç edilen miktarın düştüğünü kaydetti. Saraç, geçen yılın Kasım ayı itibariyle direkt mücevherat ihracatının 1.4 milyar dolar olduğu, rakamın bu yılın aynı döneminde ise 900 milyon dolara düştüğünü söyledi.

Dolardaki zayıflama ve Dubai'nin borç sorunu ile gündeme gelen ekonomik belirsizlik ‘güvenli bir liman’ olarak altına destek sağlamaktadır. Dünyada uygulanan gevşek para politikaları ve finansal teşvik programları dolayısıyla piyasaya sürülen büyük miktarda para gelecekte enflasyonda bir artış olabileceği endişesine yol açıyor ve enflasyona karşı bir korunma aracı olan altın, bu durumdan faydalanmaktadır.”

Haber Ara