'Paşaların ifadeye çağrılmaları bir milattır'
Ufuk Uras: 'Domuz gribi de mutasyona uğruyor. Darbeler de mutasyona uğruyor. Bu saatten sonra darbe olur mu diyenler elektronik muhtıralara baksın."
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-03 22:50:00
CİHAN tarafından hazırlanan Anadolu'da Sabah programına katılan Uras, solda yeni parti kurma çalışmalarından, demokratik açılıma; cuntacıların kafes planından, sivil anayasaya kadar çeşitli konularda değerlendirmelerde bulundu.
SOLDA YENİ PARTİ ÇALIŞMALARI
Türkiye'de hukuk dışı demokrasi dışı bir takım çalışmaların kendilerinin yeni parti kurma çalışmalarını hızlandırdığını söyleyen Uras, Türkiye'ye tam demokrasinin gelmesi için büyük bir çabanın ortaya konulması gerektiğini söyledi. 'Sol partiyiz' diye ortaya çıkan bazı partilerin bugün statükonun esiri olduğunu dile getiren Uras, sola yeni bir soluk getirmek amacında olduklarını bildirdi. İstanbul Bağımsız Milletvekili Uras bu konuda şunları söyledi: 'Bu ülkeye demokrasi gelirse canı yanan herkes bundan fayda görecek. Ama bu kendiliğinden olmuyor. Bunun talepleri bütün demokrasi dışı, hukuk dışı arayışlara karşı; hukukun üstünlüğü demokrasinin erdemleriyle yan yana gelerek demokratik bir anayasa, demokratik bir cumhuriyet için mücadele etmemiz gerekiyor.'
Yeni oluşum çalışmalarında 'radikal demokrat' gibi kavramların ortaya atılmasını da değerlendiren Uras, 'Doğru düzgün demokrat olalım yeter. Biz kendimizi bir sol kitle partisi olarak atfediyoruz' beyanında bulundu.
2010 yılında kurmayı hedefledikleri partinin önceliklerini ise Uras şöyle sıraladı: 'Önceliğimiz sivil anayasa ve tam demokrasi. Siyaset aslında bu köprüyü sağlamak durumunda. Yani bu toplumun sünnisi, Alevisi, Süryanisi, Kürdü ayrı dünyalarda yaşadığı için gettolaşma oluyor. Bu iyi bir şey değil. Biz bunu Meclis çatısı altında demokrasiyle şiddete başvurmadan çözebiliriz."
Türkiye'de resmi solculuğun iflas ettiğini savunan Uras, Dersim hatırlatmasında bulunarak; 'Resmi solculuk iflas etti. Dikkat edin Dersim meselesinde bunu gördük. Tek parti tek adam siyasetini savunanlar 21. yüzyılda da tek adam siyasetini sürdürüyor. Tek parti dönemi politikalarının bugün bir karşılığı yok.' ifadesinde bulundu.
AK PARTİ'NİN ALTERNATİFİ ERGENEKONDAN DEĞİL MEŞRU ZEMİNDEN ÇIKACAK
Uras, uzun süredir iktidarda bulunan AK Parti'nin alternatifinin Ergenekon yapılanmasından değil meşru zeminden çıkacağını söyledi. "Ne yapılacaksa siyaset üzerinden yapılacak' diyen Uras, 'Biz AK Parti'ye karşı alternatifi meşru zeminlerde, demokrasi içinde siyaset üzerinden yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü böyle kontragerilla faaliyetleri, cuntacılık faaliyetleri umarım geride kalacak. Gelecek kuşaklar umarım bu kaygıları yaşamayacak.' diye konuştu.
CHP KABUS SENARYOSU ÜRETİYOR
Konuşmasında CHP'nin güttüğü politikaları eleştiren Uras, bu konuda şöyle konuştu: 'AK Parti'ye özgürlük, soldan daha fazla özgürlük talebiyle olabilir. CHP tek partiye geri dönmek ve kabus senaryosu üretmek… Ben bütün yurttaşlarımızı bunlara duyarlı olmaya çalışıyorum. Aman demokratik açılım olursa kardeş kavgası olur diyenler aslında kardeş kavgasını körüklüyor. CHP'nin kalesi İzmir'e bakın yüzde 56 oy almış 31 belediyenin 29'u onlarda müthiş bir milliyetçilik ruhu var bu sağlıklı değil. Herkes kendi kültürü dili ve dini ile özgürce yaşasın bunu sağlamalıyız.'
DEMOKRATİK AÇILIM TURNOSOL KAĞIDI
Devlet politikası olan demokratik açılımın siyasette turnusol kağıdı görevini gördüğünü söyleyen Uras şöyle konuştu: 'Demokratik açılım meselesi bence bir turnusol kağıdı. Yani yanlışlar varsa da yanlışın ne olduğunu söyleyip doğru olanı söylemek lazım. Kritik noktanın ben yurttaş merkezli anayasa olduğunu söylüyorum. İlk üç maddeyi tartışmaya bile gerek yok. Bu süreç içinde neredeyse yarısı bu anayasanın değiştiyse kalan bölümde de mutabakat sağlayabiliriz. Bir şekilde şiddetten arınmış bir toplum oluşturmamız gerekiyor. Şiddet politikasıyla bu sorunun çözülemediğini herkes anladı. İnkar politikasıyla da çözülemiyor. Adım adım bu reformları yaparsak çözeriz. Türkiye demokratikleşmeyi sağlarsa bölgede ortada yer alan model bir ülke olacak. Gerçek demokrasiyi sağlayan bir ülke olarak o yüzden uluslararası konjonktürün buna uygun olması bir zaaf olarak adlandırılıyor. Ben böyle düşünmüyorum. Bazen değişik ülkelerin çıkarlarıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkarları örtüşebilir. Bir tür sörf yapmak gibi. Akıllı siyasetçiler bunu değerlendirebilir. Türkiye'de ortak aklı oluşturarak konjonktürü değerlendirmeliyiz."
EMEKLİ PAŞALARIN İFADE VERMESİ BİR MİLAT
Sarıkız ve Ayışığı darbe planları konusunda dönemin kuvvet komutanlarının ifadeye çağrılmasını çok önemli bulduğunu bildiren Uras, bunu bir milat olarak değerlendirdi. Uras, 'Çok olumlu bu bir milat, bu çok önemli fakat kamuoyunda şöyle bir yaklaşım var. Sanki paşalar çıkacak diyecekler ki 'siz darbe girişiminde bulundunuz mu denecek' onlarda 'bulunduk diyecek'. Bu anayasal suç. Hani rüşvetin belgesi olur mu denir ya bu meselelerde hakikaten her türlü ayrıntı çok önemli. Günlüklere baktığımızda yaşadığımız şeylerle günlüklerde yazılanlar örtüşüyor. Rüşvetin belgesi yok ancak Allah'tan darbenin belgesi var. Nasıl inanmışlar ki arkalarında o izleri bırakmışlar. Ama biz andıçlar cumhuriyeti için değil, demokratik sosyal cumhuriyet için mücadele etmeliyiz. Kamuoyuna (darbeye ilişkin) yansıyan her türlü belge hukukidir. Meşrudur. Ve biz ülkede her türlü darbelere, kontra gerilla faaliyetlerine karşı olacağız. Bu bir samimiyet testi. Ben Ergenekon avukatlığını savunanların siyasette yerinin olmadığını düşünüyorum. Eğer bir avukatlık yapacaksak halkın avukatı olalım çetelerin değil." dedi.
BELGE SIZDIRANLAR BU ÜLKEYİ AYAKTA TUTUYOR
Darbeye yönelik eylem ve kafes planlarının ihbarcı subaylar tarafından ortaya çıkartılması hakkında ise Uras, 'Bu sızdıranların bürokrasi içinde çok kıymetli personel olduğunu düşünüyorum. Neyse ki bu insanlar var. Bu ülke bu insanlar yüzünden ayakta duruyor.' dedi. Uras bu konuda düşüncelerini şöyle dile getirdi: 'Biz bu sızdırma faaliyetlerinin daha da artmasından yanayız. Bürokrasi ve devlet içinde bulunan ve belgesi olan herkes bunu kamuoyuyla paylaşmalı suça ortak olmamalı. Bilgi toplumu demiyor muyduk hadi bilgilenelim. Bu bilgilenmeye neden karşı çıkılıyor. Kamil insan her türlü hukuksuzluğa karşı çıkar. Demokrasi içinde iktidara gelemeyeceğini düşünerek demokrasi dışında arayışa girenler bir bedel ödeyeceklerdi. İspanya ve Yunanistan örneğinde olduğu gibi.'
DARBECİLİKTE DOMUZ GİRİBİ GİBİ MUTASYONA UĞRADI
Daha önce darbeciliğin domuz gribinden daha beter olduğu yönünde açıklamalarda bulunan Uras, gelinen süreçte darbeciliğinde domuz gribi gibi mutasyona uğradığını belirtti. Uras, 'Domuz gribi de mutasyona uğruyor. Darbelerde mutasyona uğruyor. Bu saatten sonra darbe olur mu diyenler elektronik muhtıralara baksın. Biz seçime elektronik muhtıra ile beraber girdik. Bir vesayet rejimi var ki bu tür muhtıralar andıçlar olmuş. Orda da bir mutasyon var. Elektronik muhtıra olmadı şunu deneyelim şu provokasyonu yapalım. Şimdi de şu kafes meselesi var. Kases'te gayrimüslimler hedef alınmış. Bu toplum bu şekilde Ergenekon provokasyonlarına prim vermez. Basında çıkan haberler ve toplumun verdiği tepki en önemli sigortamızdır.' diye konuştu.
KAFESİ GÖRMEYENLER SUÇA ORTAK OLUYOR
Gayrimüslimlere ve masum insanlara yönelik cuntanın kafes planını bazı medya kuruluşlarının görmezden gelmesini eleştiren Uras, 'Görmeyen ve yazmayan fiilen suça ortak oluyor. Bunlar insanlık suçları. Bunları görmezden gelmek suça ortak olmaktır. Ayıptır. Gazetecilik etiği açısından kabul edilemez. Nasıl bizim trajımız oysa. bunların trajı da okurlar. Gerçeği gizleyen yayınları bir şekilde günlük tavırlarıyla cezalandırıyorlar. Neyse ki Türkiye'de özgür basın var. Bu iletişim ortamında siz atlasanız da namuslu insanlar bunu atlamıyor ve yazıyor.' şeklinde konuştu.
PARTİ KAPATMADAN MEDET UMANLAR REZİL RÜSVA OLDULAR
Siyasette çok önemli bir ayrışmanın olduğuna dikkat çeken Uras, ilerleyen süreçte çok önemli değişimler yaşanacağını kaydetti. Uras şöyle konuştu: 'Türk siyasetinde bir ayrışma var. Bunu çok olumlu buluyorum. Sağda ve solda da kendisiyle yetinenler bir tarafta kendilerini yenileyenler ise diğer tarafta. Kendini yenileyenler 21. yüzyılın ve Türkiye'nin kaderini belirleyecek. Bu ayrışmaların son derece anlamlı olduğunu düşünüyorum. Yeter ki bu ülkede parti kapatmaktan demokrasi dışı yollardan medet ummayalım. Parti kapatılacak diye yeni parti kurma peşinde olanlar rezil rüsva oldular. Başkalarının mağduriyeti üzerinden kazanç elde etmeyi toplum asla affetmiyor. Halkın hafızası var. Toplum unutmuyor.'
SORUNLARI SİYASETLE ÇÖZMELİYİZ
Uras, Kürt meselesi hakkında ise şunları söyledi: '25-30 yıldır süren bir savaş var. Dünya savaşı bile dört yıl sürmüş. Demekki kazanç sağlayan insanlar gruplar var. Dünya tarihinde yok bu kadar örnekler. Batıya baktığımızda bu sorunlar nasıl çözülmüş. Nasıl silahtan arınmış toplumlar oluşturulmuş işte bu reformlar yapıla yapıla olmuş. Giderek şiddet kullanmanın meşru bir yanı kalmıyor. Siz neden kültürel talepleriniz için şiddete başvurasınız. Siyasetle bu sorunları çözmemiz gerek o yüzden kendini güncellemeyen çözüm getiremeyen hamasi laflar tutmaz."
Cihan
SON VİDEO HABER
Haber Ara