Provokasyon için hassas iller seçiliyor

Abdullah Öcalan avukatları ile yaptığı görüşmede, "Beni imha etmeye çalışıyorlar. Bundan sonra ne olur bilemem. Beni öldürebilirler de; ilaçla mı başka bir şekilde mi bilemiyorum." diyordu. Öcalan bu açıklamayı yaptığı gün Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Erbil'de Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile görüşüyordu. Bu gelişmeye kadar demokratik açılım hakkında ılımlı açıklamalarda bulunan Öcalan, Kuzey Irak açılımından sonra adeta ateş püskürdü. "Dağdan artık grup gelmesin." diyen Öcalan, hükümetin Kuzey Irak'la diyaloğa geçerek PKK'yı tasfiye etmeye çalıştığını savundu. Öcalan'ın açıklamaları üzerine KCK şehir komiteleri harekete geçti. PKK'nın kuruluş yıldönümü olan kasımın son haftasının kitlesel gösterilerle kutlanması planları yapıldı. KCK, "Kitlesel serhıldan" duyuruları yaptı. Gösterilere ilgiyi artırmak için Öcalan'ın cezaevi şartları gündeme getirildi. Öcalan'ın yeni koğuşunun dar olduğu ve sürekli hücre cezası verildiği iddiaları ortaya atıldı. PKK'ya yakın internet sitelerinde tehdit bildirileri yayımlandı.

PKK gösterilerinin başlangıç bölgeleri de dikkat çekici. Provokasyonların başlatıldığı Mersin, Ergenekon'un da pilot illeri arasında yer alıyor. Ergenekon'un 2005 yılında tertiplediği bayrak provokasyonu ile hafızalara kazınan Mersin, Kuvvayı Milliye Derneği üyelerinin silah üzerine yaptığı yemin töreniyle de gündeme gelmişti. Siteler Polis Merkezi, Doğu ve Güneydoğu'dan terör nedeni ile göç edenlerin yoğunlukta bulunduğu Şevket Sümer ve Güneş mahallelerinin ortasında bulunuyor. Bu karakol geçmiş yıllarda bu şekilde bir organize saldırıya maruz kalmadı.

KARŞILIKLI PROVOKASYONLAR

Türkiye'nin doğusu PKK'nın siyasi ve şehir yapılanması olan KCK'nın tertiplediği eylemlerle karışırken, batısında ise Kürtlere yönelik linç girişimleri gündeme geldi. Geçmişte düzenlenen linç faaliyetlerinin arkasından Ergenekon hücreleri çıkmıştı.

Mersin'deki bayrak provokasyonunun Kuvvacılar tarafından nasıl tertiplendiğine şahit olduğunu ve çocukların eline bayrağı veren şahsın Kuvvacı dernek elemanı olduğunu belirten gizli tanık, diğer provokasyonların arkasında da Ergenekon yapılanması olduğunu belirtmişti. Olayların kardeş kavgası çıkarma amacı taşıdığını belirten tanığa göre sağ ve sol görüşlü grupların arasına sızan Ergenekoncular basit olaylarda halkı galeyana getiriyor.

Basit kavgalar aktif hücreler tarafından kitlesel linç hareketlerine dönüştürülüyor. Geçtiğimiz hafta Çanakkale Bayramiç'te meydana gelen olayın kız meselesi üzerine yaşanan bir tartışmayla başladığı belirlenmişti. 2008'de Sakarya'da yaşanan linç hareketleri ile ilgili başlayan davada ortaya çıkanlar bu olayların nasıl tertiplendiğini gösteriyor. Sakarya'da 27 Nisan 2008 tarihinde yaşanan ve 1 kişinin ölümüyle sonuçlanan provokasyonla ilgili dava dosyasında yer alan bilgilere göre yargılanan 19 sanıktan bir çoğunun ikametleri Sakarya dışından. Son gösteriler PKK-Ergenekon bağlantısının en somut göstergesi. İki yapılanma da Kuzey Irak'la diyaloğu ve demokratik açılımı sabote etmeye çalışıyor. Ortak hedef, iki örgütün iç içe geçmiş ilişkiler ağını bir kez daha gözler önüne seriyor.

İZMİR'DE Taş atanları daha önce hiç görmedik

İzmir'de 22 Kasım'da yaşanan provokasyonun arkasında kimlerin olduğu sorusunun hâlâ cevabı yok. Olayların yaşandığı Hatay semti İnönü Caddesi'ndeki esnaf ilginç bir noktaya dikkat çekiyor: "Saldırılarda ön saflarda yer alan insanları bugüne kadar hiç görmedik."

İzmir'deki olayların fitili, 4 Kasım'da ateşlendi. Basmane'deki DTP İzmir İl Teşkilatı binası, saldırıya uğradı. Bu olayın failleri yakalanmadan, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün bulunduğu konvoy saldırıya uğradı. Olaylarda dördü polis 11 kişi yaralandı. İnönü Caddesi esnafları, DTP konvoyuna saldıranların ön safında yer alanları hiç görmediklerini belirtiyor. Esnaf, "Başka yerden gelmiş olabilirler. Biz yıllardır burada esnafız, onları hiç görmedik." diyor. Olayın pazar günü yaşandığına işaret ederken birçok işyerinin kapalı olduğunu hatırlatıyorlar. Bir esnaf o günü şöyle anlatıyor: "O kadar insan bir anda nasıl toplandı, anlayamadık. Birçoğumuz, taşlı saldırı başlayınca işyerimizden bile çıkamadık."

Polis araçlarını ateşe verdiler

Terör örgütü yandaşlarının eylemleri sürüyor. Mersin'de Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne ait minibüs, seyir halindeyken bir grubun molotofkokteylli saldırısına uğradı. Alev alan minibüsteki yangın, polislerin müdahalesine rağmen kısa sürede büyüyerek aracı sardı. Olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin müdahalesi sonucu yangın söndürüldü. Minibüs kullanılamaz hale geldi. Olayda 2 Çevik Kuvvet polisi yaralandı. Hakkari, Batman ve İstanbul gibi illerde birkaç gündür süren provokatif eylemler sahil kenti Antalya'ya da sıçradı. Antalya'da terör örgütü PKK'nın kuruluş yıldönümünü bahane ederek gösteri yapan, polise taş atan gruptan bazı kişiler gözaltına alındı. Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde de izinsiz yürüyüş yapmak isteyen göstericilere polis müdahale etti. DTP'ye ait seçim otobüsüyle il ve ilçeleri gezen bir grup, Ahmedi Hani Parkı'na kadar yürüdü. Büyük Ağrı Caddesi'ndeki DTP ilçe teşkilatı önüne gelen grup, yapılan uyarılara rağmen dağılmadı. Polise taş atan göstericiler, tazyikli su ve biber gazı kullanılarak dağıtıldı. Ara sokaklara kaçan göstericilerin yer yer güvenlik güçlerine taş attıkları bildirildi.

Yüksekova'da izinsiz gösteri yapan gruba polis müdahale etti. Cengiztopel Caddesi'nde toplanan grup, PKK lehine slogan atarak yürüyüş yapmak istedi. Yüksekova Belediye Başkanı Ruken Yetişkin ve DTP Yüksekova İlçe Başkanı Nazif Ataman'ın Yüksekova Kaymakamı Çetin Çelik ve İlçe Emniyet Müdürü Seçkin Başsülü ile görüştüğü öğrenildi.

Provokasyon için hassas iller seçiliyor

Türkiye'nin doğusu ve batısında eşzamanlı provokasyon eylemleri düzenleniyor. Olayların zamanlaması dikkat çekici. Provokasyonların sinyali ilk kez 30 Ekim 2009'da geldi.