İsviçre'nin bilinmeyen yüzü
İngiliz Independent gazetesinin Orta Doğu muhabiri tecrübeli gazeteci Robert Fisk, “İsviçre’ye dikkat edilmeli,” demiş ve aylar önce yazdığı "kayıp Mısırlı" yazısında İsviçre’nin bilinmeyen yüzüne ışık tutmuştu.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-02 16:59:00
Kayıp Mısırlının Tuhaf Hikâyesi Ve İsviçre Polisi
Mısır iç işlerinde üst düzey bir yetkilinin Kahire’den Cenevre’ye uzanan tuhaf hikâyesi bu.Hikayenin kahramanı eski albay Muhammed El Ghanem.
Dokuz yıl önce Nil nehrinin kenarındaki eski Marriot otelinin arkasında görüştüğümüzde işinden henüz kovulmuştu ve bir sorunu vardı Mısırlı eski albayın.Sürekli Kahire havaalanına, uluslar arası uçuş için gidiyor fakat her seferinde polisler pasaportuna çıkış damgası vuruyor ve çıkışına izin olmadığı söyleniyordu kendisine.Bu polislerden bazıları Kahire polis akademisindeki eski öğrencileri idi.
El Ghanem siyasi iltica talebinde bulundu, ilk önce İtalya’da daha sonra da İsviçre’de ikamet etti.Roma üniversitesinde hukuk doktorasını tamamlayan El Ghanem, 1991’de “hukuk ve terörizm” adlı bir kitap yayınladı.Eski albay, kitabı son yıllardaki Mısır temel yasalarının şekillenmesi için yapılan bir çalışma olarak tanımlamıştı.
El Ghanem, polis sigorta fonunu yürütüyordu ve iç işlerinde hukuk dairesinin başındaydı.Klasik devlet adamı diyebilirsiniz ancak o, hükümetinin yolsuzluğuna, adam kayırmaya, Mısır gazetecilerine karşı yapılan dolandırıcılık suçlarına, Mısır hapishanelerindeki kötü muameleye, insan hakları ihlallerine ve de çoğunluğu Müslüman olan Mısır’da kilise yapmak isteyen Mısırlı Hristiyanlara yapılan adaletsiz muameleye karşı duran bir adamdı.Bunun önüne geçmek için de Uluslar arası Af örgütünün yardımını istedi, bana yalvardı.
Onun bu kampanyası için kendisinin resmiyle beraber, cesaretini anlatan uzun bir rapor yayınladım.Bir süre sonra iletişimimiz kesildi ancak bir yıl sonra İsviçre’nin kendisine geçici sığınma hakkı verdiğini söylemek için beni Cenevre’den aradı.Her şey yolunda diye düşündüm, fakat tuhaf şeyler oldu.Albay 2003’te beni Beyrut’tan, İsviçre gizli polisinin kendisini El Kaide’nin ve İsviçre Arap topluluğunun içine sızmaya zorladığını söylemek için tekrar aradı.Ve bunu reddettiği için İsviçre gizli polisi onu tehdit ediyordu.
İsviçre gizli polisi! Okuyucuların sorduğunu duyar gibiyim.
İsviçre gizli polisi mi? Aklıma Lüksemburg istihbarat servisinin insan haklarını ihlal ettiği geliyor.Fakat sonradan durdum, İsviçre polisinin, Cenevre’de İsrail’in Hizbullah üyelerinin barınaklarına dinleme cihazı yerleştirmeye çalıştıkları casus hücresini ortaya çıkarması çok da uzun zaman önce değildi.İsraillilerin geri dönmezler diye Tel Aviv’e sessizce dönmesine izin verildi, ancak bir kişi geri döndü. Bir iş adamı.En iyi adamlarımdan biri esir alınan İsrail askerlerini kurtarmak için Beyrut’a gitmeye zorlandı ve Hizbullah’a yenilmekle suçlanıp cezalandırıldı.Esir değişimi yapılana kadar onların hapishanesinde kaldı.
Bu yüzden bu İsviçreliler biraz daha dikkate alınmalı.Mısırlı albaya dönersek, 2005’te İsviçre’yi; Amerika’nın ırak işgalini desteklemesinden, Mübarek’in “Hain Rejimi”nin arkasında durmasından ve Müslüman olduğu için Türkiye’ye baskı yapmasından dolayı, “İslam düşmanları arasındaki en aşağılık“ ülke olarak gösterdiği bir makale kaleme aldı.İsviçre uluslar arası çapraz pakt’ın bir parçasıdır ve ilginç olan Müslümanları istihbarat toplamak için kullanıyor.
El Ghanem’in makalesi cihad sitelerini hareketlendirdi ve İsviçreli otoriteler bu durumdan memnun olmadılar.Zor değil, tahmin edebiliyorum çünkü makalede “ büyük darbe için harekete geçtiğimiz gün intikamımızı alacağız,” cümleleri yer alıyor –tabi bu gerçek ise-.İsviçre, BM’in “zorunlu ve gönüllü kayıpları” yetkililerine El Ghanem’in Ocak 2007’de hapsedildiğini söyledi.Hapsetmeye sebep olarak da “tehlikeli durumu”nu gösterdi.
Geçen yıl El Ghanem’in kardeşi Ali, Washington’daki evinden Muhammed El Ghanem’in ortadan kaybolduğunu söylemek için beni aradı.Bir İsviçre hapishanesinde ailesi ve arkadaşlarıyla hiçbir görüşme hakkı verilmeden tutulduğunu iddia etti.BM de bu olaya dâhil oldu ve İsviçre otoritelerinden onun nerde olduğuyla ilgili bilgi talep etti.Onun Cenevre’deki Champ-Dollon hapishanesinde olduğunu çıkarabiliyorum,
Şu an İsviçre‘ye karşı hiçbir tavrım yok.Aslında merkezi Cenevre’de olan uluslar arası Kızıl Haç’a (ikinci dünya savaşında tavırları çok hazin olsa da) saygı duyuyorum.Fakat bu çatışma sırasında İsviçre, Almanlara, Almanya’dan gelen Yahudi pasaportlarına “J” damgası vurmalarını böylece sığınma aradıklarında bu şekilde sınıra dönebileceklerini söylediler. Aslında Alman birliklerinin doğu cephesinde ölmekte olan Sovyet askerlerine bakmalarına izin vermeyen bir İsviçre Kızılhaç takımı da var.Savaş öncesi İsviçre Nazi partisinin (ulusal cephede böyle anılıyordu), Führer yeteri kadar anti-semitik olmadığı düşüncesiyle 1938’de Hitler’e yardım eden Maurice Bavaud diye adlandırılan bir destekçisi vardı.
Şimdiye dönersek
Amerikan vatandaşlarının bankalarında olan gizli hesapları bulma çabaları İsviçrelileri üzüyor görünüyor.
El Ghanem neden bu dünyada? Onunla Kahire’de görüştüğümde Hıristiyanların Müslümanlarla eşit haklara sahip olması için kampanyalar yürütüyordu.Bu adam gerçekten yukarda alıntı yaptığım yazıyı yazdı mı?Ve İsviçre hala onun ortadan kaybolmasındaki sorumluluğunu inkar ediyor.
Neden Cenevre’de tutuluyor.İletişim olmaksızın hapishane de tutuluyor…
Hiç kimseyle konuşmadıysa, o zaman ortadan kayboldu.
ROBERT FİSK / THE INDEPENDENT / 09/08/2009
-
Yasal Uyarı: Timeturk Özel haberlerinin tüm hakları timeturk.com’a aittir. Yalnızca kaynak gösterilerek ve kaynağa link verilerek kullanılabilir. Aksi halde kullanılamaz.
SON VİDEO HABER
Haber Ara