'Fener'e gitmeme Trabzon engel oldu'
Futbol bilgisi, genel kültürü ve sosyal hayata bakışı pozitif olmasına rağmen, bazı maçlarda 'hocadır hem sever hem de döver' sözünü hatırlatırcasına oyuncularına uyguladığı orantısız güçle gündeme geldi!
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-02 09:30:00
Prensiplerinden vazgeçmediği için sık sık kulüp değiştirmesine rağmen kısa sürede sağladığı istikrarla Anadolu takımlarının vazgeçemediği isimlerden biri oldu. Yakın zamanda bu sayfalarda okuduğunuz röportajının üzerinden fazla vakit geçmediğinin farkındayız. Ama G.Saray'ı elinden kaçırıp, Trabzonspor ve F.Bahçe'den 3 puanı çıkarınca bir kez daha mikrofonları Yılmaz Hoca'ya uzattık...
F.Bahçe galibiyeti ile yeniden gündeme oturan Yılmaz Vural'ın hayatında Sarı-Lacivertlilerin ayrı bir yeri var. Büyük takım çalıştırma özleminde F.Bahçe hep ilk sırada yer almış. 1991-92 sezonunda Bursaspor'un başında Trabzonspor'a karşı 3-0 galibiyet elde eden deneyimli hoca, rövanşı 5-1'lik skor ile kaybetmemiş olsa bugün F.Bahçe'nin başında olacakmış. O dönem ile ilgili talihsizliğini dile getiren Yılmaz Vural, "F.Bahçeli yöneticilerle Türkiye Kupası finali öncesi konuşup anlaşmıştık. Eğer o talihsiz maç olmasa en büyük hayallerimden biri gerçekleşmiş olacaktı.''
Trabzonspor'un 5-1'lik galibiyeti ile Vural'ın F.Bahçe hayalleri yıkılır ancak bu, ilk yıkımı olmaz. Sonrasında F.Bahçe'nin kötü gittiği bir dönemde Ali Şen kendisini arayıp, onu takımın başında görmek istediğini söyler ve 'benden haber bekle' der. Ancak aynı hafta içinde Trabzonspor'da da işler iyi gitmemektedir ve Başkan M.Ali Yılmaz da ona taliptir.
Gönlü Sarı-Lacivertli ekipte olan Vural, Ali Şen'i arayarak, durumun akıbetini sorar, ancak aldığı cevap; 'biraz daha bekle' olur. İlk kez bir büyük takım çalıştırma fırsatı ile karşı karşıya kalan tecrübeli antrenör, Trabzonspor'un teklifini daha gerçekçi bulduğu için Karadeniz ekibine 'evet' der. Ve Trabzonspor, bir kez daha F.Bahçe kapısının ona kapanmasına yol açar! Dönem dönem ilginç açıklamaları ile konuşulan isim olan Yılmaz Vural, büyük takımlara karşı elde ettiği galibiyetlerle reytingine tavan yaptırır. Ancak onun derdi, belli konulara parmak basmak, bazı konulara ışık tutmaktır.
Sivri söylemleri yanında saha içindeki tavır ve davranışlarıyla da tartışma konusu olur Vural. Futbolcularına karşı geçmişte kullandığı orantısız gücün sebebini sorduğumuzda aldığımız cevap ilginçtir: "Ben o davranışımda haklı olduğumu düşünüyorum. Bugün olsa yine aynısını yaparım. Çünkü maçtan önce yaptığım bütün uyarıları dikkate almayıp benim ve futbolcu arkadaşlarının emeğini çalan kim olursa aynı şekilde davranırım. Önde olduğumuz bir maçı o kişilerin sorumsuz davranışları ile kaybedip küme düşme potasına giriyorsak, o futbolcudan, 'canım cicim, niye böyle yaptın' diyerek savunma alamam. Laftan anlamayanın hakkı kötektir.''
Türk futbolunun içinde bulunduğu sıkıntılara rağmen dünya ve Avrupa 3.sü olmasını çelişkili bulup bulmadığını ilettiğimizde ise Yılmaz Vural'dan yine sıra dışı cevaplar alıyoruz. Ve tabii ki Yılmaz Vural orijinalliğinde: "Çelişki değil, tamamen tesadüf. Türkiye'de işler sistemle gitmiyor ki. Kişinin karizması ile ilgili bir durum var bizde. Ama sürekliliği olan bir durum değil bu. Dünya 3.sü oluyorsun ama 2010'da yoksun. Almanya ve Brezilya sürekli ilk dördün içinde. Bizde ise futbolcunun o andaki gayreti ve şansı ile bir yerlere geliniyor. Brezilya gibi olursan ben buna başarı derim. Adamlar Dünya Kupası kurulduğundan beri orada..."
ZAMAN
SON VİDEO HABER
Haber Ara