İsviçre'nin nefret yasağı Avrupa basınında
İsviçre'de dün yapılan "minare yasağı" referandumu İngiliz basınında geniş yer buldu. Guardian gazetesi, bu kararla İsviçre'nin Müslümanlara karşı kısıtlama getiren ilk Avrupa ülkesi olduğunu yazdı. Alman basını da, "Sonuç, şok ve siyasi depreme yol açtı. Aydınlanmanın gerisine düşülmüş ve akıl ve bilgiye büyük bir darbe indirilmiştir" yorumunu yaptı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-11-30 12:19:00
Gazeteye göre, uyum görüntüsünün ardındaki nefretin açığa çıktığı anlardan biri olan bu referandum sonucuyla birlikte, pasifliği, çoğulculuğu ve hoşgörüyü kurucu değerleri arasında gösteren İsviçre enternasyonalizm cilasını bir kenara bırakmış oldu.
Guardian'a konuşan İsviçre doğumlu akademisyen Tarık Ramadan, "İsviçreliler, minarelere ya da kulelere karşı oy kullanmadılar; Müslümanlara karşı oy kullandılar" diye konuştu.
Referandum sonuçları açıklanana kadar, pek çok kesimin "Hayır" oyu beklediklerini yazan Ramadan, sürprizle sonuçlanan referandumla birlikte İsviçre'de, 1893 yılından beri ilk kez bir topluluğa karşı özünde ayrımcı bir önerinin kabul edildiğini belirtti.
Ramadan'a göre, toplam 4 minarenin bulunduğu İsviçre'de böylesi bir inisiyatifin başlatılmış olmasının nedeni minarelerden ziyade, Avrupa'daki Müslümanların görünür hale gelmesi.
Sonuca tepkiler sert oldu
Britanya İslam Birliği'nin kurucusu Kemal Helbavi, El cezire televizyonuna verdiği mülakatta minare yasağına sert tepki gösterdi:
“İslam'da minare mecburiyeti yoktur ama cemaatin ezanı duyup camiye gelmesine yarar. Avrupa'nın herhangi bir yerindeki minarenin halkın büyük çoğunluğunu rahatsız edeceğini sanmıyorum. Sorun zaten bu değil. Asıl mesele, toplumun bir bölümünün özgürlüklerinin kısıtlanmasıdır."
Zürih Müslümanlar Cemaati Başkanı Taner Hatipoğlu ise minare yasaklatma girişiminin İsviçre'nin halk gruplarına nifak sokmak amacını güttüğünü belirtti:
“Bu girişimle, kimsenin istemediği bir şeyi, yani Müslümanların sosyal entegrasyonunu olumsuz yönde etkilemeyi başardılar."
ALMAN BASINI:
Haber manşetlerden verilirken yayınlanan yorumlar şöyle:
Die Welt: "İsviçre'de minare yapmanın yasaklanması yönündeki karar, doğru soruya yanlış cevap veriyor. Avrupa'da cami yapımına karşı çıkanlar, bazı Müslüman ülkelerde kilise inşa etmenin yasak ya da çok zor olduğuna dikkat çekiyor.
AB haklı olarak Türkiye'nin bu tutumunu AB üyeliği açısında engel olarak görüyor. Bununla birlikte Batı ancak din özgürlüğünü ciddiye aldığını ortaya koyduğu takdirde inandırıcı olabilir. Referandum sonucu Avrupa'da İslam korkusunun ne denli kökleştiğini ve bunun siyasi elitler tarafından yeterli düzeyde ciddiye alınmadığını gözler önüne seriyor."
Süddeutsche Zeitung: "Referandumun sonucu İsviçre için feci. Bu yasak Avrupa'nın başka hiçbir ülkesinde yok. 'Minare yapımı yasaktır' ifadesi artık Anayasa'da yer alacaksa bu sadece Anayasa'ya aykırılık teşkil etmeyecektir.
Aynı zamanda din özgürlüğü ve ayrımcılık yasağı da ihlal edilmiş olacaktır. İsviçre aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ihlal etmiş olacak ve İsviçre'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne şikayet edilmesi de gecikmeyecektir.
Ve orada da İsviçre açısında utanç verici bir karar çıkacak hatta bu ülkenin Avrupa Konseyi'nden atılması tehdidini içeren kararlar da bunu izleyecektir. Şimdi özellikle İslam dünyası yoğun tepki gösterecektir. En büyük hata İsviçre'nin bu tepkiler üzerine daha da sertleşmesi olacaktır. Çünkü aslında İsviçre, kalbinin derinliklerinde dünyaya açık ve liberal bir ülkedir."
Frankfurter Allgemeine Zeitung: "İsviçreliler, hoşgörülü olmakla övünür. Minare karşıtlarının bu denli başarı sağlamasının bir nedeni, taraftarlarını daha etkin bir şekilde harekete geçirmiş olabilmelerinde yatıyor. Özellikle İsviçre'nin kırsal bölgelerinde yasaktan yana oy kullananlar oldu.
İsviçre'de nüfusun yüzde 5'ini oluşturan Müslümanlar ülkeye gayet iyi bir şekilde entegre olmuş durumda. Müslümanlarla yaşanan sorunların minarelerin yasaklanması yoluyla çözümlenmesi de mümkün değil.
Kosova'dan gelen göçmenlerle yaşanan sorunlar doğrudan din konusuyla ilişkilendirildi. Bu referandum sonucu Almanya'da referandumun popülist yönünü küçümseyen herkesi bir kez daha düşünmeye zorlamalı."
Tagesspiegel: "Sonuç, şok ve siyasi depreme yol açtı. Aydınlanmanın gerisine düşülmüş ve akıl ve bilgiye büyük bir darbe indirilmiştir. Danimarkalı ve Hollandalı İslam düşmanları İsviçre'de kendi tezlerine destek bulmuştur. Bu kararla birlikte, İsviçre'nin uluslararası alandaki imajı büyük zarar görürken, ülke içinde de ciddi bir zehirlenme yaşandığı gözlemlenmektedir."
Neue Osnabrücker Zeitung: "İsviçreliler bu kadar güçlü bir demokraside popülizmin nasıl büyük bir tehlike olabileceğini ortaya koydular. Minarelerin yasaklanması öngören referandum sonucu bir şeyi çok açıkça gösteriyor. Aydınlanma ve hoşgörü her gün yeniden savunulması gereken değerlerdir. İsviçre ve hatta Almanya gibi ülkelerde bile bu böyledir."
İnternette minare vurma oyunu
Aşırı sağcıların minare karşıtı kampanyaları sırasında bilgisayarda “minare vurma" oyunu da geliştirildi.
Grubun internet sitesinde yer alan bir oyunda yükselen minareleri vurarak, müezzinlerin ezan okumalarını engellemek gerekiyor.
Minareler yükselip ezan duyulduğunda ise oyuncu, oyunu kaybetmiş sayılıyor.
Bundan sonra ne olacak?
Halkoylaması sonucunun nasıl uygulanacağı henüz açıklık kazanmadı. İsviçre Anayasası din ve inanç özgürlüğünü teminat altına alıyor.
Bu maddenin yanına şimdi de 'Minare yapmak yasaktır' maddesi eklenecek. Konunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yansıması, İsviçre hükümetinin başını derde sokabilir.
İsviçre, Avrupa İnsan Hakları Beyannamesi'ni imzalamıştı. Strazburg'daki mahkemenin İsviçre'de yaşayan Müslümanlara ayrımcılık yapılmasını tasvip etmeyeceğine kesin gözüyle bakılıyor.
İsviçreli hukukçular Anayasa Mahkemesi'nin minare yasağını kaldırmaması durumunda İsviçre'nin Avrupa Konseyi'nden ayrılması gibi bir durumla karşılaşılabileceğini belirtiyorlar.
Minare yasağına destek geldi
İsviçre'de yapılan referandumda seçmenler, ülkede yeni minare inşasına yasak getirilmesi yönündeki teklifi onayladı.
Teklif, yıllardır göçmen karşıtı politikalarını sürdüren ve minarelerin ülkenin İslamlaşmasının işareti olduğunu savunan sağcı İsviçre Halk Partisi tarafından gündeme getirildi.
Teklife karşı çıkanlar, minare yasağının ayrımcılık anlamına geleceğini, kin ve nefret kışkırtıcılığına neden olacağını savundu.
İsviçre hükümetinin teklifin referandumda reddedilmesinden yana olduğu belirtilirken pazar günü yapılan oylamanın sonuçları seçmenlerin minarelerin yasaklanmasından yana olduklarını ortaya koydu.
İsviçre'nin doğusundaki Wangen kasabasındaki Türk kültür merkezi, çatısına 6 metre yüksekliğinde bir minare inşa etmeye başlayınca, muhit sakinleri minarenin manzaralarını bozduğu gerekçesiyle girişime karşı çıktı. Kültür merkezine komşu olan İsviçrelilerin yerel kampanyası, aşırı sağcıların devreye girmesiyle bir anda federal bir minare karşıtı kampanyaya dönüştü.
Katılım yüzde 45 oldu
İsviçre'de yeni minare yapımına yasak getirilip getirilmeyeceğine karar vermek amacıyla düzenlenen referandumda, seçmenin yüzde 57'si yasağa destek verdi.
Katılım oranı yüzde 54 gibi yüksek bir değer olarak kayda geçen referandumun kesin sonuçlarına göre, konfederasyonu oluşturan 26 kantondan sadece 4'ü bu yasağa karşı çıktı. Yorumcuların, bu sonucu “büyük sürpriz" olarak değerlendirdikleri belirtildi.
Aşırı sağcı İsvicre Halk Partisi'nin (SVP) girişimiyle, bir referandum için gereken 100 bin imzanın hayli üzerinde, 114 bin 900 imza toplanmasının ardından düzenlenen oylama öncesinde yapılan anketler, halkın yüzde 53'ünün yeni minarelerin yasaklanmasına karşı olduğunu ortaya koymuştu.
İsviçre hükümeti ve parlamentosu da, İsviçre anayasasına, dini özgürlüklere ve ülkenin hoşgörü geleneğine aykırı olduğunu bildirdiği girişimi reddettiğini bildirmişti. BM insan hakları izleme organı da kaygılarını dile getirmişti.
Referandumun minare yasağının lehine sonuçlanmasıyla bir düzenleme yapılarak Anayasa'ya federal düzeyde “Ülkede minare yapmak yasaktır" ifadesi eklenecek.
Nüfusu 7 milyonu geçen İsviçre'de 300 binden fazla Müslüman yaşıyor. Müslümanların çoğu Bosna, Kosova ve Türkiye'den gelenler. İsviçre'de içlerinde Cenevre ve Zürih'in bulunduğu kentlerde minareleri olan 4 cami bulunuyor. Ülkedeki toplam cami sayısı ise 150.
İsviçre'den farklı yorumlar
Halk partisinin önde gelenlerinden Walter Wobmann halkın nabzını iyi tutup ruh halini doğru kestirdiklerini anlatırken, “Siyasi İslam'ın İsviçre'de de kök salmasını teşvik eden gelişmeyi önlemek istiyoruz. Diğer bazı Avrupa ülkelerinde de olduğu gibi. Henüz başında olduğumuz gelişmeyi şimdi durdurabiliriz" şeklinde konuştu.
400 bin civarında Müslümanın yaşadığı ülkede 4 minare bulunurken, ülkede yeni minare inşaatları için ruhsat taleplerinin genellikle reddedildiği vurgulandı.
Referandumu destekleyenlere, minarelerin şeriata dayalı bir ideoloji ve hukuk sisteminin güçlenmesini temsil ettiğini savunurken, İlerici İslam Forumu'ndan Elham Manea, yakın zamanda ülkede Sih tapınağı ile Sırp Ortodox kiliselerinin inşaa edildiğini hatırlatarak, tek başına minarelerin yasaklanmasının ayrımcılık olduğunu söyledi.
Maneca, "Eğer bana bütün dini yapılardan dini sembollerin yasaklanacağını söylerseniz, bunda sorun görmem. Ama eğer Hıristiyanları, Yahudileri, Sihleri değil yalnızca Müslümanları hedef alıyorsanız, bu ben bunu bir sorun olarak görürüm. Çünkü bu ayrımcılıktır" dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara