Dolar

34,8959

Euro

36,6573

Altın

3.013,76

Bist

10.058,63

2010'da Çorlu'ya bilgisayar fabrikası

Türkiye 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmeyi planlıyor.

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-11-28 11:46:00

2010'da Çorlu'ya bilgisayar fabrikası
Hewlett Packard Company, (HP), bu yıl dünyada 70’inci, Türkiye’de de 20’nci yılını kutluyor. Test ölçüm cihazları ile başladığı iş hayatı yolculuğunda bugün dünyanın en büyük bilgi teknoloji firmasına dönüşen HP, 170 ülkede faaliyet gösteriyor. 120 milyar dolar ciroya sahip şirkette 300 bin kişi çalışıyor. HP 1989 yılından bu yana Türkiye’de hizmet veriyor. donanım, yazılım ve servis konusunda çalışmaları sürdüren HP Türkiye, HP Company’nin son yılda yaptığı atağa ayak uydurmuş durumda. Ürün portföyünde masa üstü bilgisayarlar, iş istasyonları sunucu, yazıcı dijital görüntüleme sistemleri gibi teknolojinin tüm ürünlerinin yer aldığı HP Türkiye’nin Genel Müdürü Serdar Uçar’la sektörü ve şirketin geleceğini konuştuk. Uçar, Türkiye’nin 2023 hedefinin dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmek olduğunu belirterek, “Bunun yolu bilgi teknolojilerini ciddiye almaktan geçiyor” dedi. İşte Uçardan çarpıcı açıklamalar:

ARTIK KÖK SALACAĞIZ

HP, 20 yılda Türkiye’ye ne kattı?


Bugün Türkiye’de bilgi teknolojileri dağıtım ağı, bu konuda iş yapan 5 bine yakın iş ortağı, teknoloji perakendeciliği, bankaların internet şubeleri varsa, hepsi HP Türkiye sayesindedir. Evlerden insanlar dünyaya bağlanıyorsa, kamu kurumları bir takım e-devlet projelerinde ilerleme gösteriyorsa bunlarda etkimiz büyük. Türkiye’de yüzde 34’lik payla yazılım pazarında bir numarayız. Donanımda açık ara öndeyiz. Hizmet bölümünde ise 3’üncü sıradayız. Hedefimiz bu konuda da bir numaraya çıkmak. Türkiye’de bilişim teknolojilerine çok büyük katkımız oldu.

Bundan sonra hedef ne?

Biz 20 yılda Türkiye’ye yerleştik ve yerimizi bulduk. İkinci 20 yılımız ise global şirketin yerel ağı olarak ciddi şekilde kök salma dönemimiz olacak. Kök salmadan kastımız şu. Biz İstanbul Teknik Üniversitesi ile birlikte yazılım geliştirme merkezlerini hayata geçirdik. Bunların Türkiye’ye önemli katkıları olacağını düşünüyoruz. Kök salma anlayışımız çerçevesinde 4 üniversiteye 500 bin dolarlık ekipman yardımı yaptık. HP’nin laboratuvarlarının bir bölümünü Türkiye’ye getirmeyi planlıyoruz. Ayrıca Türkiye’ye bir takım hizmet mühendislik merkezlerini kurmak istiyoruz.

Ne zaman olur bunlar?

Bu konuda çalışmalarımız sürüyor. Avrupa organizasyonu ile görüşmeler devam ediyor. Özellikle telekomünikasyon konusunda bir nearshore merkezinin Türkiye’ye getirilmesini istiyoruz.

STRATEJİ OLUŞTURULMALI

2023’te hedef ilk 10 ülke arasına girmek. Bunu başarabiliriz miyiz?


Başbakan Tayyip Erdoğan bu hedefi açıkladı. Bu 1 trilyon doların üzerinde bir ekonomi demek. G-20 ülkeleri ile yarışmak anlamına geliyor. Ancak rakamlar çok farklı. Yarışmak için rekabetçi olmak lazım. 120 ülkenin bulunduğu rekabet liginde 60’inci sıralardayız. Rekabeti artırmanın birçok yolu var. Ancak en önemli yolu bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanmak. G-30’da bulunan ülkeler GSMH’nin yüzde 2.5’unu bilgi teknolojilerini harcıyor. Bu ABD’de yüzde 3.5’u buluyor. Bizde ise yüzde 1. Bunun büyük bölümü de donanım. Yazılımda bizden 6 kat, hizmette ise 9 kat daha fazla yatırım yapıyorlar.

Arayı nasıl kapatacağız?

En büyük 10 ekonomi arasına gireceksek Türkiye’de bilgi teknolojileri daha ciddiye alınmalı. Türkiye ve sektör bu hedefler konusunda da ciddi çalışma yapmalı. Burada sektöre büyük görev düşüyor. Ancak devletin ve kullanıcıların da yapması gerekenler var. El birliği ile bu sektörün önemini anlatacağız. Belki sektörü tek elden yürütecek bir kurumsal çalışma da yapılabilir. Sektörün bilişim stratejisini oluşturacak, yönlendirecek politikaları belirleyecek bir yapı da oluşturulmalı. Bu başbakanlığa bağlı olabilir ya da etkin bir bakanlıkta kalabilir.

YAZILIMDA FIRSAT ÇOK

Avantajlarımız var mı?


Öncelikle sektördeki sivil toplum örgütleri ve devlet el birliği ile hangi alanlara odaklanacağımızı, hangi alanlarda ihracatçı olacağımızı belirlemeliyiz. Mesela donanım konusunda bugün itibariyle bir dünya markası yaratmamız zor. Donanımda daha niş ürünlere yönelebiliriz. Yazılım ve hizmetler konusunda çok önemli avantajlarımız var. Türkiye lojistik üs ve medikal merkez olma yolunda ilerliyor. Lojistik ve medikal yazılımlar geliştirip ihraç edebiliriz. Bizim yayılım inovasyon merkezimiz de bu amaçla hizmet veriyor. Sadece Türkiye değil, Ortadoğu, Afrika, İsrail ve Yunanistan için de çalışıyoruz. Zaten, her alanda her işi yapacağım diye bir şart da yok. Ancak bunun için önce şirketlerin finansman,pazarlama ve satış alt yapılarını evrensel kaliteye getirmek konusunda.

Hizmet ayağında nasılız?

Türkiye’de yabancı dil bilen kalifiyesi yüksek mühendislerimiz var. Yani mühendislerimiz evrensel kalitede. Bunlardan yararlanarak çok ucuz çağrı merkezi gibi bireysel kalitenin önemli olmadığı alanlardan ziyade, hem uygun maliyetli hem de bireysel insan kalitesinin önemli oldu alanlarda farklılaşabiliriz. O alanları bulup bölgesel ihracatçı merkezi olabiliriz. Bu konuda da devlet yol göstermeli, teşvikler vermeli. Bilgi Toplumu Ajansı ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile desteklenmeli. Bu yüzden doğru alanlara odaklanmak çok önemli.

Bilişim pazarının büyüklüğü 24 milyar $

Bilgi teknolojileri pazarında durum ne?


Türkiye’deki pazarı “olgun olmayan” bir pazar olarak tanımlayabiliriz. Sektörde donanım pazarı ağırlıkta. Pazarın yüzde 80’i donanım, yüzde 10-12’si yazılım, yüzde 8-9’u da hizmet. Olgun pazarlarda ise hizmet sektörünün payı yüzde 30-50 arasındadır. Bu yüzden Türkiye pazarında yazılım ve hizmet alanında fırsat var. Türkiye bilgi teknolojileri pazarının büyüklüğü ise 24 milyar dolar. Bunun 6-7 milyar doları bilgi teknolojileri, geri kalan 18 milyar doları ise iletişim pazarına ait.
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara