'Sağlıklı' raporuna rağmen taburcu edilmedi
Ergenekon'da 'üst düzey yönetici' olmakla suçlanan Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın hastaneden ayrılmaya hiç niyeti yok.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-11-25 06:21:00
Tutuklandığı 17 Nisan'dan bu yana İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü'nde yatan Haberal, enstitünün 40 gün önce verdiği 'sağlıklı, taburcu edilebilir' raporuna rağmen hastanede yatıyor. Haberal'ın, taburcu edilmemesi halinde kolluk kuvvetleri marifetiyle cezaevine gönderilmesi de gündeme gelecek. Prosedüre göre tutuklu hakkında 'taburcu edilebilir' kararı verilince hastane, önce cezaevini bilgilendiriyor. Ardından da jandarma aracılığı ile tutuklu cezaevine getiriliyor.
Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, Ergenekon soruşturması kapsamında 13 Nisan 2009'da gözaltına alındı. 17 Nisan'da tutuklandı. Aynı gün rahatsızlanarak İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü'ne kaldırıldı. O günden bu yana da burada 'tedavi' görüyor. Bu zamana kadar 'kalp ritmi her an düzensiz hale gelebilir, ciddi bir rahatsızlıkla karşı karşıya kalabilir' şeklindeki gerekçelerle taburcu edilmedi. Haberal'ın bir türlü 'iyileşememesi' üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, hastaneye yazı yazarak bilgi istedi. Sanığın hastalığının ne olduğu, onun durumunda olan başka hastaların olup olmadığı soruldu. Mahkemeden gelen cevap, üçüncü iddianamenin ek klasörlerinde yer aldı. Buna göre, Mehmet Haberal'ın hastalığı 'şahsına münhasır'dı. Hastaneden gelen yazıda 'Haberal gibi bir başka hasta bulmanın mümkün olmadığı' aktarılıyordu. Bunun üzerine sanık, son olarak ağustos ayında Adli Tıp Kurumu'na sevk edildi. Kurum, teşhis ve tedavi için birtakım işlemler talep etti.
TEDAVİYİ REDDEDİYOR
Kesin karar için Haberal'ın 24 saat bağımsız bir hastanede kalp ritmini ölçmek için EKG holterinin çekilmesine karar verildi. Ayrıca Haberal'a tedaviye yönelik elektrofizyoloji yapılması talep edildi. İddialara göre, Haberal, bunların hiçbirini kabul etmedi. Sanığın 'olumsuz' cevap vermesi üzerine oluşturulan Sağlık Kurulu, mevcut duruma göre bir rapor hazırladı. Emsali hastaların bir haftada taburcu olabileceği ve ilaçla tedavisinin dışarıda da devam edeceği yönünde karar verdi. Kurul'un yazısı ilgili yerlere ulaştırıldı.
Daha sonra enstitü başkanlığının talimatıyla Mehmet Haberal'ın sağlık durumuyla ilgili 5 kişilik bir heyetin daha rapor hazırladığı ortaya çıktı. 16 Ekim tarihli raporda, Haberal'ın sağlık durumunun 'ayakta tedavi edilebilecek' seviyede olduğu aktarılıyordu. Prof. Dr. Zerrin Yiğit başkanlığındaki 5 kişilik heyetin hazırladığı raporda, "5 kişilik kurul tarafından enstitümüzün 3. servisinde 304 numaralı odada yatmakta olan Mehmet Haberal'ın durumu değerlendirilmiş ve tıbbi tedavisine ayakta devam edilerek bir ay sonra kontrole gelmek üzere taburcu edilmesine karar verilmiştir." ifadeleri yer alıyordu. Aynı tarihlerde Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Mehmet Haberal'ın sağlık durumunu gösterir tüm belgeleri talep etmişti.
MAHKEME, ZORLA GETİRME KARARI VEREBİLİR
Aradan 40 günden fazla bir zaman geçmesine rağmen Mehmet Haberal hâlâ hastaneden çıkmadı. Haberal'ın hangi gerekçe ve sağlık sorunu sebebiyle hastanede tutulduğuna dair bir açıklama da yapılmıyor. Enstitünün 'sağlam' raporuna ve mahkemenin talebine rağmen Haberal'ın taburcu edilmemesi durumunda zorla getirilmesi gündeme gelecek.
Avukat Tahir Elçi, bu tip durumlarda normal prosedürün kişinin hakkında tahliye kararı yoksa taburcu olduğu tarihten itibaren cezaevine gönderilmesi olduğunu vurguluyor. Elçi, "Bu hep böyle uygulanmıştır." diyor. Avukat Erdal Doğan ise tedavisinin tamamlanmasına rağmen tutuklunun taburcu edilmemesi durumunda üç yolun izlenebileceğini belirtiyor: "Birincisi, jandarma taburcu kararından sonra kişiyi götürebilir. İkincisi, savcılığın başvurusuyla mahkeme kişiyi talep edebilir. Ya da mahkeme direkt çağırabilir."
ZAMAN
Haber Ara