Eğitimcilerden Katsayı iptaline tepki
Meslek liselere üniversite yolunu neredeyse kapatan Katsayı uygulamasını kaldıran kararın Danıştay tarafından durdurulması eğitimcileri ayağa kaldırdı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-11-25 22:49:00
Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldırmasının, mesleki ve teknik eğitimi canlandırdığını ifade etti.
Türk Eğitim-Sen olarak Danıştay 8. Dairesi'nin, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini durdurmasını 'yanlış bulduklarını' bildiren Koncuk, üniversite sınavına aylar kala Danıştay'ın böyle bir karar almasının, tüm mesleki ve teknik eğitim öğrencilerini mağdur edeceğini savundu.
İsmail Koncuk, katsayı sorununun devam etmesinin, bundan nemalanan siyasi partilerin iştahını kabartacağını ileri sürdü.
TİMAV: 'KONUYU AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE MÜRACAAT BAĞLAMINDA YENİDEN DEĞERLENDİRECEĞİZ'
Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) Genel Başkanı Ecevit Öksüz, katsayı farkını kaldıran kararın yürütmesinin durdurulmasıyla ilgili, davanın hiç esasa girmeden reddedileceğini umduklarını belirterek, 'Bu, bizim için büyük oranda hukuk adına şaşkınlık yaşamamıza sebep oldu' dedi.
Öksüz, yaptığı yazılı açıklamada, TİMAV olarak bu kararla ilgili hukuk komisyonlarıyla değerlendirme yapıp gerekli girişimlerde bulunacaklarını belirtti.
Davayı açan İstanbul Barosu'nun böyle bir davayı açabilmek için taraf ehliyeti olmadığını düşündüklerini ifade eden Öksüz, şunları kaydetti:
'Biz, davanın bu nedenle hiç esasa girilmeden reddedileceğini umuyorduk. Hukukun temel prensipleri bunu gerektiriyor. Bu bizim için büyük oranda hukuk adına şaşkınlık yaşamamıza sebep oldu. Yürütmenin idari yargılama hukukunda durdurulması kurumu bir tedbirdir ve davanın esasını çözecek mahiyette tedbir kararı verilemez. Oysa yürütmenin durdurulmasıyla ilgili gerekçe incelendiğinde davanın bir anlamda esastan çözümlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum da açıkça hukuka aykırıdır. Gerekçeye baktığımızda 'farklı hukuki statüdeki öğrencilerin aynı konumda değerlendirilmesi sonucu anayasal eşitlik kuralıyla çelişkili bir durum yaratıldığı, bu uygulamanın hukuksal statüsü farklı olanlarla eşit koşullara tabi kılınarak hak kaybı ve ihlaline sebep olacağı' iddiasının yer aldığı görülmektedir. Bu gerekçe kendisi bizatihi Anayasadaki eşitlik ilkesinin ihlalidir.'
'HUKUKİ STATÜSÜ FARKLI ÖĞRENCİ NE DEMEKTİR'
Öksüz, 'Hukuki statüsü farklı öğrenci' ifadesine anlam veremediklerini belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
'Bu mantıkla yaklaşıldığında Anadolu Liseleri ile Fen Liseleri ve düz liselerin de farklı statülerde olduğunun kabulü gerekmez mi? Bu okullar için de üniversiteye giriş sisteminde ayrı statülerine göre katsayı belirlenmesi gerekmez mi? Meslek lisesi ayrımının yukarıda verdiğimiz örnekte olduğu gibi Anadolu ve Fen Liseleri ayrımından hiçbir farkı yoktur. Meslek lisesinde okuyan çocukları belli bir dar alanda yüksek öğrenim görmeye mahkum eden anlayışın eşitlik ilkesinden dem vurarak sözde eşitliği korumak adına böyle bir hukuk garabetine imza atılmış olması son dönemde zaten tartışmaların odağındaki hukuk sistemimizin ve hukuk anlayışımızın geldiği nokta bakımından oldukça düşündürücü ve üzüntü vericidir. Biz de bu konuda gerek sivil toplum kuruluşu olarak gerekse bir veli olarak hukuki anlamda yapabileceğimiz girişimlerle ilgili hukukçulardan görüş alıyoruz. Bu çalışmanın sonucunda ortaya çıkacak hukuki yollara müracaat etme konusunda geri durmayacağız. Hatta konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne müracaat bağlamında yeniden değerlendireceğiz.'
Yürütmeyi durdurma kararının Anayasanın 42. Maddesi'ne açıkça aykırı olduğunu düşündüklerini söyleyen Öksüz, bu kararın hukuki geçerliliği tartışmalı bir statü farklılığına dayanarak çocukların geleceğine yön verme haklarını ellerinden aldığını savundu.
Yürütmenin durdurulması kararının verilebilmesi için idari yargılama usul kanununun aradığı şartların mevcut olmadığını ileri süren Öksüz, açıklamasını şöyle tamamladı:
'Soyut olarak telafisi imkansız zararların doğacağından bahsediliyor. Buradaki zarardan kastedilen üniversite sınavına girecek bir kısım çocukların diledikleri okula girebilme adına verecekleri yarış mıdır, telafisi imkansız zarar. Bu çocuklar istedikleri okullara girdiklerinde kimin ne gibi bir zararı olacaktır merak etmekteyiz. Ülkemizin kalkınmasında, gelişmesinde ve uluslararası arenada daha itibarlı, daha başarılı ve daha önde yer alabilmesi millet olarak hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu sorumluluğu en derinden hisseden ve taşıyan insanlar arasında meslek liseleri ve imam hatip liseleri mezunları ve mensupları en ön sıralardadır.'
EĞİTİM-BİR-SEN: BU KARAR, BAYRAM ÖNCESİ MESLEK LİSELİLERE MATEM YAŞATMIŞTIR
Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezi'nden yapılan açıklamada, Danıştay 8. Dairesi'nin, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini durdurmasının, 'bayram öncesi meslek liselilere matem yaşattığı' ifade edildi.
Sendikadan, yapılan yazılı açıklamada, katsayı uygulamasının, 'meslek liselilerine giden öğrenci sayısının azalmasına, meslek liselerinin atölyelerine kilit vurulmasına, meslek liselilerin üniversiteyi kazanma şanslarının kaybolmasına ve gençlerin genel liselere yönelmesine' neden olduğu savunuldu.
Uygulamanın 'bilimsellikten uzak olduğu' öne sürülen açıklamada, YÖK'ün eşitliği esas alan yeni bir sisteme geçme kararının sevinçle karşılandığı belirtildi.
Bugün alınan kararın 'şaşkınlık' yarattığı ifade edilen açıklamada, şu görüşe yer verildi:
'Danıştay 8. Dairesi, dört yıl önce 'Katsayı konusunda YÖK yetkilidir' kararı vermişti. 2005 yılında Ankara Aydınlıkevler Ticaret Meslek Lisesi öğrencisi İlknur Öztürk'ün katsayı düzenlemesinin iptali için başvurduğu davada '1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun ilgili maddeleri gereği yüksek öğretim kurumlarına orta öğretim kurumlarını bitirenlerin nasıl gireceğinin Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılarak Yüksek Öğretim Kurulu tarafından saptanacağını' ifade eden Danıştay 8. Dairesi bugün YÖK'ün aldığı kararı yok sayma kararı almıştır. Millet adına karar açıklayan yargının, milletin beklentilerinin aksine eşitlik ve adalet duygusunu rencide eden bu kararı, bayram öncesi meslek liselilere matem yaşatmıştır. Bu matem havasının dağıtılması için bir an önce YÖK'ün, hükümetin ve meclisin, hulasa bütün yetkililerin acilen bir adım atması gereklidir.'
SON VİDEO HABER
Haber Ara