İsrail zaman kazanıyor

Defne Bayrak / Timeturk

Arap gazeteleri bugün İsrail’e geniş yer veriyor. İsrail’in müzakere için sunduğu teklifin bir aldatmaca olduğu, bununla sadece zaman kazanmak istediği ve Batı dünyasına kendisini farklı göstermeye çalıştığı belirtiliyor. Ayrıca İsrail ürünlerinin Arap-İsrail dünyasında gereğince protesto edilmemesinin İsrail’in küstahlığını artırdığına, bu sebeple Filistinlilerle ya da Araplarla müzakereleri umursamadığına işaret ediliyor. Son olarak Gazzelilerle dayanışma için Filistin’e giden Suriyeli sanatçılara yer veriliyor. Sanatçıların bu hareketi övülerek Gazzelilerin kendilerini yalnız hissetmemelerine vesile oldukları vurgulanıyor.
Suudi Arabistan’dan yayımlanan El-Cezire gazetesi bugünkü “İsrail ve aldatma sanatı” başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; “İsrail ya anlamıyor ya da Uluslar arası Toplum’u kullanıyor! Müzakerelerin yeniden başlatılması için sunduğu teklif manipülasyondan, hileden ve vakit kaybettirmeden başka bir şey değildir. Zira müzakerelerin yeniden başlatılması karşılığında Batı Yaka’daki bölgelerden çekilmeyi teklif etti. Tabi ki Filistin Sultası bunu kabul etmedi. Çünkü yerleşimin tamamen durdurulmasını kapsamıyordu.
İsrail kendisinden istenenin, yerleşimin tamamen durdurulması olduğunu da teklifinin Filistinliler tarafından reddedileceğini de çok iyi biliyor. Peki o zaman neden sonucunu bildiği bu teklifi sunuyor? Sebep açık. Çünkü o, daha fazla yerleşim inşa edebilmek için vakit kaybettirmeye ve barış için herhangi bir müzakereye gerçek anlamda başlanmasından önce emri vaki yapmaya çalışıyor. İkinci olarak bu öneri, özellikle de Batı ile genel ve tanıtıcı ilişkileri babından sayılıyor. Nitekim Batı’ya barış süreci için müzakerelerin başlatılması gayesiyle siyasi girişimlerde bulunduğunu, Filistin tarafının ise bu süreci durduran engeller çıkardığını ve ön koşullar sunduğunu söylüyor. Bu şekilde de barış sürecini isteyen sanki oymuş, Filistinliler ise istemiyor gibi görünüyor.
Barış, İsrail lideri Şimon Peres’in Kahire’de söylediğinin aksine çok uzak görünüyor. Bunun göstergeleri neler? Tüm göstergeler bizim, İsrail’i tutucular yönetmeye devam ettikçe bir kısır döngü içinde olduğumuzu söylüyor.

İsrail ürünleri protesto edilmiyor

Birleşik Arap Emirlikleri’nden yayımlanan Dar’ul Haliç gazetesi bugünkü “Acı paradoks” başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; “Avrupalı çeşitli örgüt ve birliklerin, işlediği suçlar ve insan haklarını ihlali nedeniyle İsrail ürünlerini protesto etmeye çalıştığı bir sırada İsrail ihracat enstitüsü başkanı Arap ve İslam ülkelerinde ülkesi ürünlerine karşı gerçek anlamda bir protestonun söz konusu olmadığıyla övünerek ürünlerinin çeşitli dünya, Arap ve İslam ülkelerine ulaştığını söyledi. Şaşırtıcı olan Arap Siyonist çatışmasına siyasi çözüm bulunmasını isteyenlerin, amaçlarını yerine getirmeye yardım edecek en önemli şeyleri yapmamasıdır. Siyonist varlık tüm ülkeler gibi iyilik ya da cömertlik olsun diye taviz vermez. Aksine daha büyük külfetten kaçınmak için öneri sunmaktadır. İşgalinden, herhangi bir çözümü kabul etmemesinden ve insanlığa karşı işlediği suçlardan kaynaklanan külfetler sıfır olduğunda aynen gördüğümüz gibi daha küstah ve daha uzlaşmaz olacaktır. Nitekim şimdiki hükümet herhangi bir çözümü kabul etmediğini bugün örtpas etmeden açıkça göstermektedir.
Siyonist varlık, düşmanlarının soyutlamasının bile ortadan kalktığını gördükten sonra nasıl olur da Araplar ve Filistinlilerle pazarlığı umursar? Müzakereler artık Siyonist varlık için devletsel kazanımların tahakkuk ettirebilmek için bir gayeye dönüştü.

Suriyeli sanatçılar Gazze’de

Londra’dan yayımlanan El-Kudsü’l Arabi gazetesi bugünkü “Suriyeli sanatçılar ambargoyu kırıyor” başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; “Arap sanatçılar, Gazze’de kuşatma altındaki aç Filistinlilerle dayanışıyor. Bu hoş olmayan değil aksine iyi bir adım. Bu organizasyonu düzenleyenler de katılanlar da takdirimizi ve övgümüzü hak ediyor.
Bu sözleri, Suriyeli sanatçılardan seçme bir grubu kapsayan heyetin kardeş Mısır’la sınır Refah Geçidi aracılığıyla dün Gazze Şeridi’ne geçmesi münasebetiyle söylüyoruz. Filistin Suriye’nin, aynı şekilde Mısır’ın ve diğer tüm Arap topraklarının bir uzantısıdır. Direnişçi halkı, kan döken iğrenç işgalcinin yüzüne karşı bu ümmeti, mukaddeslerini ve namusunu savunmaktadır. O işgalci ki bu asil, direnişçi halkın iradesini kırmak için insanlık suçu işlemekten, uluslar arası kanunlarla yasaklanmış -beyaz fosfor gibi- silahları kullanmakta tereddüt etmemiştir. Ancak başarılı olamadı ve olamayacak da. Gazze’nin evlatları bugün çatışmada yalnız olmadığını hissediyor. Gökkuşağının çeşitli renklerindeki Arap ve İslam ümmetinin evlatları kendilerini unutmadı. Onlarla dayanışıyor, ellerini sıkıyor ve aynı hendekte yer alıyor.

İsrail zaman kazanıyor

Arap basınında bugün İsrail’in zaman kazanma manevraları, tecritten kurtulmasıyla artan küstahlığı, Gazze ile dayanışma için Filistin’e giden sanatçılar gündeme geliyor.