Dolar

34,8647

Euro

36,6366

Altın

3.041,18

Bist

10.058,47

"Filistinliler ateşle oynuyor"

Arap basınında bugün Filistinlilerin bağımsız bir devlet kurma çabaları, Mahmut Abbas’ın Mısır ziyareti ve İngiliz kabinesindeki İsrail destekçileri gündeme getiriliyor.

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-11-18 13:30:00

Leyla Ebumellal / Timeturk

Arap basını bugün geniş olarak Filistin sorununa yer veriyor. Filistinlilerin İsraille müzakerelerden ümidi kestikten sonra tek taraflı bir İsrail devleti kurma adımı, İsrail’in bu bağlamdaki tehditleri, Mahmut Abbas’ın Mısır’a giderek orada Hüsnü Mübarek’le görüşmeler yapmasına yer veriyor. Diğer taraftan da İngiltere Gölge kabinesinde yer alan muhafazakar parti üyelerinin İsrail lobisine desteğine işaret edilerek bu durumun İngiliz siyasetçilerin Arap ve Müslümanlardan nefret ettiğinin göstergesi olduğuna atıfta bulunuluyor.

Birleşik Arap Emirlikleri’nden yayımlanan Daru’l Haliç gazetesi yazarlarından Saad Mahyu “Filistinliler cesaret eder mi” başlıklı makalesinde şöyle diyor; “Netenyahu’ya yakınlığıyla bilinen İsrail Çevre Bakanı Yigal Ardan, Filistinlilerin bağımsız bir Filistin devleti kurmak için Güvenlik Konseyi’ne sunacakları herhangi bir yasa tasarısı karşısında ABD’nin veto hakkını kullanacağına güvendiğini ve Filistinliler bu adımı atmaya kalktığında İsrail’in önünde tüm seçeneklerin açık olacağını ifade ettiğinde iki kere haklıydı. Çünkü bu, ona göre yanar maddelerle oynamaya benziyordu.
Ne Obama yönetimi ne de diğer Amerikan yönetimleri bu gibi bir adım atabilir.
Öyleyse İsrail’in bölgesel ve uluslar arası konumu güçlü görünüyor. Ancak bu Filistinlilerin konumunun İsrail’in konumunun güçlü olduğu kadar zayıf olduğu anlamına mı geliyor? Böyle olmak zorunda değil. Onların da ellerinde iki ağır koz bulunuyor.
İlki direniş ve intifadaya geri dönmek ki artık herkes İsrail’le dengelerin nispeten de olsa tekrar kurulması için Oslo Antlaşması’nın ruhu tam olarak kaybolmasa da bundan başka bir yol olmadığını açıkça biliyor.
İkincisi bu mantık büyük ölçüde Arap-İsrail çatışmasının yüzünü değiştirecek. Yani çatışma Filistin devletinin varlığı ya da olmaması meselesinden İsrail devletinin var olup olmaması kavgasına dönüşecek. Yani çatışmada tam 62 yıl geri gidilecek.


Abbas’ın Mısır ziyareti

Mısır’dan yayımlanan El-Ehram gazetesi bugünkü “Uluslar arası Toplum ve bir Filistin devleti” başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; “Filistin uzlaşmasının yürütülmesi çabaları özellikle başkanlık ve parlamento seçimlerinin önümüzdeki Ocak ayının 24’ünde yapılmasının imkanı olmadığının ilanından sonra yoğunlaşacak gibi görünüyor. Bu da demek oluyor ki Hamas Hareketi Gazze’yi kontrol altında tutmaya, konum ve toprak üzerine Filistinli bölünme devam ettiği müddetçe yapılması mümkün değildir. Filistin başkanı Mahmut Abbas’ın, özellikle Arap Barış Girişimi Komitesi’nin toplantısında alınan kararın uygulanması için Güvenlik Konseyi’ne gidilmesi yönünde fikirlerin mevcut olduğu böyle hassas koşullar içindeyken dünkü Kahire ziyareti ve başkan Hüsnü Mübarek’le temasları Mısır liderliğiyle sürekli müşavere içinde olma hırsı çerçevesinde geliyor. Barış sürecinin ve Mısır’ın gözetiminde gerçekleşen Filistin diyaloğunun tartışılması için gerçekleşen bu ziyaret aynı zamanda İsrail’in tehditleri ve Tel Aviv’deki yetkililerin, Filistinlilere 4 Haziran 1967 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması ve İsrail’in yerleşim, Kudüs’ün Yahudileştirilmesi gibi icraatlarının yok sayılması gibi keskin kararlar almamaları yönündeki uyarıları arasında geldi.
Bu bağlamda Filistinliler, İsraille müzakerelerin yeniden başlatılması, adil ve kapsamlı bir anlaşmaya varılması yönünde tüm emellerini kaybettikten sonra Uluslar arası Güvenlik Konseyi’ne bu devletin ilanının onaylanması için talep sunmaya niyetleniyor. Acaba Uluslar arası Toplum bu sefer Filistin halkına insaf edip bunun sorumluluğunu taşır, işgalci İsrail’in gasp ettiği haklarını geri almasına yardım eder mi?

İngiliz kabinesindeki İsrail destekçileri

Londra’dan yayımlanan El-Kudsü’l Arabi gazetesi yazarlarından Abdulbari Etwan bugünkü “Arap diplomasi skandalı” başlıklı makalesinde şu ifadelere yer veriyor; “İngiliz 4. televizyon kanalının yayımladığı bir belgesel program İsrail lobisinin, İngiliz Gölge Kabinesi’ndeki İngiliz Muhafazakar Partisi’nin bakanlarının yarısını İsrail’in çıkarlarını ve politikalarını savunması için topladığını ortaya koydu. Bu da toplamı 10 milyon sterlini bulan bağışta bulunmaları yoluyla gerçekleşti. Kamuoyu yoklamasına göre Muhafazakar Parti iktidardaki İşçi Partisi’nden 20 puan daha üstün. Bu nedenle en geç önümüzdeki Mayıs ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinde kazanması kesin gibi görülüyor. Bu da demek oluyor ki İsrail’in Gölge Kabinesi’ndeki destekçileri hükümeti kontrolleri altında tutacak ve özel olarak Araplara genel olarak da Müslümanlara karşı düşmanca siyasetlerini yöneltecek.
Rakamlar ve belgelerle destekli bu tehlikeli televizyon programının ortaya koydukları iki temel gerçeği doğruluyor. Bunlardan ilki İngiliz siyasetçilerin, hükümetler ve şirketler bazında İngiltere’ye, ekonomisine ve siyasi çıkarlarına büyük hizmetler sunmuş ve sunmaya devam ediyor olmasına karşın Araplardan nefret etmesi ve onları küçümsemesi ile ikincisi ise Batı başkentlerinde birçok Arap diplomat ve lüks Arap büyükelçilikleri bulunmasına karşın Arap diplomasisinin başarısız kalması dahası hiçbir varlık gösteremeyip etkin olamaması ile ilgilidir.
Bundan daha da ileri giderek hayali maaşlar karşılığında Arap hükümetlerinde, büyükelçiliklerinde ve şirketlerde müsteşar olarak görev yapan yüzlerce lorda ve parlamento meclisi üyelerine işaret ediyor sonra da bu isimleri ya da büyük kısmını İsrail Lobisi’nin İngiltere’deki top listesinde görerek şok oluyoruz.
İsrail Lobisi’nin listesinde kayıtlı İngiliz parlamenterlere; özellikle de muhafazakarlara diyeceğimiz son söz bu ucuz ve değersiz ücretler karşılığında saldırgan haydut bir devletin hizmetine karışmaları diğer sebeplerle beraber, İngiltere’nin çıkarlarının, vatandaşlarının güvenliğinin içten ve dıştan tehdit edilmesine sebep olacaktır.
SON VİDEO HABER

Beşar Esed'ın kardeşi işkenceci Mahir Esed'ın evi

Haber Ara