Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Yeni bir Acar İstanbul hazırlığı

Acaristanbul'dan sonra komşu özel ormanda da villa kent kuruluyor.

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-11-17 17:18:00

Yeni bir Acar İstanbul hazırlığı
Gürhan Savgı'nın haberi...

Acaristanbul’dan sonra komşu özel ormanda da villa kent kuruluyor. 1990’dan beri defalarca denenen ama başarılı olunamayan villa kent için kollar yeniden sıvandı.

Nasrettin Hoca, çeşmeye gönderdiği oğlunun peşin peşin kulağını çekmiş ve eklemiş: “Testi kırıldıktan sonra iş işten geçmiş olur.” İşte bugünlerde, güldürürken ders veren hocamızın bu fıkrasını hatırlatan bir olay yaşanıyor. İstanbul’da Acaristanbul’un yakınındaki bir özel ormanı imara açmak için hazırlık yapılıyor.

Hatırlarsanız, Acaristanbul projesinde, metropolün akciğeri kabul edilen İstanbul Boğazı ormanlarında yasal sınırın çok üzerinde inşaat yapılmıştı. Bugünlerde meşhur Beykoz Kaymakdonduran Mesire Yeri yakınındaki Boğaz manzaralı özel orman arazisine inşa edilecek ‘villa kent’ için bir sözleşme imzalandı. İnşaatları yapacak kuruluş oldukça şaşırtıcı: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı KİPTAŞ…

KİPTAŞ ile özel orman arazisinin sahibi Tüm Basın Birlik Mensupları Konut Yapı Kooperatifi arasında ilginç bir anlaşmaya varıldı. Buna göre KİPTAŞ, kooperatifin 258 üyesine satışı yavaş giden Maltepe 2. Etap Konutları’ndan birer daire ve son model otomobil verecek. Ayrıca kooperatife 4 milyon dolar ödenecek. İnşa edilecek villalarla ilgili daha önce kabul görmeyen planlar yenilenerek Çevre ve Orman Bakanlığı’na verildi. Alınan bilgilere göre, yeni planla birlikte villalar toplu hâlde değil, ormanın içine serpiştirilmiş olarak inşa edilecek.

Acaristanbul’daki yapılaşmanın kamuoyunda büyük yankı uyandırmasından sonra özel ormanlarda imar yoğunluğunu belirleyen yönetmeliğin değiştirilmesi gündeme gelmişti. Ancak bugüne kadar söz konusu yönetmelikte değişiklik yapılmadı. Taban alanında yüzde 6 imara izin veren yönetmelik, katlar ve yollar bu orana dâhil edilmediği için yoğun yapılaşmaya sebep oluyor. Durum böyle iken dev anıt ağaçların bulunduğu özel ormanının kaderini Bakanlık ve Orman Genel Müdürlüğü belirleyecek.

Eski Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, görev yaptığı dönemde “Acarkent benzeri yapılaşma olur’’ diyerek başvuruyu geri çevirmişti. İsminde ‘basın’ ifadesi olmasına rağmen medya dünyasından az sayıda isim bulunan üyeler arasında en tanınmış gazeteciler Necati Zincirkıran ve Rahmi Turan. Üye listesinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nden isimler de var. Kooperatifte CHP ve Genel Başkan Deniz Baykal’ın avukatı olarak tanınan Erbaşar Özsoy, CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek ile Tekirdağ Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Enis Tütüncü, bazı aile fertleriyle birlikte üye olarak ormanın imara açılmasını bekliyor.

KOOPERATİF ÜYELERİYLE MAHKEMELİK OLDU

Son olarak KİPTAŞ’a pazarlanan kooperatif arsasının geçmişi bir hayli çalkantılı. Kooperatif, 1986’da S.S. Türk Basın Birliği Konut Yapı Kooperatifi adıyla, o dönem basının merkezi olan İstanbul Cağaloğlu’nda kuruldu. 1990 sonrası da adı S.S. Tüm Basın Birlik Mensupları Konut Yapı Kooperatifi olarak değiştirildi. Kooperatife girenler ilk isimdeki ‘Türk’ ve ‘Basın Birliği’ ibarelerine aldandı. Çünkü kooperatif, kamuya yararlı dernek statüsü bulunan Türk Basın Birliği Derneği himayesinde kurulmuştu. Üstelik Beykoz’da 678 dekar satın alınmış özel ormanı ve Kartal Soğanlık’ta 2 bin dekar tahsisli arsası bulunuyordu.

Ünlü Merter ailesinin mirasçılarından özel ormanın bir bölümünü alan kooperatif, diğer vatandaşların elindeki hisseler için de şufa davası açarak kazandı. Böylece arazinin tamamına sahip oldu.

Yıllara göre değişmekle birlikle 250-260 civarındaki kooperatif üyesi sabırla villalarına kavuşmak için beklerken, inşaatlar 1995’e kadar bir türlü başlatılamadı. Bu tarihte, arazinin bulunduğu Beykoz’un SİT kapsamına alınmasıyla işler iyice çıkmaza girdi. Daha sonra 1. derece olan SİT statüsü 2. dereceye düşürüldü. Böylece tekrar yapılaşma ümidi belirdi. Bu sırada yönetim, taahhüt ettiği inşaat işini kooperatif çatısı altında yapmak yerine BASVAK adında bir anonim şirket ile aynı isimde bir de vakıf kurdu. Orman arazisi, BASVAK AŞ’ye kat karşılığı inşaat yapmak üzere devredildi.

Daha sonra yapılan denetimlerde kooperatif yönetim kurulu üyelerinden 7’sinin vakfın ilk yönetim kurulu üyesi olduğu ortaya çıktı. Aynı denetimde BASVAK AŞ’nin yüzde 99,9995 hissesinin de vakfa ait olduğu belirlendi. Kooperatiften BASVAK AŞ’ye de yüklü miktarda para transferi yapıldı. BASVAK AŞ süreç içinde Pet Kontür İnşaat, HEMA İnşaat, Büyükhanlı İnşaat, Tacirler Yapı Tekniği İnşaat ile Haydar ve Aydın Köseoğlu ile kat karşılığı sözleşme imzaladı.

Ancak şirketlerin hiçbiri inşaatı yapamadı. Daha sonra bu şirketlerden bazılarıyla mahkemelik olan kooperatif yönetimi adalet önünde haksız çıkınca Pet Kontür İnşaat’a yaklaşık 4,7 milyon TL ödedi. Büyükhanlı İnşaat, Tacirler Yapı Tekniği İnşaat ile Haydar ve Aydın Köseoğlu’na, verdikleri para karşılığında arazinin önemli bir kısmı devredildi. Böylece bu şirketler de arazide söz sahibi oldu.

DEVLET ZARARA MI UĞRATILDI?

Ancak arsaların, inşaat şirketlerine devredilmeden önce kooperatife iadesi gerekiyordu. İki defa devir işlemi yapılmaması için parseller direkt inşaat şirketlerine devredildi. Bu devir işlemleri sebebiyle devletin büyük bir vergi kaybına uğradığı ve Maliye Bakanlığı’nın incelemesi sonucu bu zararın tazmin edilebileceği belirtiliyor.

Bu arada, yıllarca hayal kırıklığına uğrayan üyelerden bazıları, kooperatifi incelemeye aldı. Çok sayıda usulsüzlük iddiası ortaya atıldı.

Mahkemelere de yansıyan ve resmî belgelerde geçen iddialar arasında; kooperatif üyeliklerinin, aile, eş, dost ve nüfuzundan faydalanabilecek kişilere imtiyazlı olarak devredilmesi başı çekiyor. Bu tür üyelerin toplam üye sayısının yarısına ulaştığı ifade ediliyor. Adresleri de gizlenen bu üyeler sayesinde yönetim, genel kurullarda rahatça karar çıkarabiliyor.

Ulaşılabilen evraklar üzerinde yapılan tespitlere göre; 1990’a kadar üye olanlardan 38’inin, 2 ila 12 yıl arasında hiç ödeme yapmamalarına rağmen üyelikleri sürdü. 10 üye ise sürekli düşük meblağ ödemesine rağmen ihraç edilmedi. Toplam 48 üye hakkında bir işlem yapılmadı.

1990 sonrası üye olanlardan ise 9’u hiç ödeme yapmadı. 31 üye ise 2 ila 4 yıl arasında hiçbir ödemede bulunmadı. Yüksek giriş aidatı yanında yıllarca yüklü aidat ve ek ödemeler yapan üyeler olduğu hâlde, 5–15 yıl sonra ilk ödemesiz ve aidatsız çok sayıda yeni ortaklar alındı. Yapılan tespitlere göre bu tür üye alımı 2002 yılından sonra hızlandı. Diğer taraftan bu imtiyazlı üyeler dışındakilerden 2–3 ay ödemesini aksatanlara yasal takip yapıldı.

Kooperatifle ilgili diğer bir tespit de 15 ailenin toplamda 71 üyeliğe sahip olması. Ayrıca kooperatifi denetleyecek denetçilerin ödemesiz ve imtiyazlı üyeler arasından seçilmesi.

Sanayi Ticaret Bakanlığı müfettişleri, bir denetim sırasında iddiaları kooperatif yönetim kurulu üyelerine sordu. Verilen cevaplar ise tatmin edici olmaktan uzaktı. Mesela, kooperatife yeni üye alımlarında, eski üyelerin ödemiş oldukları miktar kadar paranın neden bir kerede tahsil edilmediği sorulunca yönetim kurulu üyeleri; “Kooperatifin menfaatleri açısından yeni giren bütün ortaklara kolaylıklar sağlanmıştır” diyerek geçiştirdi.

Daha fazla borcu olanların neden ihraç edilmediği sorusuna da ‘usul işlemlerinin tamamlanamadığı’ karşılığı verildi.

Haklarını arayan üyelere göre kooperatif işlemlerinde kullanılan sahte imza ve vekâletler bulunuyor. Bunların incelenmesi gerekiyor.

BAŞBAKAN HABERDAR EDİLDİ

Kooperatif mağdurları adına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup gönderildi. Mektupta kooperatif yönetimi hakkında üyelerin olumsuz iddiaları yer aldı. İlk olarak kooperatifin CHP’nin yan kuruluşu görünümünde olduğuna dikkat çekildi. CHP Milletvekili Enis Tütüncü’nün üye olduğu ve eksik ödeme yaptığı, avukat olan eşi Gönül Tütüncü’nün ise hiç ödeme yapmadığı vurgulandı. Mektupta, Tütüncü çiftinin açıktan hisse ile kooperatife giren kızı Z. Çisem Ayata’nın eksik ödeme yaptığı, damatları B. İlker Ayata’nın ise ödeme durumunun saptanamadığı yer aldı.

Açıktan hisse ile kooperatife üye olduğu iddia olunan CHP Avukatı Erbaşar Özsoy’un oğlu E. Ersan Özsoy üzerine de biri açıktan diğeri devir iki hisse gözüküyor. Mektuba göre, diğer CHP’li sürpriz isim, partinin saymanı Mustafa Özyürek. Özyürek, CHP’nin Genel Saymanlığı ve Parti Meclisi Üyeliğini yürütürken, Tütüncü de Parti Meclisinde üye. Erbaşar Özsoy ise CHP’nin el konulan mallarını geri alan avukat olarak tanınıyor. Mektupta kooperatifin incelemeye alınarak kayyım atanması isteniyor.

Başbakan’a yazılan bu mektupta adı geçenler ise iddiaları reddediyor. Görüşünü aldığımız Mustafa Özyürek, kooperatife 1999’da 60 bin lira ödeme ile üye olduğunu söylüyor.

2B’YE ‘HAYIR’, ÖZEL ORMANA ‘EVET’

Kooperatifin üyeliği dışında hiçbir faaliyetine katılmadığını dile getiren Özyürek, arazide yüzde 5 imar izni olduğunu belirtiyor. Vasfını kaybetmiş orman (2-B) arazilerinin satışını Anayasa Mahkemesi’ne taşıyarak engelleyen CHP’nin yöneticisi olarak özel ormanların imara açılmasına nasıl baktığını sorduğumuz Özyürek, “İkisi ayrı şeyler. Burada yüzde 5 imar izni var. Ancak arkadaşlar uğraşmışlar alamamışlar. ‘Satıyoruz’ (KİPTAŞ’a) ‘dediler’, peki dedik.” şeklinde konuşuyor.

CHP Milletvekili Enis Tütüncü’nün eşi Gönül Tütüncü de kendisinin kooperatifin Ankara’daki avukatı olduğunu ifade ediyor. 1988’de kurulan kooperatifin, Merter ailesinin mirasçılarından yarı arazisini aldığını, kalan kısmını da şufa hakkı ile başkalarından almak için açılan davayı Ankara’da takip ettiğini söylüyor. Kooperatif yönetiminin Ankara’da kendisini bulduğunu ifade eden Tütüncü şunları dile getiriyor: “20 yılı aşkın bir süredir Kooperatifin önemli davalarını takip ettim. Bunun karşılığında genel kurul defterinde yazdığı üzere diğer avukat arkadaşlarımla birlikte bir ev vereceklerdi. Bu yüzden aidat ödemedim. Hiçbir avukat 20 sene bunu beklemez. Kooperatif avukatlarından İnci Bilgin, daha fazla hak almak için dava açtı.”

Eşi, kızı ve damadının açıktan üye olmadığını, bir başka üyeden devren üyeliği aldığını ifade eden Tütüncü, aylık ödemeleri düzenli olarak yaptıklarını ifade ediyor.

Avukatlık bürosuna görüşme talebiyle telefonlarımızı bıraktığımız Erbaşar Özsoy ise geri dönmedi.

Yıllardır mücadele veren mağdur üyelerden Muzaffer Günay, mallarının KİPTAŞ’a birileri vasıtasıyla devredilmesini istemediklerini söylüyor. Günay şöyle konuşuyor: “Biz 25 senedir villa sahibi olmak için bekliyoruz. Ama birileri bedava girdiğinden onlar için çok önemli değil. Kooperatifte 140 civarında bedava ve kelepir hisse vardır. Onların çoğu, yönetim kurulunun yandaşlarına (aslında kendi adlarına) verdiği hisselerdir. Şu anda tahminen 8–10 kişinin 160 ortaklığı var. Ve bunları biz satın aldık, onlar bir kuruş para vermediler. Bugüne kadar değişik bağlantılarla her tarafı ayarladılar. Şimdi AK Parti’ye el attılar. CHP’nin İş Bankası Yönetim Kurulu üyelerinden çoğu, açık veya gizli, bizde ortaktır. Yarın çıkacak bunlar. Son genel kurulda Mustafa Özyürek vardı. Hisse değeri 1 milyon doların üstünde olan yere para vermeden girmenin anlamı nedir bana söyler misiniz? Erbaşar Özsoy incelenirse her şey ortaya çıkar.”

Kooperatifin adının basın ile ilgili olmasına rağmen üyeler arasında az sayıda gazeteci bulunmasının nüfuz simsarlığı olduğu öne sürülüyor. Üye gazetecilerden Rahmi Turan, 1994’ten beri üye olduğunu ancak genel kurul toplantılarına dahi gitmediğini belirtiyor. Bir gazeteci olarak özel ormanların imara açılmasına nasıl baktığını sorduğumuz Turan, “Yasalar neyi emrediyorsa onu yapmak lazım diye düşünüyorum.” diyor. Turan şunları dile getiriyor: “Özel ormanların korunması için hak sahibine kısıtlı imar tanınırsa orman korunuyor. O anlamda yüzde 5-6 yapılaşmayı makul görüyorum kendi hesabıma. Böyle siteler kurulmasını değil. Acarkent’te birbirinin üzerine yığılmış anormal bir yapılaşma var. O nasıl olmuş onu bilemiyorum tabii. 1994’ten beri aidat ödüyorum, herkes ödüyor. Zaten ödemeyenlerin ihraç edilmesi gerekir.”

VİLLALAR ORMANA YAYILACAK

Peki, özel ormanı imara açacak sorumlular ne diyor? Telefonla ulaştığımız Kooperatif Başkanı Engin Baydar Nazikioğlu, araziyi KİPTAŞ’a devrettiklerini söyleyerek konunun artık KİPTAŞ’ı ilgilendirdiğini söylüyor. KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım ise detay vermese de söz konusu özel ormanı daire vererek satın aldıklarını doğruluyor. Projeyi ‘gelir getirici’ olarak tanımlayan Yıldırım, inşaatları özel ormandaki yasal yapılaşma kıstaslarına göre yapacaklarını vurguluyor. Yıldırım şunları ifade ediyor: “Biz yaparsak, başkalarının yüzde 30 ile yaptığını biz nasıl yüzde 6 ile yaptığımızı göstermiş oluruz. Hem de iyi bir örnek oluruz. İsmet Acar, Acarkent’i tamamen rezil etti. Acaristanbul’a her gidişimde kahroluyorum. Biz, makine sokmadan el kazısı yapmayı düşünüyoruz.”

Kooperatifteki yıllardır gündeme gelen yolsuzluk iddialarını hatırlattığımız Yıldırım, “Kooperatifin eski icraatları bizi çok ilgilendirmez.” diyor. Yıldırım, özel ormanda nasıl yapılaşma tasarladıklarının ipuçlarını da veriyor. “Yaklaşık 600 dönüm arazide 36 dönüm inşaat alanı olur. Buna da 500 metrekareden 72 villa yapılır.” dediğimiz Yıldırım, “Tabanı öyle. İki kat yapılsa... Ne kadar çıkarsa. İmar artırımı hiçbir şey düşünmüyoruz.” cevabını veriyor.

Villaları ormanın içine yayacaklarını ima eden Yıldırım, şunları söylüyor: “Diyelim ki 550 dönüm ormanı alıp bahçesi çiçeği böceği ile bakacaksanız, o zaman daha iyi bakılır. Ama 550 dönümü alıp 50 dönümüne yoğunlaşma yapıp sadece oraya bakacak, gerisine bakmayacaksanız, kim bakacak o zaman? Öbür tarafta villa sahibi 5 dönüme bakacak. Parası da var adamın. Kurulun tasdik ettiği bir plan var zaten. Ağaçların arasında villaları gizleyeceksiniz. ABD’deki özel orman yapılaşmasında bunu görüyorsunuz.”

Kaynak: Aksiyon
SON VİDEO HABER

Suriye'deki dehşeti anlattı: İşkenceden derimiz yüzülüyordu

Haber Ara