Bardakçı ile Koçak'ın Albayrak polemiği
Atatürk Üniversitesi tarafından bastırılan Albayrak Kitabındaki tashih hataları tartışmalara neden oldu. Ünlü tarihçi Bardakçı ile AÜ Rektörü Koçak birbirine girdi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-11-15 00:42:00
Milli Mücadele'nin en önemli yayın organlarından olan 'Albayrak Gazetesi'nin Erzurum Kongresi'nin 90. yıldönümü münasebetiyle Atatürk Üniversiteisi tarafından hazırlanan tıpkı basımıyla ilgili tartışma sürüyor. Gazeteci Murat Bardakçı'nın gündeme getirdiği eleştiriler sonrası Rektör Prof.Dr.Hikmet Koçak'ın yaptığı savunmaya Bardakçı bugün, Haber Türk Gazetesi'ndeki köşesinden yanıt verdi...
Hem suçlu hem güçlü rektöre ve ekibine!...
ERZURUM Atatürk Üniversitesi, Kurtuluş Savaşı yıllarında Erzurum'da yayınlanan ve basın tarihimizde çok önemli bir yeri olan "Albayrak" gazetesini, Erzurum Kongresi'nin 90. yıldönümü münasebetiyle hem tıpkıbasım, hem de yeni harflere nakledilmiş şekilde yeniden yayınladı. Ama ne yayın...
Büyük boy, 471 sayfalık kitapta doğru okunmuş tek bir cümle bile neredeyse yoktu. Eski harfleri, hem de gayet basit matbu bir metni bile okumaktan âciz olanlar imlâdan bile bîhaberdiler. Okuma yanlışlarını bir tarafa bırakın, Erzurum'daki bu allâmeler için büyük harf, noktalama işareti ve terkib kaidesi bile hakgetireydi. Bu hafta sonunda Habertürk TV'deki Tarihin Arka Odası ve Teke Tek Özel programlarında bu yayının nasıl bir şey olduğundan, daha doğrusu Millî Mücadele basınının bu son derece kıymetli örneğinin okuma-yazma özürlü üniversite hocaları tarafından ne şekilde bir tecavüze uğradığından örnek vererek bahsettim.
Atatürk Üniversitesi'nde tabii ki kıyamet koptu, Erzurum basını da son derece haklı olarak işin üzerine gitti. Ve, işin başındaki kişi, yani Erzurum Atatürk Üniversitesi'nin rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, rektör yardımcılarıyla beraber bir açıklama yaptı. Yok efendim yayını Erzurum Kongresi'nin 90. yıldönümü kutlamalarına yetiştirmeye çalışmışlarmış da, -her ne demekse- "sıkıştırılmış" bir zaman içerisinde hazırlanmışmış da, iyi niyetli bir çalışma imiş de, tenkitler doğrultusunda yeni baskılar yapılacakmış da, eksiklerinin yanısıra çok büyük bir esermiş de, tenkit yaparken yapıcı olmak lâzımmış da, vesaire, vesaire, vesaire...
REZALETİ SULANDIRMAYIN!
Şimdi, Albayrak Gazetesi'nin kadrosundaki zevât marifetiyle bu hâle getirilmesini savunma konusunda kendisinde hâlâ cesaret bulan rektöre birkaç hatırlatmam olacak:
* Yayınınızda eksik yoktur, yanlışlar vardır, hattâ baştan aşağı yanlış okunmuştur Rektör Bey. Tarih bölümlerinin birinci sınıf talebesini bile güldüren ve onların dahi yapmayacağı bu yanlışlar, tekrar söyleyeyim; Erzurum Atatürk Üniversitesi'nin devr-i iktidarınızda geldiği, daha doğrusu indiği ilmî seviyeyi gayet güzel göstermektedir.
* Albayrak Gazetesi, buyurduğunuz gibi alelâcele, şipşak yayınlanacak sıradan bir varakpâre değil, çok önemli bir yayındır. Böylesine kaçamak cevap verene "Aklınız daha önce neredeydi?" diye sorarlar.
* Sözünü ettiğim hatalar yayındaki Osmanlıca asıl metin sayesinde bulunmamış, yeni harfli metne şöyle bir göz atmakla farkedilmiş yanlışlardır. Osmanlıca sayfaları yeni yazılı metinle mukayeseye kalktığım takdirde, emin olun, kadronuzdaki zevâtın devirdikleri çamlar birkaç kat artar!
* Adamlarınızın beceriksizliğini, aczini ve Osmanlıca'daki yani meslekteki cehaletini örtbas etmek için, benim üslubumu eleştirmeye kalkmayın, Napolyon'dan tuhaf örnekler bulmaya çabalayıp konuyu sulandırmayın!
Mesele, benim üslubum değil, takdimi tarafınızdan yapılmış olan ama içinden çıkılmaz bir yanlışlar yumağından ibaret bulunan ve eşi-emsâli bugüne kadar görülmemiş bu yayın rezaletidir, başka şey değil!
ÇARÇUR EDİLEN MİLYARLAR
Erzurum Atatürk Üniversitesi Rektörü'nün "İçerisinde yanlışlar olsa bile, kitabın ilk baskısını yapıp Cumhurbaşkanı'na verelim de, doğru şeklini sonra basarız" demeye asla hakkı olmadığını çok iyi bilmesi gerekir, zira işin ilmî tarafı bir yana, mâlî yönü de vardır ve yangından mal kaçırırcasına alelâcele kotarılmaya çalışılan bu işte harcanan milyarlar bizim paramızdır, yani vergilerimizdir!
Erzurum'da yaşanan bu rezaleti unutturmaya hiç niyetim yok. Hem tarihimizi, hem de millî servetimizi rezil eden böyle bir işi, sonunu getirinceye kadar yazmaya ve konuşmaya devam edeceğim. Ama, Albayrak Gazetesi'nin ismini kirletenlerin arasında bulunmalarına rağmen hakkımda hiç sıkılmadan "Sanki bir şey bulmuş gibi çıkıp televizyonda şov yapıyor" diyen Prof. Dr. Yavuz Aslan ile "Murat Bardakçı'yı biliyorsunuz. Eline alıyor bir belge, istediği gibi konuşuyor" sözlerini sarfeden eşi Doç Dr. Betül Aslan'ı bu derece "gamsız" olmalarından dolayı tebrik ediyorum! Devamı gelecek, hiç merak etmeyin...
SON VİDEO HABER
Haber Ara