Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.975,32

Bist

10.125,46

Erdoğan: 25 yıl görmezden gelindi

TBMM Genel Kurulu'nda demokratik açılım çalışmaları konusunda kürsüye Başbakan Erdoğan çıktı. Başbakan Erdoğan bugünün milat olarak kabul edilmesini istedi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-11-13 19:29:00

Erdoğan: 25 yıl görmezden gelindi
Erdoğan'ın konuşmasından notlar:

- Atatürk'ün en büyük başarılarından birisi her türlü farklılığı TBMM çatısı altında ardından TC vatandaşlığı altında birleştirmek ve güçlendirmek olmuştur. Atatürk: Efendiler burada maksud olan ve meclis-i alinizi teşkil eden zevat yanlız Türk, Çerkez, Kürt, Laz değildir.

- Bu meclis hep milletin kalmıştır, bundan sonra da kalacaktır.

- Türkiye'de her türlü meselenin konuşulacağı alan bu meclistir. 89. yıl öncesinin gerisine düşemez. Bu meclis 89 yıl öncesi demokrasi ilkelerinden taviz veremez. Varlık yokluk mücadelesi veren bir milleti küllerinden ayağa kaldıran meclis her türlü sorunu çözecek tecrübeye sahiptir.

- İktidar kadar muhalefet de demokrasinin olmazsa olmaz unsurudur. İktidar ile her konuda aynı düşünmesi düşünelemez. Bu demokrasinin doğasına aykırıdır. Ama her öneriye iktidarın diye temelden her meselenin karşısında durmak millet istifadesine değildir. Demokrasinin en temel şartı uzlaşı, görüş bildirmektir. Ama her türlü farklılığa karşı konuşmak çözüm aramak demokarsinin gereğidir. Hükümet kendisini anlatmasın diye konuyu saptırmak muhalefet tarzı değildir. Bizler yeni değiliz. Bu meclisin kurulduğu günden beri tutanakları var. Ekranları başında aziz vatandaşlarımız tutarlılık istiyor. İzleyici tribünlerine eli tutularak getirilirse bu meclis ile bağdaşmaz.

- 86 yıl boyunca dünyadaki değişime ayak uydurduğu ölçüde ilerlemiş ve kalkınmıştır. Şu hususa dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Trablus savaşında, Balkan savaşında, Çanakkale savaşında, Kurtuluş savaşında bu ülkeyi istiklaline kavuşturan Gazi Mustafa Kemal savaştığı ülkelerle diplomatik ilişkileri geliştirmiştir. Atatürk küsmemiş. Husumet beslememiş. Tam tersine işgalci ülkelere cevabın verildiği düşüncesi ile ülkenin etrafına duvar örmemiş. Yurtta sulh, cihanda sulh demiştir. Yurtta sulhu kuramayanlar cihanda sulhu sağlayamaz.

- 29 Ekim 1923'te ne kadar büyük düşündüyse bugün de aynı şekilde büyük düşünüyor. Bu millete büyük düşünmek yaraşır. Küçük meselelere takılmamak gerekir. Ülke millet ve devlet olarak hep büyük düşündük büyük hedefler belirledik. Bugün de büyük düşünmek ve büyük hedeflere doğru kararlılıkla adım atmak bizim gibi bu yüce meclis'in görevidir.

- Bu meclis yıllar yılı hayali tehditlerle meşgul edildi. Şimdi yine öyle. İçini bildikleri için değil. Dış güçlerle, talimatlarla. İçeriğinde ne var deseniz bilmezler. Hiç bir zaman belge ve delile göre konuşamazlar. Çünkü böyle bir kapasiteleri de yok. Bu ülkenin enerjisi boşuna tütetildi. Sonu gelmeyen tartışmalarla geri kaldık. O eski siyaset tavrı ile Türkiye'yi yeni tehditler korkular yeni düşmanlar üretmeye hakkı yoktur. Hükümet olarak 7 yıldır bu ülkenin kronik meseleleri çözerek bugüne geldik. Demokratik hak ve özgürlükleri genişletmek için çalıştık. Bu hükemetin yaptığı hiç bir hükümet döneminde olmadı.

- Demokratik açılım sürecini başlattık. Bu süreci sadece terör olarak algılamak, Kürt sorunu olarak algılamak yanlıştır. Hedef milli birlik ve kardeşlik projesidir. Süreç demokratik açılım sürecidir. Burada öncelikli sorun terörle mücadeledir. Etnik unsurlarla mücadeledir. Bunun içinde Kürt, Arnavut, Türk sorunu da vardır. Hepsinin kendilerine göre sorunları var. Bunun yanında azınlıkların da sorunları var. İnanç gruplarının sorunları. Bunlar bana geliyor. Size gelmez çünkü sizin ihrapta yeriniz yok.

- Sayın Baykal 20 yıl önce yaptık diyor. Bakıyorsunuz ki şimdiki konuşma ile o günkü konuşmalar arasında farklar var. İstiyoruz ki her sorun demokratikleşmenin gelişmesine yardımcı olsun. 72 milyon vatandaşın her birinin sofrasındaki ekmeği büyütmenin gayreti içindeyiz. Çare üretmenin derman üretmenin gayreti içindeyiz. Sayın başkan şahsım ve grubum diğerleri konuşurken en ufak müdahalede bulunmadılar. İki muhalif grup sürekli laf atıyorlar. Lütfen anlayın ki anlatabilesiniz. Dinlemediğiniz sürece hiç birşey anlatamazsınız..

- Biz diyoruz ki Türkiye'ye güvenin demokrasiye güvenin. İçişleri bakanı başlıklar halinde ifade etti. Siz anlamakta zorlanıyorsanız benim söyleyeceğim birşey yok. Farklılık zenginliktir. Gökkuşağı ne kadar güzelse farklılık ta o kadar güzeldir. O kadar muhteşemdir. Bu ülkenin dağlarını Ağrı'yı Munzur'u Kaçkar'ı Uludağ'ı bütün o döşeyen binlerce çiçek farklılıkları ile farklı kokuları, güzellikleri bizi mest eder. Hepsinin kökü bu topraktadır. Burada benim grubumun bir sorunu yok. Kimsenin bunu sormaya da gerek yok.

- Biz yanıbaşımızda komşumuzun derdini biliriz. Hastalığını ihtiyaçlarını biliriz ama etnik kökenini bilmeyiz. Sadece saygı duyarız. Biz millet olarak öyle bir nesilden geliyoruz. Biz bir tas çorbayı komşumuzla paylaşabilme anlayışına sahibiz. Bunu küçümsemeye kimsenin hakkı yok. Kimse bunu sadaka kültürü olarak vasıflandıramaz. Burada bir dalalet gaflet var. Biz insanı insan olduğu için. Ne türk ne kürt ne laz, abaza, olduğu için sevmiyoruz. Biz yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz.

- Bazı topluluklarda Kürt kökenli vatandaşa şu kürt şu laz, şu Türk... Bu tür ifadeleri yakıştırmak bile yanlış. Orada bir küçümseme mantığı yatıyor. Sen söyleme ben gördüklerimi duyduklarımı söylüyorum. Geçenlerde içişleri bakanı birşey söyledi. Son seçimlerin sonuçlarına dikkat edin. Güneydoğu ve Doğu'da aldığınız oya bakın. Niye oy vermiyorlar ona bakın. G. Doğu ve Doğu Anadolu'da da birinci partiyiz. 7 bölgenin 7'sinde de birinci partiyiz. 81 vilayetin 80'inde milletvekili çıkardık. Dışlamak bizim anlayışımızda yok. Biz yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. 1991'de yerinden yurdundan edilen 1 milyon Iraklı Kürt vatandaşa kucak açtık. O zaman tırlarla ilaç yardım götürdüm. Eğer sen yakın siyasi tarihi bilmiyorsan ben ne yapayım. Araştır bak. Bizim tarihimiz bir kültürümüz bir medeneyetimiz bir acılarımız sevinçlerimiz bir.

- Semah ile kainat gibi dönen de bizdik. Siperlerde yan yana düşerek şehitlerimiz var. Malazgirtte nasıl bir ve berabersek Haçlı seferlerinde de bir ve beraber olduk. Biz artık bu ülkenin sorunlarına kulaklarımızı tıkayamayız. 25 yıldır devam eden terör meselesine tek boyutlu bir çözüm üretemeyiz. Türkiye'yi daha büyük tehlikelere risklere sokacak bir şeyi benimsemek akla uygun değildir. Statükoyu sürdürmek gerekiyorsa sürdürelim. Yakın tarihimiz sorunları yok saymak sorunları ortadan kaldırmıyor. 25 yıldır güvenlik meselesi olarak terörle mücadele edildi. Güvenlik sorunu olarak dağlar bombalandı mı? Sınır ötesi harekat yapıldı mı? yapıldı. Terör devam ediyor mu? ediyor. Terör sadece güvenlik güçleri ile çözülecek bir sorun değil. Bunun çok boyutu var. Tüm bunların üzerinde yoğunlaşmak gerekiyor. Sadece bizim G.Doğu ve Doğu'da eğitim, sağlık, adalet, emniyet, tarım, konut yatırımında 15 katrilyonu buldu. Bunlar Cumhuriyet tarihinde görülmemiş yatırımlar.

- Sayın Baykal Hakkari'ye gittiklerinde 2 tane hastane göreceksiniz. Oradaki okullarda bilişim teknoloji sınıflarınızı göreceksiniz. Orada atılan bu adımlar yol çalışmaları ile Van-Hakkari arasındaki yollarla ihmal edilmiş bir ili ele aldık. Yine aynı şekilde Şemdinli'de su yoktu. Bizzat gittim. Susuzluğunu giderdik. Ankara'dan izlemiyorum. Bana gelen bilgilerle hareket etmiyorum. Gidin gezin ne var ne yok diye bakın. Size anlatılanlarla konuşmayın. Neler yapılmış buralarda. Ben sana anlatmak zorunda değilim. Kulağın var duymuyorsun, dilin var konuşmuyorsun...

- Başbakan olarak milletimin temsilcilerine konuşurken kutsal emanetini taşıdığınız millete hitap ediyorum. Sizlerin vekaleti ile ülkeme 72 milyon vatandaşıma konuşuyorum. Annelere konuşuyorum. Canından can kopmuş yürekleri dağlanmış analara sesleniyorum. Nişanlısından haber beklerken şehit haberi almış hanım kardeşlerime sesleniyorum. Hükümet ve Ak parti olarak popülist hareket etmiyoruz. Türkiye'nin derdi bizim derdimiz. Türkiye'nin neresinde olursa olsun bu ülkedeki her vatandaşın vebali bizim üzerimizde. Bilmezden görmezden gelemeyiz. Gün bağırıp çaığırma günü değildir. Gün sesi en yüksek çıkanın rantı toplayacağı gün değildir. Gün koltuk sevdası ile ağrıya sızıya terk edileceği gün hiç değildir. Gün büyük düşünme günüdür. Kucaklayıcı ve kuşatıcı bir gündür. Memleket ve millet adına icraat ortaya koyma günüdür.

- Bizim güvenlik güçlerimiz 25 yıldır mücadele ediyor. Başarı ile mücadele ediyor. Sonuna kadar da mücadele edecekler. Sinsi bir öfkenin kin ve nefretin bu toplumun kardeşliğini birlik ve bütünlüğünü kemirmeye çalıştığını ne kadar görmezden gelebiliriz. Ne kadar inkar edebiliriz. ülkenin sorunlarını bölen hassasiyetlerini bölen bir anlayış nasıl bölücülükten yakınabilir. 25 yıl bu sorun görmezden gelindi. Yola çıkarken birşey söyledik. Dedik ki biz etnik milliyetçiliğe karşıyız. Biz dinsel milliyetçiliğe karşıyız. Neyi kapsıyor biliyor musunuz? İşte bunu kapsıyor. Biz bütün etnik unsurları kaç adet olursa olsun hepsiyle hepsine saygı duyarız sevgi duyarız yaradandan ötürü severiz. Hepsini Türkiye Cumhuriyeti vatandaşılığında topladık toplarız. Biz bölgesel milliyetçiliğe de karşıyız. Güneydoğu, Doğu, Karadeniz buraya ne kadar yatırım yapıldı. Ama şuan da 11 bin kilometre yol ile Güneydoğu, Doğu ve Karadeniz'in talihini ortadan kaldırdık. Ülkemizin yüzde 99'u müslüman yüzde 1 farklı insanlar var. Bakın şuan da Alevi çalıştaylarını başlattık. Sıkıntının altında yatan bu Ak Parti sizin yapamadıklarını yaptığı için rahatsız oluyorsunuz.

- Her vatandaş kendisini ötekinin yerine koysun düşünsün. Sizin tarlalarınız otlaklarınız yasak bölge ilan edildi mi? köyü basıp caminizi bastılar mı? köyünüzün yoluna mayın döşendi mi? Analar ağlayacak diyenler sizin hiç oğlunuz yavrunuz öldü mü? Biliyorum ben neler olduğunu biliyorum. Dersim'de olanları savunanları ben insanlıktan nasibini almamış olarak değerlendiriyorum. Benim aziz milletimin her ferdi kendisine bu soruları sorsun. Samimi bir şekilde vicdan muhasebesi yapsın. Terör örgütü ile burayı iyi dinleyin. Terör ile Kürt vatandaşlarımızı bir araya getiremezsiniz. Kürt kökenli vatandaşlarımın sorunu farklı, terör örgütü farklıdır. Burada Sayın Bahçeli'nin Ak Parti'yi terör örgütü ile el ele benzetmesini çok sakil buluyorum. Bunu kendi toplantılarında da çok yaptılar. Bunları hukuğa havale ettim. Buna kendisi de inanmıyor ama buradan nemalanıyor. Her milletin kutsal değerleri var. Bizim toprağımız vatanımız bayrağımız İstiklal Marşımız, tartışmaya açamayacağımız kutsallarımızdır. Biz bunlarla bizi test edemezsiniz. Onu edecek kalitede ve vasıfta da değilsiniz. Bu konuda saldıranlar milletten gerekli cevabı alacaklardır.

- Böünmekten bahsetmek gündeme getirmek vatanseverlik de olamaz. 3'e ayırıyorum. 1 - İçeriğini bilmediği için karşı çıkanlar. Onu bilgilendirmek boynumun borcudur. Orhun abidelerine kadar birlikte gittik onları görenler siz değilmiydiniz. 3.5 yıldı Türk cumhuriyetlerinin hangisine ne götürdünüz. Bıkmadan usanmadan Edirne'den Kars'a sokak sokak dolaşıp anlatacağız. Bu açılımın sonucunda rant kapıları kapanacak. Şiddeüt üzerinden siyaset yaptığını zannedenler var. Bu sürece karşı çıkıyorlar. Şehitler fazla gelsin de biraz daha fazla bağıralım diyenler var. siz yapmıyorsanız niye alınıyorsunuz. Alınmayın, niye rahatsız oluyorsunuz. Ben CHP Grubuna güle güle diyorum. Siz olmadan daha rahat konuşuruz.

- Bunların tahammülü yok, Düşünceye tahammülü yok. Bunlar izleyici tribününü provoke edenleri buraya getirenler. Bunlar budur. Parti programımızda bu sorununun toplum hayatımızda neden olduğu bilinci ile bölge halkının refahını gözeten türkiye'nin bütünlüğünü gözeten sorunları kökünden çözen bir politika üretecektir.

- Dönemimizde bölgede yaptığımız yatırımlar çok daha farklı bir alana geldi. Hepsinden güzel köy kimse ulaşamadı, biz köylere gittik. yolu olmayan suyu olmayan köylere gitik.

- Kaçıp gittiği için söylemek zorundayım. SHP raporundan aynen alınmış olarak söylüyorum. Kürt vatandaşların kendi anadillerinde radyo ve TV yayın yapabilme okullarda kendi anadilinde eğitim yapma, kurumların kurulması haklarına kavuşmalı. Diyorlar. Nereden nereye tutanaklar yanımda az önce yine grubum adına birçök şey söylendi. Özellikle ben sayın Bahçeli'nin zamanında atılmış adımlar var. Sayın Bahçeli kendi dilinden üniversite sınavında bir soruya takılmazsınız atlar gider ve sonra dönersiniz demişti. Ama o soruya geri dönmüyor.

- Biz Türkiye ölçeğinde büyük düşünmeye devam edeceğiz. Bu süreçten onların da mutabakatını almak istedik. Masaya gelmediler veya merkezlerine davet etmediler. Şehitleri ve Gazileri istismar eden bir gayret var. Atatürk'ü istismar edenler var. Toplumu provoke eden tavır var.

- Türkiye için hayati bir süreç başlattık. Cesur bir adım attık. Son derece samimiyiz. 72 milyon vatandaşın hepsi kazanacak. Yeni ufuklar açılacak. Türkiye 2023'ü çok farklı karşılayacak. Heyecanımız var coşkumuz var. Aşk ve sevda ile yarının Türkiye'sini inşa edeceğiz. Duyguları örselemek istemiyoruz. Milletimiz bizimle hayır duaları bizimler. Bizim yolumuz milletin yolu milletin üslubudur.

- Ben bugünün Türkiye için bir milat ve yeni bir başlangıç olmasını temenni ediyorum. Çok çirkin olur sen zillet içindeysen ben bilemiyorum. Bu milletvekilleti ve toplum asla zillet içinde değil. Yarın Türkiye geleceğe daha güvenle bakan bir Türkiye olacak. Biz birlikte Türkiyeyiz. Allah yar ve yardımcımız olsun. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum....

Haber Ara