Genelkurmay'ın açıklaması tatmin etmedi!
Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı'nda gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısında Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu'nun açıklamaları soru işaretlerini çoğalttı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-11-07 07:48:00
SİVİL SAVCILARA ÜSTÜ KAPALI GÖNDERME
Hıfzı Çubuklu, ayrıca askerî savcılık tarafından Dursun Çiçek imzalı 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı'yla ilgili yürütülen soruşturmanın devam ettiğini söyledi. Belgeyle ilgili askerî savcılığın yürüttüğü soruşturmanın, 'Karargâhta böyle bir belge hazırlanıp hazırlanmadığı, haberin yayımlandığı gün orijinalinin imha edilip edilmediği, bilgisayar kayıtlarının temizlenip temizlenmediği ve bu suretle delillerin karartılıp karartılmadığı' konularında olduğunu ve soruşturmanın halen devam ettiğini kaydetti. Çubuklu, "Bu çerçevede askerî savcılık delil niteliğindeki belgenin aslını İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'ndan üç kez istemiştir. Birincisinde fotokopisi gelmiştir. Diğerlerinde cevap gelmemiştir.'' dedi. Sivil savcıları üstü kapalı olarak eleştirdi. Mevzuatlar kapsamında, askerî savcılığın, aynen cumhuriyet savcılığı gibi yapmakta oldukları soruşturma ile ilgili ihtiyaç duydukları her türlü bilgi ve belgeyi gerek kamu görevlilerinden gerekse özel kuruluşlardan istemekle yetkili olduğunu söyledi. Kendilerinden bilgi ya da belge talep edilen kamu görevlilerinin ve özel kuruluşların da bunlara en kısa sürede cevap vermekle yükümlü olduklarına dikkati çeken Çubuklu, "Ancak, var olduğu iddia edilen ıslak imzalı belge henüz askerî savcılığa gönderilmemiştir.'' diye konuştu.
AÇIKLAMALAR ÇELİŞKİLERLE DOLU
Çubuklu'nun sivil savcıların taleplerinin hepsinin karşılandığını söylemesi garip karşılandı. Zira, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sorgu için çağırdığı 5 er hâlâ gönderilmedi. Ergenekon savcıları, belgenin imha edildiği güne ait kamera kayıtlarını da talep etmişti. Bu talebe de cevap verilmemişti. Üçüncü olarak, askerî savcılık ilk soruşturmasında belgenin içeriğini ve gerçek olup olmadığını değil 'kim tarafından sızdırıldığını' araştırmıştı. Askerî savcılık ayrıca, Albay Dursun Çiçek'in farklı imza kullanmasını bile 'kovuşturma' konusu olarak görmemişti. Ayrıca, Genelkurmay'ın personeli hakkında işlem yapması için belgenin orijinaline ihtiyacı yok. Onaylı sureti yeterli.
BAŞBAKANLIK, TALİMATI ONAYLAMADI
Sivil savcılığın, suç delilinin görev alanına girdiği iddiasıyla belgenin aslını gönderme zorunluluğu da yok. Sivil savcılık, soruşturmanın gizliliğini sağlamakla yükümlü. Bu arada Çubuklu'nun 'internet sitelerinin Başbakanlık'ın talimatıyla kurulduğunu' açıklaması üzerine Başbakanlık'ın konuyla ilgili araştırma yaptığı öğrenildi. Edinilen ilk bilgilere göre, böyle bir talimat verilmesi söz konusu değil. Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, olayı, 'normal bir işlemin kamuoyuna çok farklı bir şekilde anlatılması' olarak yorumladı. Andıcın da yanında olduğunu söyledi. 'Bazı askerlerin niye açığa alınmadığı' konusunda medyada yer alan haberlerle ilgili soru üzerine Tuğgeneral Çubuklu, uzun uzun kanun maddelerini anlattı. Ardından her suç isnat edilen şahsın açığa alınması gibi bir şeyin söz konusu olmadığını ifade etti.
Askerî savcılık, 'Kaos Planı'nın fotokopisinin yayınlanmasından sonra başlattığı ilk soruşturmada Adli Tıp Kurumu, Jandarma, Emniyet ve TÜBİTAK'ın kriminal raporlarına rağmen 'kovuşturmaya gerek olmadığına' karar vermişti. TÜBİTAK'ın raporunda ise 'belgenin orijinalinde olmayıp sonradan eklenen bir unsura rastlanmadığı' ortaya konuluyordu. Albay Çiçek'in askerî savcılıkta farklı bir imza kullanması bile kovuşturma konusu yapılmamıştı. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da, 'Kaos Planı'nı 'kâğıt parçası' olarak nitelemişti.
Hukukçular: Yetkili makam
sivil savcılık
Genelkurmay'ın 'İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın belgenin aslını göndermediğini' açıklaması hukukçuların tepkisine neden oldu. Soruşturmada yetkinin sivil savcılıkta olduğunu anlatan Anadolu Hukuk Derneği (AHUDER) Başkanı Süleyman Gürkök, "Askeri savcılığın işlem yapması için belgenin onaylı sureti yeterli. Aslına gerek yok." diyor. Gürkök'ün konuyla ilgili görüşleri şöyle: "Bir hukukçu olarak Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın belgenin aslının kendilerine gönderilmesi konusundaki ısrarın nedenini anlayamıyorum. Kanunlarımıza göre soruşturmayı yapma yetkisi sivil savcıya ait. Sivil savcının, Genelkurmay Askeri Savcılığı'na kendi personelini ilgilendirdiği için gereğinin yapılmasını içeren dosyadan onaylı bir suret göndermesi yeterli. Savcılık raporu gönderdiğini, onaylı suret gönderdiğini söylüyor. Genelkurmay'ın sivil savcının gönderdiği 'aslı gibidir' yazan onaylı belgeler ve raporla gerekli idari tedbirleri almalı ve sorumlular hakkında yasal işlemleri derhal başlatması gerekir."
BELGENİN ASLIYLA SURETİ ARASINDA FARK YOK
Emekli hukukçu Albay Durmuş Türemen ise 'Genelkurmay'ın sivil savcılara güvenmemesinin çirkin bir davranış olduğunu anlatıyor. Türemen, "Kurumlar arasında güven ilişkisinin böyle kırılması hoş bir şey değildir. Genelkurmay bilgi vermiyorsa bu çirkindir. Bir belgenin aslıyla, Ergenekon'u soruşturan savcının ön yazı ile 'belgenin aslı bendedir' demesi arasında bir fark yoktur. Devletin savcısı kimseye kumpas kurmaz. Bir belgeyi Genelkurmay'ın aleyhine de kullanmaz. Genelkurmay'ın 'sana güvenmiyorum, belgelerin asıllarını gönder' demesi çirkindir. Öte yandan, Ergenekon savcıları da soruşturma kapsamında bazı kamera kayıtlarını Genelkurmay'dan istedi, ancak onlar da göndermedi. Devletin savcısı istiyorsa Genelkurmay'ın belgeleri göndermesi gerekiyor. Bu alışkanlıkların bir anda değişmesi zaman alır." diyor.
Prof. Dr. Mehmet Altan ise "Genelkurmay Başkanlığı'nın artık söylediklerini ciddiye almıyorum. Hele belgenin orijinali ortaya çıktıktan sonra Genelkurmay Başkanlığı'nın yaptığı açıklamaları bir bilgilendirme olarak değil 'yönlendirme' algısı görüyorum." açıklamasında bulunuyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara