'Teslim olan PKK'lılar' polemiği sürüyor
Baykal, AK Parti'nin açılım sürecinde Kürt kökenli vatandaşları değil PKK'yı muhatap aldığını iddia ederek, 34 PKK'lıya uygulananın hukukun çiğnenmesi olduğunu savundu.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-11-06 21:27:00
CHP İl Teşkilatı tarafından düzenlenen ve sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların katıldığı İstişare Toplantısı'na katılmak üzere Karaman'a gelen Baykal, ilk olarak toplantıya katılanların sorularını dinledi. Çiftçilerin tarımla ilgili soruları üzerine Baykal, "Karaman, tarım açısından diğer iller ve bölgelerden kendine özgü farklılıklarıyla ayrılıyor. Karaman, bilinçli ve teknolojik tarım yapan bir yer. Ayrıca tarımını sanayi ve ticaretle bütünleştirmiş bir il. Ancak tarımda sorunlar ortak. Tarımda ciddi sorunlar var. Ekonomi yönetimi uzun yıllardır tarımın sorunlarını çözmek için değil tarımın ülkeye finansman yükü oluşturmaması için çabaladı. Oysaki dünyanın her yerinde tarım, ekonomi tarafından desteklenen bir sektördür. Amerika'da da, Avrupa'da da, Japonya'da da bu böyle. Çünkü tarım stratejik istikrar için, ekonomi için, istihdam için, beslenme ve güvenliğimiz için olmazsa olmazdır. Tarımı kendi haline bırakarak iyi bir netice alamazsınız. Bugüne kadar hükümetler tarımı ekonominin önündeki bir engel olarak gördü. Milli gelir içinde tarıma olan destek yıl ve yıl azalmıştır. Yanlış ekonomik politikalar nedeniyle diğer vatandaşların da alım gücü düştüğü için üretici ürününü satamıyor. Satamayınca mal elde kalıyor" dedi.
"BÜYÜMEDE ÇOK GERİLERE DÜŞTÜK"
Ekonominin giderek kötüleşen bir hal aldığını ve Türkiye'nin büyüme yerine küçülen bir ülke haline geldiğini ifade eden Deniz Baykal, "Türkiye, dünyadaki 149 ülke arasında büyüme hızı bakımından 2002 yılında 29. ülkeydi. 2009 yılında ise 136. sıraya geriledi. Bu, dünyadaki ekonomi yarışında geriye düştüğümüzün açık bir göstergesidir. Gelişmiş ilk 20 ülke arasında 2002 yılında ilk 3 ülke arasında yer alırken, 2009 yılında son 3 ülke arasına düştük. Artık Cumhuriyetin ilk yıllarındaki gibi, Özal dönemindeki gibi kalkınmaya, yatırıma yönelik bir politika izlenmelidir. Artık politika olarak kendi topraklarımızı, madenlerimizi ve kaynaklarımızı değerlendirmeye yönelik bir kurgu izlenmelidir. AK Parti, bu yılki bütçeyi hazırlarken bütçe açığını 10 milyar TL olarak hesapladı ama açık 63 milyar TL çıktı. Bu açığı kapatmak için zam üstüne zam yaptılar" şeklinde konuştu.
"KİMSE KİMSEDEN ÜSTÜN DEĞİLDİR"
Türkiye'de yaşayan insanların binlerce yıldır birlikte kardeşçe yaşadığını ifade eden Baykal, "Herkesin tabii ki bir kökü, kökeni, sülalesi, ailesi vardır. Bununla iftihar da edebilir ancak hiç kimsenin kökeni diğerine göre üstün değildir. Bir tane siyasal kimliğimiz vardır o da Türk milleti vatandaşlığıdır. Dünyada herkes bize Türk milleti diyor. Bunun kökü kökeni nedir demiyor. Eğer kimse kimsenin kanını saymıyor, kökenine bakmıyorsa ve bu ülkede yaşamaktan onur duyuyorsa hepimiz Türk milletiyiz" dedi.
"AÇILIM SÜRECİ ÜLKEMİZİ TUZAĞA ÇEKİYOR"
Demokratik açılım sürecine de değinen Baykal, "Hükümet son zamanlarda bir açılım yapacağım dedi ve akan kanı durdurmak istediğini söyledi. Peki şunu sormak lazım. Bu süreçte kimi muhatap alacaksın? Bu açılımın muhatabı bu terörü gerçekleştirenlerdir. Eğer siz terörü gerçekleştirenleri muhatap alırsanız onları mutlak bir güç haline getirirsiniz. Devletin muhatabı olarak insanları etki altına almaya başlarlar ve istediklerinin tamamını vermediğiniz sürece de onları tatmin edemezsiniz. Bugün Kürt kökenli vatandaşlarımız sadece Güneydoğu'da değil Türkiye'nin dört bir yanında yaşıyor. Bu insanların açılımlık bir sorunu yok ki. Ama bazıları ayrı bir millet, devlet olmak istiyorum diye ortalığa çıkıyor. Buna göz mü yumacağız? Devletin birliğini PKK'ya teslim mi edeceğiz" şeklinde konuştu.
"HUKUK ÇİĞNENDİ"
34 PKK üyesinin Silopi'de teslim olması konusuna da değinen Baykal, "34 tane PKK üyesi sınırdan güle oynaya ülkemize girdi ve bunu 70 milyon izledi. Yasalar belli. Pişmanım diyen, örgütte olmak istemiyorum diyen affediliyor. Ama bunlar biz pişmanız mı dedi hayır. Örgütten ayrılmak mı istiyoruz dedi hayır. Tam tersi, 'Beni buraya örgüt lideri gönderdi. Ben elçisiyim' dediler. Kanunlar ortada. Böyle diyen birisi hemen tutuklanmalı ve yargı önünde hesap vermelidir. Oysa biz ne yaptık. Mahkemeyi ayaklarına götürdük. Mahkeme insanın ayağına gitmez, insanlar mahkemenin ayağına gelir. Daha sonra çıktılar otobüsün üzerine kahraman gibi karşılandılar. O zaman benim kahraman şehidimin annesi, 'Onları kahraman yapacaktınız, benim oğlum niye öldü' demez mi? Bir de Ermenistan açılımı dediler. Ermenistan'la dost olalım derken, yılların dostu Azerbaycan'ın dostluğunu kaybettiler. Yani Dimyat'a pirince giderken eldeki bulgurdan da olduk. Bunların tek kurtuluşu milletin iradesidir. Bunu sizler düzelteceksiniz" şeklinde ifade etti.
Konuşmasının ardından Baykal'a günün anısına plaket ve çeşitli hediyeler verildi.
İHA
SON VİDEO HABER
Haber Ara