Korucu katliamında soru işaretleri
Diyarbakır'da önceki gün meydana gelen korucu cinayetiyle ilgili ayrıntılar, birçok soruyu akıllara getirdi. İşte korucu katliamında şüpheye yol açan ayrıntılar;
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-11-06 03:27:00
Korucubaşı ve çocukları, terörle mücadele için kendilerine verilen Kalaşnikof silahlarla, dünürlerinin otomobilini kurşun yağmuruna tutmuş, damadın da aralarında bulunduğu 4 kişi hayatını kaybetmişti.
Ölenlerin de korucu olduğu ortaya çıktı. Jandarmanın talebiyle silahlarını teslim eden Aras ailesi, 24 saat geçmeden öldürüldü. Olay yeri polisin görev alanında olmasına rağmen, saldırganları jandarma gözaltına aldı. Jandarma yetkilileri, "Cinayet vaktinde orada ne işiniz vardı?" sorusuna, "Akboyun ailesinin silahlarını almaya gidiyorduk. O sırada tesadüfen elinde silahlı 2 kişiyi koşarken gördük, zararsız hale getirmek için yakaladık." cevabını veriyor.
Şüpheye yol açan ayrıntılar bunlarla da sınırlı değil. Dünür olan Akboyun ve Aras aileleri arasındaki gerginliğin aylar önce jandarmaya iletildiği ortaya çıktı. Alınan bilgilere göre, Aras ailesi, 'ölümle tehdit ediliyoruz' diyerek aylar önce şikâyette bulundu ancak bir sonuç alamadı. Bunun üzerine 18 Eylül'de barışmak için ilçe jandarma komutanlığına başvurdu. İddiaya göre, karakolda görevli bir başçavuş kendilerinden '17 bin 500 TL' rüşvet istedi. Aile kabul etmeyince barış gerçekleşmedi. Saldırıda ölen Necmeddin ile annesi Zeynep Aras, bunun üzerine 1 Ekim günü İnsan Hakları Derneği'ne başvurdu. Anne Aras yaşadıklarını şöyle kayda geçirdi: "Biz yaklaşık 3 yıl önce Yolbulan köyünden gelin getirdik. Bir yıl kadar önce korucu olan dünürlerimiz bize baskı uygulamaya başladı. Gelinimiz Perihan'ı zorla eve götürdüler ve bütün altınlarını aldılar. Boşamaya çalıştılar. Perihan, yaklaşık 7 ay önce bizi arayarak kendisini zengin ve yaşlı biri ile zorla evlendireceklerini, kendisini getirmemizi istedi."
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK, DİKKATE ALINMADI
"Biz de gidip gelinimizi getirdik ve durumu karakola bildirdik. Ancak hiçbir işlem yapılmadı. İsmail Akboyun, 'gelininize aylarca baktım' diyerek bizden para istedi. Durumu karakol komutanına bildirmeye gittiğimizde, gelinin babası oradaydı ve komutanın yanında 'ya parayı verecekler ya da onları öldürtürüm' dedi. 18 Ağustos'ta Ergani Sebze Hali'nde oğlum Necmeddin'i dövdüler. Olaylardan sonra aynı korucular 40 bin TL istedi. Karakol komutanı, 'onlar 40 bin demişler ama ben bunu 20 bine indirdim, bunu da getirmezseniz ben karışmam' dedi. Savcılığa başvurduk ama hiçbir işlem yapılmadı. Tüm aile bireylerimizin hayatı tehlikededir."
İHD, kendilerine yapılan başvuruyu 2 Ekim'de Ergani Kaymakamlığı, Ergani Cumhuriyet Başsavcılığı ile İçişleri Bakanlığı'na iletti. Bu arada, saldırıda hayatını kaybedenler dün toprağa verilirken, cinayete karışanların 2 değil, 4 kişi olduğu öğrenildi. Zanlıların isimleri şöyle: "Korucubaşı Cengiz Akboyun, İlyas Akboyun, İsmail Akboyun ve Abbas Akboyun." Küçük olan Abbas Akboyun'un, diğerlerini kurtarmak için cinayeti üstlendiği ileri sürülüyor.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ'NDEN 'İHMAL' İDDİASI
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkan Yardımcısı Avukat Muharrem Erbey, katliamla ilgili inceleme başlatılmasını istedi. Derneğin Diyarbakır şubesinde basın toplantısı düzenleyen Erbey, saldırıda ölen Zeynep Aras'ın oğlu Necmeddin ile birlikte 1 Ekim günü tehdit aldıkları gerekçesiyle kendilerinden yardım istediğini doğruladı. Kendilerine yapılan başvuruyu 2 Ekim'de Ergani Kaymakamlığı, Ergani Cumhuriyet Başsavcılığı ile İçişleri Bakanlığı'na ilettiklerini ifade eden Erbey, buna rağmen bir girişimde bulunulmadığını savundu. Erbey, "Jandarma karakolu şahısları karşısına alıp, 'tehdit etmeyin, yaptığınız suç' diyerek tarafları barıştırmaya çalışmak yerine, takındığı tavır ölüme adeta davetiye çıkarmıştır." ifadelerini kullandı.
ZAMAN
SON VİDEO HABER
Haber Ara