İngiltere'de Müslümanlara baskı artıyor!
İngiltere'de 7 Müslüman, bir arkadaşlarını düğününe gitmek için Glasgow’a giden bir uçağa yetişmeye çalışırken 'ırkçı' bir ayrımcılığa maruz kaldılar. İşte tüm detaylar:
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-11-05 22:47:00
Pakistan asıllı yedi Müslüman, bir arkadaşlarını düğününe gitmek için Glasgow’a giden bir uçağa yetişmeye çalışırken sorgu için alıkonuldukları ve ırkları baz alınarak profilleri çıkarıldığı için dava açmayı planlıyor. 30 yaşında bir garaj sahibi olan Seyid Hüseyin, 4 Kasım
Çarşamba günü Wales Online’a ‘Çok açık bir ayrımcılıktı’ diye konuştu.
‘Havaalanındaki insanların arasında sadece biz Asyalıydık.’
‘Yapmaları gereken bir işleri olduğunu ve bazı insanları kenara çekmek zorunda olduklarını anlıyoruz, ama bu muamelenin sadece yedimize yapıldığı da apaçık bir gerçek.’
Hepsi Cardiff’te büyümüş olan bu yedi kişi, 24 Ekim günü, sakalları ve Asyalı olduklarını belli eden görünüşleri yüzünden silahlı havaalanı polisleri tarafından tarafından yalnız kalacak şekilde tek tek götürüldüklerini söyledi.
Hüseyin, kızgın bir şekilde ‘Sanki bana “sakalın var yani bir terörist gibi görünüyorsun” diyor gibiydiler’ dedi.
‘Sırf görünüşüm yüzünden sanki yarı yarıya bir teröristmişim gibi muamele gördüğüm için kendimi çok kötü hissettim.’
Birçok Müslüman, 9 Eylül saldırılarından sonra sırf Müslüman kökenli isimleri ya da kıyafetleri olduğu için havaalanlarında daha ileri seviyedeki kontroller ve sorular için tek başlarına sorgulamaya alınmalarından dolayı şikayetlerde bulunmuştu.
Artık genel olarak ‘Bir Müslüman olarak uçmak’ olarak adlandırılan havaalanlarındaki yanlış sorgulama kazaları, ABD, İngiltere ve diğer uluslar arası havalimanlarında birçok kez ihbar edilmişti.
Sorgulanan Müslümanlar, haksız yere çevrildiklerini, iki saatten fazla alıkonulduklarını ve aşağılandıklarını söyledi.
Serbest çalışan bir gayrimenkul komisyoncusu olan 27 yaşındaki Atıf Şabir, hatırladıklarını anlatırken ‘Bizi kenara çektiler ve pasaportlarımızı kontrol ettiler.’ dedi.
‘Ayrıca isimlerimizi, adreslerimizi ve doğum tarihlerimizi de aldılar ve bize nereye gittiğimizi sordular.’
29 yaşında bir muhasebeci olan Nedim Eşref, tutuklamanın sebebi hakkında herhangi bir bilgi vermeyi reddettiklerini söyledi.
‘Polis memuruna neden kenara çekildiğimizi sordum ve bana havaalanı polisi olduğunu ve istediği her şeyi yapabileceğini söyledi.’
Ayrı odalara alınan bu yedi kişiye, ceplerini boşaltmaları ve banka kartlarını ve telefonlarını vermeleri emredildi.
Sonraki iki saat boyunca, sorgu memurları onları radikal düşünceler hakkında sorguladı ve hiç terörist bir eyleme katılmalarının teklif edilip edilmediğini sordu.
Navid Ekrem, ‘Bana, bize camilerde İngiliz Savunma Birliği ve Gal Savunma Birliği hakkında konuşma yapılıp yapılmadığı sordular.’ dedi.
‘Onlara bize camilerde sadece dinimizi öğrettiklerini söyledim.’
En sonunda hiçbir suçlamaya maruz kalmadan serbest bırakılsalar da, yaşadıkları deneyim bu yedi adamın İngiltere’deki özgürlük anlayışıyla ilgili düşüncelerini değiştirdi.
Hüseyin, ‘Yaşam standartlarımızı yükseltmek için Afganistan’a gittik ve şunu söyleyebilirim ki oranın halkı son derece hoşgörülü ve farklılıkları kabul etme konusunda çok açık görüşlü.’ dedi.
‘Ama buradaki tablo çok daha farklı ve gitgide daha kötüye gidiyor. Bu çok üzücü bir durum.’
Haber Ara